Senli cümleleri çıkardım hayatımdan,
yazdıklarımdan,
yaşadıklarımdan.
Herkesle aynı cümleleri kurmuyorum.
Sen başka ağızlarda sakız olurken,
Ben kendi sevdamı kendi cümlelerimde yaşıyorum.
Seni tanımlayan kelimeleri gömdüm kendi karanlığıma,
Artık seni kendimle tanımlıyorum.
Sen başkalarının kelimelerine eşses olurken,
Ben sevdamı kendi yalnızlığımda yaşıyorum.
Hiç olmadığım kadar yalnız kaldım seninle. Kimsesiz kaldım. Yaşayamadıklarımı siper ettikçe hayallerime, hayalsiz kaldım. Direndim yine de, iyi olacağına inanmadan iyi olsun diye bekledim. Güzel olacağına inanmadan güzel olsun diye bekledim. Ben bekledikçe daha çirkin oldu, daha kötü oldu her şey. İnanmıyordum ya zaten, şaşırmadım. Tek seni sevdim olanca gücümle bunca kötülüğün ve çirkinliğin içinde.
Sessizce sonumu beklerken, merakla ve korkuyla bakarken yaşama, yaptığım tek şey seni sevmekti.
Belki de en kolay yaptığım şey.
Belki de en güzel yaptığım şey.
Ama yine de tek yaptığım şey seni sevmekti.
Sonra baktım ki, sevmek sadece filmlerde yetiyordu her şeye. Şiirlerde, romanlarda yetiyordu. Dünyada mutlu olmak için sevmekten çok fazlası gerekiyordu.
Baktım ki mutlu değilim sonra. Baktım ki sen benim değilsin.
Bıraktım.
Senli cümlelerimi çıkardım hayatımdan.
Yazdıklarımdan.
Yaşadıklarımdan.
Herkesle aynı cümleleri kurmuyorum.
Senin kelimelerin başka dudaklara isim olurken,
Ben artık isimsiz bir kadını/erkeği seviyorum.
NHR