08-07-2013, 12:34 PM
|
#1 (permalink)
|
Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Apr 2012 Bulunduğu yer: Usa
Mesajlar: 603
Tesekkür: 543
534 Mesajinıza toplam 1,586 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Neler Dinlediğimizin Farkında Mısınız? Neler Dinlediğimizin Farkında Mısınız? Her gün evde, işte, yoldayken ya da oturup bir şeylerle meşgul olurken, zihninizin nelere mağruz kaldığının farkında mısınız? Diyelim ki sevgilinizle bir kafedesiniz ve el ele çok mutlu dakikalar geçiriyorsunuz. O an belki sevgilinizden başka bir şey düşünmüyorsunuz ama etrafınızda birileri şürekli şöyle şeyler söylüyor: "Ayrılık kol geziyor, acılar pek yakında (Emre Aydın)", "Sesim çıkmaz, acım dinmez, seni sevmek kolay mı ta derinden. Gidip geldim, zarlar attım, aşkta kazanmak kolay mı sevişirken?(Gökhan Türkmen)..."
Neler dinlediğimizin farkında mısınız? Bilinçaltınız her gün, pek çok kez bu türden mesajlara rağruz kalıyor. Bu korkunç bir şey! Biz farkında olmasak da davranışlarımızın temelinde sürekli bilinçaltımızdan gelen mesajlar rol oynamaktadır. Günümüz popüler müziklerin sözleri "ayrılık", "aldatılma", "yalnızlık" gibi konular üzerinde nedense(!) çok fazla yoğunlaşmakta, sürekli bu sözleri duyan kişilerde ister istemez olumsuz düşünceler oluşmaktadır. Söz konusu durumun en kötü yanı şarkıların normal cümlelerden daha kolay öğrenilmeleri ve daha çok tekrarlanmalarıdır. Gün içerisinde dilinize dolanan bir şarkıya ve o şarkının sözlerine bakın. Çok büyük bir ihtimalle aralarında büyük bir bağlantı olduğunu göreceksiniz.
Hepimizin zaman zaman sıkıntılı anları, kendini mutsuz hissettiği anları olur. Böyle durumda her insan hayatın çok zor ya da anlamsız olduğunu düşünebilir. Önemli olan bu durumun geçici olduğunu unutmamak ve kolay atlatabilmek için olumlu düşüncelere yönelmektir. Ancak düşünün ki bir arkadaşınızla ya da eşinizle kavga ettiniz. Yakınlarda bir yerlerde ise kulağınıza şu cümleler geliyor: "Kızıyorum, çok kızıyorum, üzmek istiyorum seni, canını yakmak istiyorum, sonra yatışıyorum (Sertap Erener)" (Her ne kadar "yatışıyorum" denilse de bilinçaltı alacağını almış ve nefret cümleleriyle dolmuştur.) Ya da düşünün ki sevgilinizden yeni ayrıldınız ve: "Kanun mu bu yalnızlık?.. Hayat kadar yalanmış ayrılık. (Mor ve Ötesi)", "Şimdi tam hakkıyla bir yas tutma vakti. Zehir zemberek sözleri yutma vakti. İlla pişmanlıktır kederin dili susmazsa. Sığınıp uykulara umuda yatma vakti.(Mustafa Ceceli)" çalınıyor sürekli kulağınıza. Okurken bile kötü hissetmiyor mu insan?
"İki şeyi bir araya koymam, aklımı kalbime yormam (Demet Akalın)" ya da ""Mantık ve kalp savaşta (Hande Yener)" diye diye söylediğiniz ya da dinlediğiniz bir şarkı sonucu beden ve zihin bağlantınız bozulur. Günde 1 kez bile "Kendime Yalan Söyledim (Seksendört)" ya da "Kendimden vazgeçerim, her rüzgârdan geçerim. (Bengü)" demek özsaygınızı korkunç derecede azaltır. "Ben öyle bi yanmışım yazık bana. Bi başıma kalmışım yok yetmez ama. Kendimden biriktirdim, ektim; razi oldugumdan fazla çektim...(Soner Sarıkabadayı)" diye diye dans ederken depresyona girmeniz kuvvetle muhtemeldir.
Hangi sağlıklı insan "Yangın var içimde, yorgunum, huzursuzum, küçücüğüm halâ, korkuyorum, garibim biraz, suçluyum da, azıcığım halâ, korkuyorum (Halil Sezai)" demekten keyif alabilir? Kendi dertlerimizden kaçmak istedikçe kulaklığımızı takıp daha da dert sahibi mi oluyoruz acaba?
Yoksa bu müzikler ruhumuzu beslemiyor mu?!!!
Yukarıda örneğini verdiğim şarkıların Power Türk'te en çok çalanlar listenin ilk 40'ının başında gelmesi nasıl açıklanabilir???
Dinlediğiniz müzikleri ve izlediğiniz filmleri sil baştan gözden geçirin. Hayatta tekrar tekrar karşınıza çıkan sorunların nedenlerini bile onlar arasında bulabilirsiniz. Kendinize pozitif sözler içeren şarkılar bulun. (Candan Erçetin'in "Elbette" isimli şarkısı güzel bir örnek olabilir.) Her sabah güne başlarken, pozitif bir şarkınızı söyleyin. Gün içerisinde onun zihninizin bir köşesinde çalmasını ve bunun olumlu etkilerini görünce çok şaşıracaksınız. Sadece sözlü müziklere değil, sözsüz müziklere dahi dikkat etmeniz gerekiyor; çünkü sesler de yaşantımızı inanılmaz etkiliyor. (Sitede yer alan "Seslerin Psikolojimize Etkileri" adlı videoyu izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.) Bununla ilgili en güzel örnek korku filmlerinin müzikleridir. Bu müziklerin özelliklerine hiç dikkat ettiniz mi? En dikkat çekici noktaları belirli bir ritimlerinin olmaması, sesin ne zaman yükselip ne zaman alçalacağının tam olarak tahmin edilememesidir. Zihin notalar ve sessizlikler arasında bir uyum yakalamaya çalışır ama bulamadığı için beden gerilmeye başlar. Zaten korku filmlerinin tek tercih sebebi, insanların yüksek oranda salgılanan adrenalin ardından gelen rahatlamaya duydukları ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı çok iyi fark eden yapımcılar, "Testere" gibi sadistçe kanlı, vahşetli cinayet filmlerini tüm dünyaki sinema salonlarında dizi yayınlar gibi peş peşe yayınlayabiliyorlar.
Günümüzde insanların medyaya duyduğu güven ne kadardır bilemem ama şahsi fikrim hiçbir kanalın izlemeye değer olmadığıdır. Arada, bir, iki yararlı yapım olsa da onca bulanıklık içerisinde yararlı olmamaktadır. Bunlardan en çok dikkatimi çeken Oktay Sinanoğlu'nun Türkçe'nin giderek bozulduğunu, dilimize sahip çıkmamız gerektiğini, Türkçe giderse Türkiye'nin gideceğini anlattığı bir programın arka planına TRT'nin "İt's My Life" İngilizce şarkısıyla özel olarak fon müziği hazırlamasıydı. (!)
Lütfen dinlediğiniz müziklere ve size anlatmak istedikleri şeye dikkat edin. En azından gece yatarken televizyonu kesinlikle açık bırakıp yatmayın. Unutmayın ki siz uyusanız bile bilinçaltınız daima uyanıktır ve olumlu olumsuz her şeyi öğrenmeye devam etmektedir!
Alıntıdır
from..psikoses... Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |