a milli takimin basarili oldugunu sanmak

[bluemoon24]

* futboldaki sans faktorunün o gece bizden yana olmasıyla bazılarımızın * bir an büyüsüne kapıldığı gerçek dışı olgudur. tamam çok rezil bi takım değiliz, iyi kötü başarılarımız var. fakat kanımca eğer o gece şans denilen olgu o stadın çok dışında bir yerlerde olsaydı boynumuz bükük evimize dönerdik. ve ertesi günde gazetelerde sırt sıvazlamalar, çek cumhuriyetinin nekadar güçlü bir takım olduğu, vs tarzında açıklamalar yazılırdı. herşeye ragmen, futbolda haticenin değil neticenin önemli olmasından dolayı bir kez daha a milli futbol takımımızı * tebrik etmemiz ve işimizi şansa bırakmamak için elimizden geleni yapmamız gerekir.



* bir an için oluşan gazla çalışan bir milli takım bizi nereye kadar götürebilir ki? sistem, düzen, sabır, plan gibi şeylerin bizde değil de karşı tarafta olduğu aşikardı. şans hep bizim yanımızda olacaksa ne ala.



* sanmanın aksine doğru bir düşüncedir.



çek cumhuriyeti'ni 2-0 dan 3-2 yeniyorsan bu başarıdır. hiç bir takımı şans eseri 2-0 dan 3-2 yenemezsiniz.



* bir takım ister 4-3-3 oynasın ister 5-3-2. ister tümer olsun takımda ister yıldıray olmasın.ev sahibi isviçre ve euro 2004 yarı finalisti aynı zamanda elemelerde 5 gol yiyen çek cumhuriyeti'ni yenip avrupa'da ilk 8'e kalıyorsa o takım başarılıdır.



* öyle ya da böyle avrupa'da ilk sekize kalan bir takım için düşünülen durumdur. olmayan bir hadiseyi zannetmek ile olmuş bir hadiseyi bilmek, görmek arasında fark vardır. haaa sen ilk sekizi başarı saymıyorsundur o zaman bu senin için "zannetmek" fiili ile açıklanabilecek bir olaydır. yarın yarı finale kalırsak halen daha zannetmeye devam edersin! çok süper mi oynadık grup maçlarını dersen, "hayır" derim. portekiz maçı felaket, isviçre maçı ikinci yarı iyi ve çek maçı yine ikinci yarı iyi ama sonuca giden goller son 15+4 dakika içinde geldi. biraz daha iyi oynarsak hollanda ile final yaparız zaten. ama bu defans ile sıkıntılarımız var ve olacak. 1996 avrupa şampiyonasında katılan defans ile oynasaydık bu takım final yapardı derim.



* başarılı olmadığını sanmaktan daha iyidir. 3 gün arayla, 2 kere tesadüf olmaz. buna tesadüf denmez. tesadüf bir kere olur. bi' benzeri tekrarlanırsa tesadüf olmaktan çıkar. ayrıca









a milli takımın öncelikli hedefi grubu ilk 2 içerisinde bitirip çeyrek finale yükselmekti. e istediğini elde eden takımda başarılı demektir. tabi bu durum bana göredir. ben öyle sanıyorum.



* turnuvada kesinlikle şanslı olduğumuz için doğru olan tespittir.







portekiz maçın da kalemizin direğinden dönen 3 top ve tarihi farktan kurtulduk.



isviçre maçında kalemiz direğinden dönen o top olmasa çek maçını görememiştik.



ve çek cumhuriyeti maçı. Direkten dönen toplar olmasa çeyrek finalde değildik.







direk takımı olduğumuza mı yanalım, ya da ne bileyim işte..







işte öyle birşey..



* 2-0 dan 3-2 ye getirilen bir maç elbetteki başarıdır ama bu başarı malesef bir şanstır ve hatta tesadüftür, ikikere tesadüf olmaz diye düşünenler olabilir, olur efendim olur 2 de olur 3 de olur, şanslıysan 5 kerede tesadüf olur, sen tut 80. dakikaya kadar sahada oynayan takıma söv, sonra çık bu takım başarılı de, neden sövüyordun o zaman avaz avaz? diye sorarlar insana, tüm türkiye maçın 75. dakikasına kadar bu takımdan bir halt olmaz diyordu, saçını başını yoluyordu ama maçın sonunda herkes zafer sarhoşu olup her şeyi unuttu, petr cech' in elinden kaçırdıgı top başarıydı, koller'in başbaşa kalıp atamadıgı ve diğer direkten dönen şutlar başarıydı, portekiz maçında direkten dönen toplar da başarıydı ve biz turnuvanın en başarılı takımıyız, kupayı da alırız.*



* futboldan anlamayan kara cahil kişilerin sanılgısıdır.







evet sanılgısıdır. çünkü yanlış bir şeyleri hayal etmektir. fatih terim ve onun sportif anlam içermeyen kadrosu başarılı değildir. şuanki başarı futbolcuların özverisiyle açıklanır. biz 4-3-3 oynadık diye mi çekleri yendik? buna evet diyen zihniyet benimle seyrek görüşsün mümkünse.







evet milli takım çeyrek finalde. belirli çerçevelerde bu bir başarı ama bu başarıda kesinlikle teknik ekibin bir gram bile katkısı yok. başarının sebebi ruh azim hırs ve açlık var.







nihat önderliğinde tek elli tek kollu 11 futbolcu çıkar sahaya onlar da en az bu gördüğümüz azimle oynar.







futbolun ilginç yanı şudur ki bir hoca seçimleriyle takım galipken mağlup durumuna düşürebilir. nitekim de öyle oldu. fatih terim'in kadro seçimi rakiplerine "arkadaş ben defansa yaslanıyorum gelin gol atın .mına koyim" der gibiydi.







zaten doğru dürüst defans yaptıramayan defans anlayışını topu dan-dun ileri vurmak olarak takıma enjekte eden bir fatih terim'den fazlasını bekleyemezdik.







uzun sözün kısası, milli takım fatih terimin başarısızlığına rağmen şansın yardımıyla çeyrek finaldeyiz. bunun keyfini çıkaralım. aksi takdirde ufak bir ümidimiz büyük bir hüzne dönüşebilir.







peşin edit: görüşlerime katılmayan insanlar mesaj atsın mümkünse.



* şahsi entry olacak ama dayanamadım, öncelikli tanım verelim, türk futbol milli takımının başarılı mı şanslı mı olduğunu tartışmaktır.



şimdi şahsi kısım, başarı ya da şans, belki de tanrı'nın eli değmiştir, psikopat ingilizimi -uzun hikaye- açıkça g.t ettikleri için ve -manyak herif 2-0 iken mail attıydı, çeviriside gördünüz mü babayı şeklindeydi-, son on dakika da neredeyse kalp krizi geçirecek olmam dolayısı ile başarılı mı şanslı mı oldukları umurumda değil, yürüyün aslanlarım iş bilenin, kılıç kuşananındır ve volkan'ın annesi döndüğünde oğlunu azarla gerekiyorsa döv.



* sonuçlara göre doğru bir sanıdır, ancak oynadığı futbol 270 dakikanın 35 dakikası hariç ''rezalet ötesi'' olan bir takımın bir de bazı futbolcuları* çirkef ve her an patlayacak bir saatli bomba ise, ''başarılıyız'' demek yerine biraz mütevazı olup ''şanslıydık'' demek daha doğru olur.







tabiri caiz ise ''terim bali'' böyle devam ederse şampiyon dahi olabiliriz, fakat bu şekilde ancak yunanistan gibi avrupa şampiyonu oluruz ama ''avrupa nin sampiyonu'' olamayız. tıpkı dünya üçüncüsü olduğumuz ama 'dünyanın üçüncüsü' olamadığımız gibi.







fakat şahsi düşüncem bu bal devam edemez, işareti de ilk portekiz maçıdır portekiz maçında da toparlanmaya çalıştık ama gücümüz yetmedi. isviçre ve çeklerin bizden zayıf olduğu malumdu. ben hatayı bizi çek maçının son 20 dakikası gibi



* ama full 90 dakika oynatamayan teknik direktörlerde ararım. yoksa potansiyelimiz bunun çok çok üstünde ve her türlü cin fikrin aksine bundesliga ve rus ligi yıldızlarımızın bizim takımda her zaman yeri var.



* şu anda avrupa kupa'sında en iyi 8 takımın içinde olduğu için doğru bir davranıştır.



* " KOYMAK " BASARi iSE BASARiLiYiZ!







" NASiL KOYDUK AMA ! "







" KOYMAK " ONEMLiDiR. iNSANiN ORTAYA CiKiS SEBEBi !







MALi CiKARiP ORTAYA KOYUN, BASARiLi OLUN DEMiYORUM SAKiN HA ! YANLiS ANLASiLMASiN !







ANLATMAK iSTEDiGiM, ortaya bir seyler koymak.







BASARi BUDUR.







YOKSA, KiMSENiN AKiL SiR ERDiREMEDiGi raslantisal bir acaiplik ORTAYA KOYMUS OLMAK BASARi DEGiLDiR.



* günümüz futbolunda başarı iyi de oynasan kötü de oynasan kazanmaktan geçtiğinden dolayı gayet doğru bir sanıdır. hele hele 70 dakika hiç futbol oynamadan bir maçı 2-0 dan 3-2 ye çevirmek ender rastlanan bir başarıdır.



* uefa'ya bağlı 53 ülke arasından ilk 8'e giriyorsanız, bu başarıdır. ayrıca daha önce tarihinizde bir kere çeyrek finale çıktığınızı da dikkate alırsanız, bunun başarı olmadığını iddia edemezsiniz. tabi hatırlamazsınız 5. ve 6. torbalardan elemelere katıldığımızı, averaj takımı olduğumuzu. geçmişini hatırlamayan, geleceğini inşa edemez. hıncal uluç'a göre dünya 3.lüğü başarı değildi. hadi bi' daha çıkalım o seviyeye madem o kadar kolay ki 2006 dünya kupasına katılamadık bile. bir de elemelerden buraya nasıl geldiğimizi ne çabuk unuttuk. zorla gelmedik mi buraya? şimdi geldiğimiz bu noktayı başarılı saymamak göt kalkıklığından başka bir şey değildir.



* mutlu muyum? mutluyum. mutlu musun? mutlusun. e o zaman koy götüne. milli takım bir sezon boyunca oynayacak değil ya. bir hafta daha sürsün bu bal yeter bize şeklinde düşünüldüğünde çok da mantıksız gelmeyecek olan sanı ya da mutluluk hali.



* milli takım başarılıdır. şöyle oluyor, şimdi maça sag bekte hamit yerine sabri ile başlasak tuncayıda sağ açıkta değilde forvet oynatsak, hem sabri kötü oynayacak kaptırdığı saçma sapan toplarla rakip pozisyon bulacak, hamitin sağ açıkta yada orta sahada nasıl oynadığını bilen rakip ona göre önlem alacak.







mehmet topal türkiyenin en iyi ön liberosudur yanında aurelio var yani türkiyenin en iyi ikilisi, şimdi bu adamlar 20. dakika olmadan sarı kartlanıyorsa bazı müdahaleleleri es geçmek zorundadır bunlar.







halil altıntop almanyada saç baş yoldurdu, ve türkiyenin forvet hattı orta sahaya gelip top alan adamlardan oluşturulmak istendiği için halil tipinde adamlara ihtiyaç yok.







yıldıray gibi forvet arkası değilde, emre gibi orta sahada geriyede yardımcı olacak yani +1 oynayabileceğimiz adamlar lazım bize.



yıldıray sol açıkta oynayabilir diyenler olacaktır, ama ardanın yerine yıldırayı oynatanın beynini sikim.







hiç sevmem ama 'sabri' sonradan girdiğinde oyuna hareket getirin bir futbolcu, emre aşık hakeme çaktırmadan çok iyi faul yapabilen tecrübeli birisi, göründüğü üzere stoperler tek tek sakatlanınca kendiside sakat olmasına rağmen milli takıma büyük yararı dokunmuştur.



sabri'ye edit: lütfen alın bu adamı italyaya yahu kurtarın bizi .







portekiz maçına dönelim, arda oynamadı ? neden oynamadı, ronaldonun kanadında oynadığı için ve arda geriye gelmediği için 1 kişi eksik oynayacaktık, ayrıca, belki gününde olan ronaldo ardayı futboldan soğutacak morali bozulan arda diğer iki maçta aynı hırsla oynamacaktı.bu maçta gökhan zan sakatlanana kadar herşey normal gidiyordu bu sakatlık bizim için doğaldı zan'ın sakatlanmamasına şaşırmıştık zaten,sonuçta miktiler bizi.ayrıca bu maçta mevlüt oynadı çünkü ayağında top tutabilen bir adam, ve semih'in sonradan girip etkili olma özelliğinide görememiş oldu rakiplerimiz.







isviçre maçına gerçek onbirimizle çıktık,fakat yağmurun başlaması gökdeniz ve tümerin top sürmesine engel oldu artık bu adamların sahada işi yoktu, uzun oynamak zorundaydık ve kazım ile semih girdi ileride top indirdiler fakat 2 futbolcuyla değişen oyun sistemimizi herkes görmezden geldi gene şans yanımızdaydı, bizim top direkten dönünce bala göte döndü, rakibin topu direkten dönünce onlar şanssızdı ! hasiktir yaa .







gelelim çek maçına, acayip bir baskı, semih neden oynamıyor ? ulan semih 11'de başladığı hangi maçta gol atmış ki? al işte oynadı ileride top tutamadık .



hakem iki ön liberomuza sarı kart verdi hemde saçma sapan sarı kart ve önde basmamızı engelledi,ilk yarıda sakatlanan çek futbolcu için maçı durdurup oyuncu değiştirdi, bizim sakatlanan oyuncumuz olunca fırsat bu fırsat gol yedirmeden sokmadı oyuna ama bunları konuşan yok.



dakika 80 olmuş 1-2 mağlup durumdayız ve nihat sakin oynayın diyor acayip bir baskı kurmuşuz kaleci yumruklaması gereken topu tutmaya çalışıyor ve belki hayatında ilk defa hata yapıyor tamam hadi bu şansımız olsun, rıdvan 3 ü atarız oyunu bıraktılar diyor, fatih terim herkesi ileri yolluyor, nihat asıyor kaleciyi buda mı şans ?







sonra arda terimi ipten aldı ? nihat terimi ipten aldı ? hagi olmasa terim olmazdı ? fatih terim kendini beğenmiştir bu yönü eleştirilir ama oyunu bırakmayışı her zaman maçı kazanmak için hamleler yapışı görmezden gelinemez.







çok iyi hatırlıyorum leverkusen maçının devre arasında hocam ne olur 2. yarı dediler galatasaray alır dedi adam ? evet soyunma odasına inse alırdı maçı galatasaray .



şimdi şansamı oynuyor ? fatih terim etkeni görmezden gelinemez.eleştiri saygı çerçevesi içinde olursa eleştiridir.







fatih terim'in eleştirilecek tek yönü bu takıma bir sol açık bulamamasıdır, hakan balta bu takım için çok eksik bir futbolcudur, uğur boral'ın defansif yönü çok zayıf peki kim oynayacak o bölgede ?



* kendi kendini imha etmesi gereken yorumdur. 2002'de bazı köşe yazarları tarafından avrupalı rakibi yoktu denilerek şanslı olduğu iddia edilen takımımızın* zikmediği avrupalı kalmadı aq.