fender jazz bass

[bluemoon24]

efsanevi bas gitar. ele alınması bile heyecan veriyor.

leo fender tarafından, yapılan ilk bass gitar olan* precision bass'a alternatif olarak tasarlanan bas gitar modeli. iki single-coil manyetiği olması ve sapının precision bass'tan çok daha ince olması tesadüf değildir, gitaristleri çekmek için tasarlanmıştır. eskiden yapılmış olanları* çok daha iyidir. jaco pastotius yaklaşık yüz kadarını alıp alıp satmıştır fakat sadece ilk aldığı bi tanesini* asla satmamış, r etmeden önce central park'a bırakıp gitmiştir. yeni modellerin gövdesinde alder* ya da ash* kullanılır yeni yapılan manyetikleri eskileriyle karşılaştırılınca boktandır. amerikan yapımlarıyla meksika yapımları arasında işçilik kalitesi farkı bulunmadığı rivayet edilir. her halükarda amerikan modelinin sapında garphite destek bulundurmasından dolayı diğer modellerinden farklıdır. hala sayısız firma bu tasarımı kopyalar*.

bu alete eklenebilen bir pre-amp mevcuttur: j-retro aynı zamanda üstündeki manyetikleri değiştirmek de mümkündür, bu alete takılabilecek manyetiklerin kıyaslamasını içeren bir sayfa için de: .

eğer fender jazz bass alacak paranız yoksa en iyi ve yakın altenatif bass collection.

olayı bilmeyen birine rastladığın vakit şu soruyu duymak olasıdır.

bkz. akdeniz akşamlarını çalabiliyon mu)

bkz. hastasıyım)

başka bir yerde yine kendime ait olan bir yazıyı aynen buraya da aktarayım.



her bas gitaristin rüyasına bir kere girmiş olan, bu enstrümanın kilometre taşlarından olan efsane bas gitar.



hakkında söylenmeyen kalmadı. kimine göre abartılmış bir model, kimine göre son dönemleri inanılmaz kötü, kimisi için her dönemi bir efsane. lakin hemfikir olunacak birşey var bugüne kadar adından en çok sözettirmiş olan enstrüman modelidir ve hep öyle kalacağa benziyor.



ilk fender jazz bass 1960 yılında tanıtılmıştır. bu gitar tasarlanmadan önce fenderin ilk bası ve ilk bas gitar olan fender precision piyasaya hakimken kullanıcıların bazı problemleri vardı. ağırlık merkezinin dengesiz bir yerde olmasının çalımı zorlaştırması, üst eşiğin daha kalın olması gibi sorunları yokeden ve precisionla en büyük farkı olan single-coil manyetikleri kullanmasıyla bu yeni bası icat eden leo fender bir efsaneyi de başlatmış oldu.



daha sonra dönem dönem farklılık gösteren fender jazz basslar birbirini izledi. 1960lı yılların modellerinde yanlış hatırlamıyorsam ilk iki yıl yani 1962 modeline kadar olan üretimlerde köprü ve sap manyetiğinin volume potansları vardı kontrol knob olarak. daha sonra bu iki knobun yanına bir tane de ton potansı ekledi. ve istendiği zaman tiz frekansları tamamen yoketme imkanı doğdu.

1960 ile 1970 yılları arasında gövde ağacı olarak kızılağaç görülür fender jazz basslarda. sap ağacı akçaağaç dır ve gül ağacı tuşe mevcuttur. bu modellerde perdelerdeki dikdörtgen inlayler kozmetik olarak çok hoş bir görüntüdür.



1970-1980 yılları arasında ise gövdede dişbudak kullanımı yaygınlaşmıştır. özellikle 70lerin ilk yarısında gövdeler dişbudaktan yapılıp tuşe ağacı olarak da akçaağaç kullanılmıştır. akçaağaç tuşelerde siyah inlayler gül ağacı tuşelerde ise 60lı modellerdeki gibi sedef inlayler mevcuttur.

1975 yılında yukarıdaki kombinasyonda isteğe bağlı akça ya da gül ağacı tuşeli opsiyonları bulunan hala vintage model olarak üretilip satılan 1975 jazz bass çıktı. bu model fenderin en başarılı modelidir ve her jazz bass koleksiyoncusunda bir tane bulunan bir modeldir.

70lerin ikinci yarısında tekrar kızılağaca dönen fender 60lardaki gibi modeller üretmeye devam etmiştir.



bu döneme kadar olan süre fender jazz basslar için altın dönemler olarak nitelendirilir.



daha sonra şirketin el değiştirmesi, seri üretim, ağaçlardaki seçiciliğin azalması gibi sorunlardan olsa gerek nedense sonrasında gelen modeller o tadı pek vermedi diyebiliriz. ashtray ve pickup cover ismi verilen manyetik kapakları, dikdörtgen inlayler, tortoise pickguardlar nedense giderek daha az kullanılmaya başlandı ve artan rakipler, el yağımı gitarlar yapmaya başlayan luthiyerler piyasayı hareketlendirdi. çok özellikli bas olmaktan yavaşça çıkan ve ortalama gitarlar üretmeye başlayan fenderler yavaş yavaş o ismin karizmasını kullanarak neslini devam ettirmeye başladı.

daha sonrasında deluxe ve american deluxe denilen modeller piyasaya sürüldü ve aktif bas gitarlara bu jazz bass modelleri de eklendi.

şimdilerde ise 1962, 1975 vintage modeller, ash jazz bass ismiyle geçen dişbudak modeller, birçok signature model, deluxe, american deluxe modelleri ve birkaç değişik opsiyonlu standart jazz basslar sunulmaktadır.

bunun yanında bazı japon ve mexico üretim fender jazz basslar da piyasada dolaşmaktadır.



şahsi olarak bir tane 93 üretim amerikanına sahip olup doyamadığım bir bas gitardır. bir adet 96 üretimini de çaldıktan sonra üretiminin ne kadar kötüleştiğine tanık olup üzüldüm. fakat bir adet 68 üretimini çaldıktan sonra da 93 e kadar kalitesinden neler kaybetmiş onu anladım.



lakin bas gitarın gelmiş geçmiş en önemli modeli olan fender jazz bass inanıyorum ki her dönem varolacaktır ve o eski tadında olmasa bile yine de o köprü manyetiği tadını alabileceğimiz tek bas gitar olacaktır.



bunlara ek olarak yazmak istiyorum fender jazz bass sanıldığı gibi çok ağır bir bas gitar değildir. birinci sınıf olarak nitelendirilen ikameleri * * * * fender jazz basstan çok daha ağırdır genellikle. ayrıca tüm genellemelerin yanlış olması gibi yüzde yüz sonuç vermeyen bir şey olsa da bir bas gitarın ağır olması kötü birşey değildir. ağacın belli bir yoğunluğa sahip olması gereklidir ve tek parça * taş gibi bir gövdeye sahiptir fender jazz basslar. ayrıca sustain ve o tonu elde etmek için özellikle alt kısmı geniştir ve büyük bir kasası vardır. lakin genellikle o punchy tonu elde etmek ve hafifliğinden faydalanmak için kızılağaç kullanılması fender jazz bassı hafif kılar. bunun yanında dişbudak modelleri de ağırlık olarak çok farklı değildir.

standart bir fender jazz bassın en büyük sorunu iki tane single coil * manyetikten oluştuğu için iki manyetik seslerinin farklı miktarlarda açılmasında ortaya çıkan dip gürültüdür. lakin bir çok basçı ya iki manyetik sonuna kadar açık ya da tamamen köprü manyetiğinde çaldığı için bu sorunla çok karşılaşmaz. bilmiyorum belki de bu problemden dolayı böyle süregelen bir kullanım mevcut olmuştur.

fender jazz basslar ilk üretildiği dönemde çok modern aletlerdi. şimdinin ise vantage diye nitelendirilen efsanelerinden. yeni nesil şeklinde nitelendirilebilecek fender jazz basslarda piyasada yerlerini aldılar fakat samimi bulmadığımı söyleyebilirim. lakin evrimini tamamlamamış bir icat olan bas gitar dünyasında sırf delikanlılık uğruna geri kalmak da hiç rasyonel değil. o zaman çözüm nedir? ya ekonomik açıdan ferah bir birey olup fodera, ken smith, erkan sızarlar yamaha trb gibi bir bas gitar sahibi olup koleksiyona bir tane de fender jazz bass eklenmelidir, ya da günümüzde fender jazz bassların o tadını kaçırmadan onları da bu sınıflara sokacak olan icatlarla modifikasyona girişilmelidir. bunu için de







bu kadar lafının edilmesinden kelli büyük bir servet ettiğini düşündüğüm bir aletti, ancak kısa bir araştırmayla yaklaşık 1500 ytl'ye edinilebilecek bir şey olduğunu öğrendim.



oha fender jazz bass oha efektlerini 24 saat çıkarabilecek kadar bas meraklısı insanların hemen hemen bir laptop fiyatında olan bu aleti hala edinemiyor olmalarına üzülüyorum. dilerim hepsi birer fender jazz bass sahibi olurlar. fender jazz bass müthiş. fender jazz bass. oha)

bel fıtığı veya ona benzer bir problemi olan insanların almaya heveslenmemesini tavsiye ettiğim alet. zira kendisi çok ağır bişey, ama evet güzel bişey.
her müzisyenin en az bir kerede olsa rüyasına giren gitardır. yıllanmış şarap gibidir. kullandıkça eskidikçe değeri artar kıymete biner. hele dip manyetikten şöyle midli bir tonu vardırki dadından yinmez. her basçının gönlünde bi fender jazz bass yatar fakat acı bir durumdurki bir usa jazz bass amerika'da 700 milyona dahi bulunabilirken türkiye'de bu fiyatlar neredeyse 3 katıdır.

en iyi bas gitarlardandır sesi tok ve temiz çıkar ota boka naz yapmaz. sadedir. biraz ağırdır sadece o sesi duymak için bile o kadar para vermeye değer.

bass gitarların şahıdır... ken smith, musicman stingray, yamaha ve başka markalar kullanmış,denemiş biri olarak söyleyebilirim ki bi tanedir fender jazz bass, gerisi yalandır...evet son dönem üretilen modeller eskiye nazaran daha kötüdür ama ölüsü yeter. fender jazz bass tonu nun patentli olduğuna dair efsaneler de mevcuttur...

modifikasyona da son derece açık bir alettir. sonuçta bir bas gitara o vintage hissini veren şey hardware, elektronik veya diğer etkenlerden önce kullanılan ağaç ile bunun konstrüksiyonudur. iyi denilebilecek bir fender jazz bassın kaliteli ve uzun süre dinlenmiş ahşaplar ile iyi bir yapıya sahip olduğunu varsayarak şöyle devam edebiliriz.



hem vintage hissiyatında olan, ayrıca evrimi devam eden bir alet olan bas gitarın günümüz gerekliliklerine sahip bir canavar mı istiyorsunuz?



o zaman iyi olarak nitelendirdiğimiz bir fender jazz bass üzerinde hardwareden başlayarak bir kaç analiz yapalım. öncelikle bas gitarda sustain, attack, titreşimin gövdeye aktarımı konusunda en önemli parçalardan biri köprü * diğeri alt eşik * dir. üzülerek söylüyorum fender jazz bass gibi bir aletin köprüsü kesinlikle ziyan. bir süre sonra dengesiz bir şekilde akord kaçırmalar, o güzelim tasarımdan çıkabilecek sustaine engel olmalar her fender jazz bass kullanıcısının başındadır. lakin çıkarıp ele alınca da görülen o uyduruk döküm gibi görünen köprü yine de kendisinden beklenenden çok daha başarılıdır.



şimdi bu olumsuzluk karşısında ne yapılabilir?



gayet kolay ve net bir cevap var. scheller, leo quan bad ass * * gibi kaliteli hardware üreten firmalar fender jazz basslara göre köprüler üretirler. yapılacak şey bir tane iyi bir köprü edinip alete takmaktır.



sustainden bahsetmişken bir tane kaliteli ve kişisel seçime bağlı kemik veya pirinç bir üst eşik * da eklenmesiyle alet sustain açısından bir canavara dönüşebilir.



burgular konusunda fender jazz bass çok başarılı bir firmadır kanımca ve fender jazz bassı fender jazz bass yapan özelliklerden biri o kocaman burgulardır. lakin zamanla deforme olurlarsa hipshot, scheller gibi markalar aynı fender jazz bassların burgularından üretmektedirler. istenildiği takdirde orjinal fender burguları da bulunup alınabilir. ve bu fender marka burguları alırken üretildiği döneme göre olan tüm çeşitlerini bulmamız mümkündür. burguların değişmesi gerektiği akord yaparken zorluk yaşama ve akord kaçırmaya başlaması ile anlayabiliriz.



manyetiklerine el atacak olursak manyetikler ağacın sesini iletmekte kullanılan bir araç olduğu için ne kadar iyi olursa aletin soundu o kadar net iletilir. bunun hakkında türlü araştırma ve deneyim mevcut olmakla birlikte gitar modifikasyonun en kişisel kısmı manyetik kısmıdır. fender jazz basslar için piyasada gezinen başlıca kaliteli manyetikler

ve benzerleridir. bunlar ve yazmadığım niceleri içinden yapılacak bir seçim ile çok başarılı neticeler alınacaktır.



buraya kadarı zaten sık uygulanan yöntemler. geldik en önemli noktaya. girinin başlarında yer alan hem vintage hem de günümüz gerekliliklerine uygun cümlesi tam burada gerçekleşiyor.



fender jazz bass hayranı birinin o pasif köprü manyetiği soundu * hayranı da olduğunu varsayabiliriz. ve gitara takılacak aktif bir mantetikle bu yerle bir edilecektir. aktif manyetik açıp kapatılan bir sistem değildir çünkü. ama çeşitli işlerde çeşitli yerlerde tek bir enstrümanla çalmak için geniş bir ton yelpazesine de sahip olmak gerekir. günümüzde basçıların ken smith, yamaha trb gibi aletlere yönelmelerinin sebebi de budur. işte bunun için devreye çok gelişmiş preamfi teknolojileri giriyor. analiz edebildiğim iki tanesi audere audio'nun jazz bass preamfileri ile j retro dur.

bunlar bir switch ile normal iki manyetik volume kontrolü ve bir ton kontrolü şeklindeki pasif devre ile 3 band eq, mid cut, mid boost, volume ve manyetiklerin arasındaki volume dengesini sağlayan balance'dan oluşan 6 knob kontrollü son derece gelişmiş bir teknoloji arasında geçiş imkanı sağlarlar.

*

*



bu şekilde bir modifikasyondan sonra eldeki fender jazz bass tam bir canavara dönüşebilir ve her isteğe cevap verecektir.



not : bu bahsedilenler precision * için de uygulanabilir. tek fark precisionlar için j retro değil de aynı firmaya ait u retro isimli model ve benzeri preamfiler kullanılmalıdır ve yazdığım markaların duruma göre sadece precision için ya da jazz precision diye geçen takımlarından alınmalıdır. jazz precisionlar, precision manyetiğinin yanında bir tane de köprü jazz manyetiği içeren sistemlerdir.



kendi kullandığım 93 üretim için imkanlar di marzio ultra jazz takmayı mümkün kılmıştı iyi manyetiklerdi lakin sonrasındaki warmoth jazz bass projem için fender custom shop 60 manyetikler kullandım ve sonuç inanılmaz. yani customshop 60 di marzio ve bir kaç kere deneyebildiğim seymour duncanlardan bir kaç adım önde. ama aero instrument ve norhstrand manyetiklerle kıyaslarsak aynı şeyi söyleyemeyeceğim. lakin onları da bulup temin etmek zor. şu an türkiyede temin edebilmek ve kullananlardan referans alabilmek açısından uygun manyetikler arasında bir seçim yaparsak fender custom shop 60lar açıkara önde.

amfiye takıp pink floyd çalmadıktan sonrasının mühim olmadığı bir semboldür.



Kaynak: İtüSözlük