Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| FARKINA VARMAK sizce ne demek, FARKINA VARMAK size neyi çağrıştırıyor? *
Japon çocuğun tek hayali çok ünlü bir karateci olmaktı. Fakat Ailesi Buna izin veremezdi. Bir gün talihsiz bir kaza sonucu çocuk sol kolunu kaybetti. Ailesi çocuğun moralinin çok kötü olduğunu görünce ona bir karate Hocası tuttu. Hoca ilk dersinde çocuğa karşısındakini sağ koluyla tutup Üstünden savurmayı gösterdi. Hatta ikinci, üçüncü ve sonraki bütün derslerde hep aynı hareketi yapıyorlardı.
Çocuk bir gün hocasına `hocam ben çok sıkıldım, artık başka hareketlere geçsek` dedi. Hoca ise bunu kabul etmeyerek dünyada bu işi en hızlı yapan kişi olmadıkça bitirmeyeceğini söyledi. Çocuk o kadar Hızlanmıştı ki, hocasını bile göz açıp kapayıncaya kadar yerden yere vuruyordu.
Bir gün hoca elinde bir kağıtla geldi. kağıtta çocuğun gençler karate
şampiyonasına katılabileceği yazıyordu. Çocuk çok şaşırdı. Ertesi gün
salonda ilk rakibinin karşısına çıkacakken heyecanla hocasına sordu,
`hocam bu iş nasıl olur? Ben sadece tek hareket biliyorum kesin
kaybederim`. Hocası ise `sen sadece hareketi yap` cevabını verdi.
Çocuk ringe çıktı ve hareketiyle rakibini eledi. Hatta tek hareketle finale
kadar çıktı.
Finalde karşısında kendisinin iki katı birisi vardı. Önce çok korktu ama
gene bildiği hareketi yaparak son rakibini de yendi ve şampiyon
oldu. Sevinçle hocasının yanına koştu ve sordu `hocam nasıl olur
anlamıyorum, sadece bir hareket biliyorum, tek kolluyum ve şampiyon
oldum`.
Hocası çocuğa baktı ve dedi ki, `senin yaptığın hareket karatedeki en zor hareketlerden biridir...Ve bir tek savunması vardır
O da, rakibin sol kolunu tutmak`.
Farklılıklarınızı avantaja dönüştürün...
MUTLAKA SİZİN DE ÇOK ÖNEMLİ VE DE FARKLI BİR YÖNÜNÜZ VARDIR. VARLIĞINIZIN YÜCELİĞİNİN FARKINA VARIN
SON ANDA FARKEDENLER, GERİ DÖNÜN
Herkesin fark edilmek için birbiriyle yarıştığı bir pistte, fark etmek hiç de kolay değil. Her zaman farın aydınlatamadığı, aynanın yansıtamadığı, direksiyonun kırılmadığı bir alan var. Dikkat ibresi, hız ibresiyle aynı rakama dayanamadığından her şeyin yanından geçildiği halde hiçbir şey fark edilmiyor.
Hem bütün hesaplar, kitaplar ve planlar fark edilmek için değil mi? Herkes (paramız mukabilinde) fark edilmemiz için elinden geleni yapmıyor mu? Makaslarıyla yalnız saçlarımızı ve giysilerimizi değil, kimliğimizi şekillendiren kuaförler ve terziler, zamanı ikinci palana bırakıp, ilk planda akrep ve yelkovanlarını etrafımızda döndüren saatçiler, yalnız düşmanlarımızın değil, dostlarımızın bakışlarını da ayaklarımıza çeviren ayakkabıcılar, sizleri selamlıyoruz. taktığımız kolyenin boynumuzla, sürdüğümüz kokunun ruhumuzla ilgisini kuran, süs ve kozmetik dünyasının ustaları, arabamızın yolu kavrayışından çok, yoldan çıkarılıcığını dikkate alan tasarımcılar, ne yediğimizden çok, nerede yediğimizin önemini keşfetmemize yardımcı olan gurmeler sizleri de… farklılığımıza katkıda bulunan herkes bizim için farklıdır. " Fark" ın ne anlama geldiğinin anlaşılabilmesi için ise sözcükler "F" harfiyle başlamalıdır. FARK: " bir kimse veya nesneni, bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik."
İşte meselenin püf noktası. Ne diyor sözlük: "BİR BAŞKASIYLA KARIŞTIRILMAMASINI SAĞLAYAN…" demek ki neymiş? Benzerliğimizin değil, benzemezliğimizin altı çizilmeliymiş. Benzemek kolay, benzememek zormuş. Bir başkasıyla karıştırılmak mı? Aman Allahım ne büyük kabus!
Öyle ya nasıl farklı olabileceğimizin "sırrını " veren billboardları herkes okuduğuna göre biricikliğimiz nasıl sağlanacak? Moda olan bir "yenilik" nasıl olup da bizi ayrıcalıklı kılacak? Oyun oynayalım, ama oyuna gelmeyelim arkadaşlar! Nasıl farklı olacağımızı bize televizyonlar, gazeteler ve billboardlar aracılığıyla değil, özel bir mektupla bildirilsin. Dahası aynı mektuptan bir tane daha yazılmadığı Beyoğlu 124. noter başkatibince tescil edilsin.
Bakın yedek futbolcular saha kenarında nasıl ısınma hareketleri yapıyorlar. Antrenörün dikkatini çekemezseniz, bütün bir ömür boyu maça giremez, forma numaranızı gösterebilmek için zıplar durursunuz. Bir an önce tedbirinizi alın. Şişman mısınız? Siyah elbiseler diktirin. Boyunuz mu kısa? Sirk adamları gibi uzun tahta bacaklar yaptırın kendinize. Güzel konuşamıyor musunuz? Suflörünüzü cebinizde gezdirin. Yakanızda rozetiniz cebinizde pasaportunuz, cüzdanınızda dünya kartlarınız eksik olmasın. % 65 oksijen, % 18 karbon, % 10 hidrojen, % 3 azot, % 1,5 kalsiyum, % 1 fosfor ve binde oranları ile bir miktar potasyum, sülfür, sodyum, klor, magnezyum demir ve iyottan ibaret olan insan bileşiminize, kimsede olmayan bir şeyi, çok özel bir yüzde ile katın. Katın ki hiç kimse size benzemesin karıştırılmayın kimseyle.
Fark edilmeyi bekleyip fark etmeyenlerden değildi Engin Cebeci. Otomobiliyle hızla giderken su birikintisini son anda fark etti. Ne var ki kaldırımda yürüyen yayaların üstüne su sıçratmıştı bir kere. O kadar hızlı gidiyordu ki, özür dilemek için geriye döndüğünde ıslattığı yayaları bulamamış, sonunda üzüntüsünden yerel bir gazeteye ilan vermek zorunda hissetmişti kendini. Orduda kaportacılık yapan 53 yaşındaki Engin Cebecinin 15 milyon lira ödeyerek gazeteye verdiği ilan şöyleydi:
27-05-2004 Perşembe günü saat 09:45 sıralarında 2. sanayi sitesi girişinde park büfenin önünden 52 FR 836 plakalı arcımla geçerken farkında olmadan yaya yürüyen iki şahsın üzerine su sıçratmıştım. Bu şahıslardan özür diliyorum.
Kaportacı Engin Cebeci.
Biliyorum öyle bir gün gelecek ki, bir sabah gazetesini eline alan herkes o gün gazetesinde hiçbir manşetin, haberin, yorumun, makalenin ve fotoğrafın yer almadığını, ilk sayfasından son sayfasına kadar bütün gazetenin ilanlarla dolu olduğunu, ancak bu ilanların farklılığa çağıran reklamlar değil, fark ettiğini gösteren özür ilanları olduğunu görecek ve kendi ilanını yazmaya başlayacak. Kim bilir, herkesin herkese ne kadar özür borcu var! Kim bilir, belki de dünya yeni bir yörüngeye girecek o gün. Özrün dumanıyla islenmiş cam parçacıklarıyla yüzene bakacak herkes.
Babasından, annesinden, kardeşinden, eşinden, arkadaşından, sevgilisinden, işçisinden, patronundan, ortağından ve milletinden özür dileyenler arasında bir adamın ilalını fark atmayı bırakıp, fark etmeye çağıracak bizi.
Engin Cebeci, yerel bir gazeteden bütün dünyayı kavrayacak:
"SON ANDA FARKEDENLER, GERİ DÖNÜN"
A.Ali Ural. " Makyaj Yapan Ölüler"
uyanmalıyız artık ifadelerinin bir benzeri ve hayatta geçilmemesi gerektiği kadar önemli olan bir derin mevzu
Farkına varacaksın zamanla...
Heyhaatt iş işten geçmiş olacak.
Belki tebdil-i mekan edeceksin.
yetmeezzz...
Bil ki kötü şöhretin hep senle kalacak....! ! ! !
(zat-i ben El müslim)
sessizce farket her şeyi,sessizce seyret alemi,
ressamı ve resimlerini
ama farkın farkındayım diye avaz avaz bağırma!
yoksa alırlar senden o gözleri
Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,
Güneş kucağındadır, bilemezsin.
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,
Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın.
Uçar gider, koşsan da tutamazsın...
William Shakespeare
*farkında olmayanlara ithaftır..
şimdi şöyle bir şey ki bir farkı yaratan var bir de farkı farkeden var
bir de yapılanları görüp susan var
farkedip! ! ! ! !
nefsine selam edip, bıdı bıdı bıdıbıdı......vs diye gider
Var olan bir şeyi herkes görürde
ayrıntıları, güzellikleri, farkı çok az kişi farkedebilir.
Farkı farketmekte maharet ister.
Deyil mi [img]/images/smilies/smile.gif[/img])
bilmemek durumuna eski türkçede ahmak denirmiş.. farkına varmak ahmaklık durumundan bilmek durumuna geçmektir..
Kaynak:Antropoloji Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |