[bluemoon24]

*



Sevdim O köprü üzerindeki akşam manzarasını. Altındaki Balık/Ekmekçileri Ve Teknelerde gülüşüp eğlenen insanlar.







hezarfen ahmet çelebinin atladığı değil mi.... işe bak ya aklıma nerden geldiyse







köprüaltındaki kafelerine giderim sık sık...sallantılar eşiliğnde içerim...sor tarihini cık bilmem:-S







deniz,öfkeli rüzgarın savurduğu dalgalarla istanbul'a doğru saldırırken,o boğaz köprülerinden daha yakın bulduğum galata köprüsünden,geçmişle geleceğin buluştuğu noktaları seyretmek gibisi yok...







çok sordum kendime...herkes boğaz köprülerinden bahsederken nedendir bu galata tutkunluğu diye...her seferinde sanki kulağıma fısıldadı o taşlar,parmaklıklar...' biz daha eskiyiz,duymak istediğin sesler bize daha yakın...saraydaki fısıltılar...osman hamdi beyin yokuştaki ayak sesleri...yerebatan'ın sütunlarından süzülen damlacıkların sesi...çemberlitaş'ın gizini fısıldayan sesler...'







e birde doya doya şehri seyretmek var.kimsenin ' aman atlayacak mı ne ' kargaşasına muhatap olmadan.mümkün mü boğaz köprülerinden birinde gözlerinizi kapatıp denizin sesini dinlemek?



polis sirenleri,kameraman nidâları olmadan?







sende duyuyorum ben,vurgun olduğum şehrimin tüm sokaklarının rüzgarla havada uçuşan tüm fısıltılarını...







istanbul'u görüyorum tüm yüzlerde...ve denizin taşlara dolanmış yosunlarla kucaklaşıp geri dönmesini taa uzaktan...







Üzerinde ağır ağır yürürken anadolu yakasına göz atmadan yapamam, yok eğer karaköy den eminönü yakasına geçeceksem, aklıma Gülhane parkı gelir, girişten sağa saparsanız arkeolıji müzesi nide sembolik bir ücretle gezebilirsınız, burasını gördükten sonra Osman Hamdi beye dua etmeden yapamam, aslında beni üzen başka bir olay, bu kadar buyuk hizmet yapan bır kişinin neden heykellerı yok, pullarda paralarda gemilerde dıye çok aklımdan geçmiştır, belkıde sıra gelmemiş olabılır

Dönüşü gene Galata körüsünden yaparken, lale lerle coşan gülhane parkı aklımda, Erguvanlarda Istanbul la özdeşleşmiştır, Gizemlidir, benim sevgilim istanbul um







'Tarih boyunca Haliç'in iki yakasını Galata köprüleri birleştirmiştir.Bizans tarihçileri, Haliç üzerindeki ilk köprünün I.Jüstinianus (6.yüzyıl) devrinde yapıldığını, adının Aghios Khalinikos Köprüsü olduğunu yazarlar. Yeri tam olarak bilinmemekle birlikte, 12 kemerden oluşan bu taş köprünün Eyüp-Sütlüce arasında olması ihtimali yüksektir.Fatih Sultan Mehmet de İstanbul kuşatması sırasında Haliç'e bir köprü yaptırmıştır. Demir halkalar la birbirine bağlanmış ve üzerine kalın kalaslar çakılmış dev fıçılardan oluşan bu köprü Ayvansaray- Kasımpaşa arasındaymış.Nişancı Mehmet Paşa bu köprünün fıçılardan değil, yan yana demirlenmiş ve kirişlerle birbirine bağlanmış gemilerden oluştuğunu söyler.







Galata Köprüsü için ilk girişim II.Beyazıt Dönemi'nde yapıldı Leonardo da Vinci, Padişahla temasa geçerek bir Haliç Köprüsü tasarımı sundu. Gerçekleştirilmesi teknik olarak imkansız görülen bu tasarımın üzerinden 350 yıl geçtikten sonra ilk Galata Köprüsü 1845 yılında, Sultan Abdülmecid zamanında Bezm-i Alem Valide Sultan tarafından yaptırıldı.Köprüye Cisr-i Cedid, Valide Köprüsü, Yeni Köprü, Büyük Köprü, Yeni Cami Köprüsü, Güvercinli Köprü adları takılmıştı günümüzde yalnızca Galata Köprüsü olarak bilinmektedir.







1863, 1875 ve 1912 yıllarında yenilenen Galata Köprüsü 27 Nisan 1912'de açılan son köprü, 16 Mayıs 1992'de yandı. Yanan köprü onarıldıktan sonra Balat- Hasköy arasına yerleştirildi ve Karaköy- Eminönü arasındaki eski köprü yerine modern! bir köprü yapıldı.'







Jak Deleon, Boğaziçi Gezi Rehberi.







istanbulun bir çok yeri güzel ama köprüden topkapı sarayının ağır ihtişamını hissetmek şehre doyasıya bakmak tarihi koklamak bambaşka.







bilmiyom



atmaca



birmilyon.com a üye olsana



orası daha iyi ya



yanabiliyosun



süper







bi dahakine yine helva getireceim, yiyemiyenler o sefer yer [img]/images/smilies/smile.gif[/img]







Kaynak:Antropoloji