ÇAKIRCALI MEHMET EFE sizce ne demek, ÇAKIRCALI MEHMET EFE size neyi çağrıştırıyor?

[bluemoon24]

*



ÇAKICI EFE TAKİP KUMANDANININ TABAN DERİLERİNİ YÜZDÜRMÜŞTÜ:Arkadaşlar gelin olayı o anı bizzat yaşayan mülazım bayındırlı mustafa efendinin ağzından dinleyelim' müfrezemiz birgide bulunuyordu.bohçayaka mevkinde bir çetenin bulunduğunu haber aldık.çeteler hakkında köylülerden bilgi almak çok zordur.çünkü eşkıya kendini ihbar edeni affetmez mutlaka öldürür.bu nedenle oradaki çeteyi tesadüfen öğrenmiştik.sardığımız çete meğer çakıcı'nın muavin çetesi hacı ilyasoğlu çolak ve adamlarıymış.4 neferden 3 ünü öldürdük.son nefer dayatıyordu.daha fazla zayiat vermemek ve canlı olarak sorguya çekmek için son neferi kurşunla oyalayıp mermisinin bitmesini bekliyorduk.meğerse köylüler muavin çetesinin çatışmaya girdiğini çakıcı efe'ye bildirmişler.tesadüfen o yörelerde bulunan çakıcı'da arkadan bizim müfrezeye baskın verdi.12 kişilik müfreze eratından 9 u öldü.ben yanımdaki iki neferle çatışmadan çıkıp kurtulmak için dereye inmiştim ki zeybekler bizi esir aldılar.bir müddet sonra çakıcı göründü.çok sinirli olduğu yüzünden belliydi.çatışmada ölen 3 eşkıya yiğitmiş,nasıl kıymışız onlara diye bar bar bağırıyordu.yanımdaki iki neferi bütün yalvarmalarıma rağmen öldürdüler.ben çakıcı'ya - efe biz mir kuluyuz-diyecek oldum ki o birden -sus lan eşşek kerata deyyus! - diye bağırdı.ölümü bekliyordum bu laflar bana ziyadesiyle dokunmuştu.birden -eşşekte keretada deyyus da sensin - dedim.çakıcı'nın esmer yüzünün hırstan karardığını hala hatırlarım.o da bana -ne dedin ulen.birdaha tekrar et kahpenin osmanlısı-diye haykırdı.bende - hepsini tekrar ediyorum.ben sana yaptıklarına baktım da seni efe sandım.meğer sen çalıkakıcıdan farksızmışsın be! .mert adam esirini öldürür keser ama hakaret etmez- söylediklerim çakıcı'ya dokunmuş olacakki kızanlarına ve başkızanı hacı mustafa'ya dönerek-hacı bu mülazım mert adama benziyor.biz yanlış yaptık-dedi ve beni öldürmekten vazgeçti.ancak yaptığımın cezasız kalmaması için de hacı mustafaya taban derilerimin yüzülmesini emretti.hacı bu işi büyük bir zevkle yaptı.ben bu ameliyatın sonuna kadar dayanamayıp bayılmışım.gözlerimi açtığımda yol ortasındaydım.eşkıya gitmişti.'...mülazım mustafa efendinin anlattıklarını sizlere kısaca aktardım.umarım beğeniyle okursunuz.







ÇAKICI MEHMET EFE'NİNGÖZYAŞLARI:..evet..aydın ve ödemiş dağlarının kralı olan ve 3 ovaya hükmeden,her sözü emir kabul edilen çakıcı mehmet efe'nin ağlaması insanı şaşırtır...kancıklığa düşman olan çakıcı'da kendi kancıklığının hüznü vardır...gelin olayı anlatayım: ödemiş'in kışla köyünden olan poslu mehmet gen yakışıklı korkusuz bir kimsedir.fakire fukaraya yardım eder.halk arasında sevilmektedir.adeta ikinci bir çakıcı olma yolunu tutmuştur.çakıcı mehmet efe'de bu vaziyeti görür.çakıcı bu poslu mehmeti ya yanına kızan alıp daha fazla palazlanmasına izin vermeyecek ya da yokedekti.çakıcı ikinci birinci şıkkı tercih ederek poslu mehmet'i yanına kızan alma kararı verir.adamıyla poslu ya davet gönderir:'çakıcı efe'nin senlen konuşacakları var.davityanlar çiftliğinde bekliyor.' poslu mehmet daveti alınca önce çekinir.çünkü davet eden efelerin efesi koca çakıcı'dır.poslu mehmet gitmemeye karar verirsede ' korktu gelmedii.' dedirtmemek için yinede 2 kızanını alarak davete gelir.çakıcı efe posluyu güzel karşılar.hasırların üzerine oturarak hem üzümlerini yerler hemde konuşmaya başlarlar.ardından köylülerin sorunlarını dinlerler.bu sırada çakıcı,poslunun tüfeğinin gizliden kendisine doğru çevrilmiş olduğunu görür.poslu efe kendince bir tedbir almıştır.ancak bu davranış onun ölüm fermanıdır.aynı günün gecesi hem posluyu hemde 2 kızanını gizlice öldürür.sonrada başına geçerek ağlamaya başlar.bu davranışa çok şaşıran çakıcı'nın gaddar başkızanı hacı mustafa' efe hem öldürüyosun sonrada başına geçip niye ağlıyosun' der. çakıcı da ' hacıı..şu poslunun güzelliğine bak..fidan gibi..yapılırmıydı bu ona.amma mecbur kaldım.çünkü ben onu öldürmeseydim ileride o beni öldürecekti' der.çakıcı efe hayatı boyunca bu olaya üzülmüştür.hatta bu olayın sözü geçtiği zaman '..ben böyle bir kancıklık yapmazdım.herhalde anamın rahmine babamın sarhoş olduğu bir anda düştüm..'dermiş.







ÇAKICI'NIN EN ÜYÜK DÜŞMANI KAMALI ZEYBEK =arkadaşlar kamalı zeybek'i hepiniz tanırsınız.üzerine filimleryapılmış kitaplar yazılmıştır.türküler bestelenmiştir.peki bu kamalı zeybek kimdir? kamalı zeybek efelerin efesi çakıcı'nın ezeli rakibidir.aralarındaki düşmanlık bir kız meselesi yüzündendir..çakıcı efenin bir kızanı bir köylü güzeline sevdalanır..çakıcı kızı istetir ama vermezler..bunun üzerine çakıcı'da kızın kaçırılması emrini verir.ama büyük bir yanlışlık yaparak kamalı mustafa adında bir gencin karısını kaçırırlar.kadın özür dilenip geri gönderilirsede kamalı bunu dinlemez.intikam almak için çakıcı'nın peşine düşer.o zamanlarda meşur zeybek köselioğlunun yanına kızan olarak katılır.çakıcı efe bu çeteye pusu kurar ve yok eder.ancak kamalı'yı öldüremez.kamalı zeybek kaçmayı başarmıştır.kendi başına bir çete kurarak dağlarda dolaşır.rum çetelerin korkulu rüyası olur.kamalı zeybek kadına kıza düşkün birisidir.arasıra salihlinin düzüne iner orada karı oynatır.yine böyle bir günde kamalı zeybek kızanlarıyla eylenirken çakıcı efe onları kuşatır ve kamalı'yı yokeder.işte böyle arkadaşlar..çakıcı ezeli rakibini bu suretle yokeder.zaten çakıcı efe hayatta 3 kişiden çekinmiştir.(korkmuş demiyorum çünkü korku nedir bilmezdi.) bunlar poslu efe çamlıcalı efe ve kamalı zeybektir.en korktuğuda budur.şarkıda da geçti gibi:selvim senden uzun yok,yaprağında düzüm yok,kamalı zeybek vurulmuş yar fidan boylum,çakıcı'ya sözüm yok...







ÇAKICI EFEYİ KİM VURDU? = evet arkadaşlar bu çok tartışılan konu üzerine size bilgi vereyim.çakıcı'nın ölümü üzerine birçok iidea vardır.albay rüştü kobaş'ın iddeasına göre çakıcı'yı kardeşi çerkez osman vurmuştur..ilk efe yazıları yazan zeynel besim'e göre çakıcı'yı kızanı sinan yanlışlıkla öldürmüştür..şeref üsküp ve 15 yıl çakıcı'nın peşinde koşan mülazım bayındırlı mehmet efendi çakıcı serseri bir kurşunla öldürülmüştür derler.çakıcı'nın aile efradı ise hacı mustafanın çakıcı'yı yanlışlıkla öldürdüğünü söylerler.arkadaşlar bakın o çatışmada bulunan kızan (ismini hatırlayamadım.) olayı şöyle anlatıyor: çakıcı efe adamlarına sürekli emirler veriyormuş..çatışma esnasında bir kurşun kayanın önünden sekerek çakıcı'nın yakınından geçmiş.çakıcı efe durumu görmüş ve kızanı çamlıcalı mehmet ali'ye ' çamlıcalı bak şurdan bir herif kurşun atıyor.haklıyacak bizi.oraya doğru ateş aç' diye emir vermiş.ancak o taraftan bir kurşun daha kayaya sekmiş ve efenin göğsüne saplanmış.sonra çakıcı efe 25 dakika ya kadar ölmüş......... işte böyle arkadaşlar..o anı yaşayan kızanın anlattıklarını sizlere aktardım..o kurşunu atanda bence çerkez osmandır.olay üzerine başka bilgisi olanlar benimle paylaşabilir..msn'im: izmir_efesi14







...Çakırcalı mehmet efe (aslında çakıcı demek daha doğru olur..çünkü babası ahmet efe çakır gözlü olduğundan dolayı çakırcalı diye anılırken bunun oğlu mehmet çakıcı diye ün yapmıştır.) ödemişin namlı efelerinden biridir..15 yıl osmanlıya baş kaldırmış fakirin ezilenin yanında yer almış bunlara ilaveten zenginleri halka zulmedeni öldürmüştür.bizzat kendisinin toplam 1081kişiyi öldürdüğü söylenir..zamanın kamalı zeybek,köselioğlu,ismail efe gibi meşur çetelerini yok etmiş yine çamlıcalı çetesini dağıtmıştır..çarpıştığı çeteler arasında arnavud ve rum çetelerini de sayılabilir.karıncalıdağda hükümet güçleriyle çarpışırken öldürülmüştür.







Çakırcalı Mehmet,aydının efelerinden.harbi efe.5000 arnavutu öldürmüş helal olsun.







fikret hakan oynamıştı ve bi sahnede diyordu: tizilin tuvar dibine....hoşuma gitti, ara sira soyler yad ederim...







Müthiş bir kitap, müthiş bir hayat....... mutlaka okuyun derim.. bi de eğer ruhunuzda birazck efelik varsa bayılırsınız...... iki defa okudum tekrar okuyabilirim......... 1000 in üstünde kişyi öldürmüş.......ama bi okuyun sonra tekrar düşünün derim.............







DOKUZ DAĞIN EFESİ ÇAKIRCALI (ÇAKICI) MEHMET EFE'NİN EVİ







Ege'liler efelenmeye 1600'lü yıllarda başladı. 17.yy'dan itibaren Osmanlı İmparatorluğu'nun yapısında meydana gelen askeri ve sosyal değişiklikler süvari ve kervancı olarak geçimini sağlayan eski akıncıları işsiz bırakmış, hükümetler tarafından vergi toplama kaygısıyla desteklenen ayanların derebeyi tavırları, bitmeyen savaşlar, sonu gelmeyen asker istekleri ve giyim kuşam yasağı zeybeklerin birer, ikişer dağa çıkmasına sebep olmuştur. Anadolu'yu 'Türk Yurdu' haline getiren akıncı torunu zeybekleri zaman kanun dışı durumuna getirmiştir.



Uygarlıklar vadisi Menderes'teki savunması kolay, kaçış yolları açık dağ köyleri yörenin efeleri ve onların zeybekleri için barınma yerleri olmuştur. Vadinin verimli ovasını çeviren kartal yuvası engebeli dağlar takip kuvvetlerine yakalanmadan yaşamayı kolaylaştırmıştır. Bazı zeybekler zamanla sivrilerek, devletin otorite boşluğunda kendi otoritesini kuararak, yöre halkının çare aradığı bir merci haline gelmiştir.



Efelerin yerini öğrenerek kapılarını aşındıran halkın başlıca şikayetleri ayanların baskısıdır. Bunun dışında cami, yol, çeşme ve düğün yardımı gibi istekler efelere iletilmektedir. Çözülen her sorun efenin ününe ün katar, otoritesini sağlamlaştırır. Bir süre sonra öykülere, türkülere konu olur.



Ege'de efeler genellikle namus ve gururun yol açtığı olaylarla dağa çıkmıştır. Haksızlık, kişisel gurur ve hırslarından dolayı işledikleri bazı suçlar unutulmuş, geriye onları kahraman yapan olaylar kalmış, İlavelerle efsaneleşerek dilden dile dolaşan serüvenler zamanın gençlerinde bir efeye kızan olarak üne ve saygınlığa kavuşma arzusu uyandırmıştır.



'Efe' kelimesinin manasını irdelemeye gerek yoktur. Bu, folklorik dilimize mal olmuş anonim bir halk deyimidir. Yöreye has zeybeklik benzeri hareketler Ege'den kaçan rum çeteler tarafından Yunanistan'a taşınarak 'Klepth' denilen bir unsurun doğmasına yol açmışsada bunlar haydutlukdan öteye geçememişlerdir. Milletlerin tarihinde 'Geçmişi olmayanın, geleceği olmaz' derler. Efeler egenin ve yurdumuzun şanlı geçmişidir. Çakırcalı Mehmet Efe de bu efelerin en önemlilerinden biridir. Çakırcalı bir çok kurallar getirerek efeliğe şan ve onur kazandırmıştır.







Efeliğin daha önce bulunmayan etik değerleri, onunla birlikte ortaya konmuştur. Fakir soyulmaz, askere kurşun sıkılmaz, ırza namusa dokunulmaz. Yoksul gençlerin ve kızların evlendirilmesine maddi yardım etmesinin yanında Çakırcalı yol, cami, çeşme hatta köprüler yaptırmıştır. Kendinden sonra gelen efeler bu kurala bağlı kalarak efeliğin halk arasında saygınlığını sağlamışlardır.



Yörük Ali Efe'ler, Demirci Mehmet Efe'ler ve diğerleri bu etik değerlere bağlı kalarak İstiklâl Harbi ile de efeliğe şan ve şeref getirmişlerdir. Çakırcalı ise İstiklâl Harbi başlamadan ölmüş, bu şanlı mücadeleye katılma şansı olmamıştır.



Biz bu şanlı Efe'nin mirası kalan evin durumuna dikkat çekmek istiyoruz. Torunları tarafından yıllar önce satılan Çakırcalı'nın Kayaköy'deki evi daha sonraki sahipleri tarafından ihmal edilmiş bu tarih mirasına sahip çıkılmamıştır. Yılların acımasız tahribatından nasibini alan bu yapı yıkılma aşamasına gelmiş durumdadır.







Kaynak:Antropoloji