genaro

[bluemoon24]

duygusal zekası 5 yaşında olan insanların, yaptığı gerekçeli tespitleri haklı çıkarırcasına, yazdıklarını bir taraflarıyla anlamaya devam ettikleri yazar. insanları eğitimlerine bakarak ciddiye almanın ne kadar hatalı olduğunu yine anlayan kişi. empati, anlayış yoksunu, algısı kapalı kişilerin beni eleştiriyorlar, kafam benim gibi mükemmel birinin neden eleştirildiğine bir türlü basmıyor, kim benim gibi kusursuz birini eleştirebilir ki ? düşüncesiyle temelsiz egolarını korumak için yazdıkları senaryoyla gay yapılan şahıs. bu senaryodaki örtülü homofobik öge ve bunun anlamı bir yana, ki olabilir toplumda erkeklerin çoğunda kendi cinselliklerine güvensizlik böyle birilerini eşcinsellikle itham ederek, eşcinselleri aşağılayarak ortaya çıkıyor, asıl kaydadeğer kısım bu ilkokul düzeyi saldırıyı analitik düşünmeyi, sorgulamayı, ileri sürülen savlar için neden, ispat göstermeyi öğreten bir eğitimden geçen insanın yapması. en basiti makale yazımında nedir esas olan, argümanını ilgili örnekler, alıntılarla desteklemez, kaynak göstermezsen dediklerinin bir değeri yoktur, kimse sözünü ciddiye almaz.



şimdi ben yazdıklarımı tamamen bana gelen mesajlardan çıkardığım sonuçla, kişisel 'ki tanımadığım, yazarlığından haberim olmayan birine karşı nasıl olsun' meselelerle alakası olmadan yazmışken ve eğer mesajlar kendisinde veya yönetimde duruyorsa sözlüğe koymasını istemişken, nesnel olmaya çalışıp insanları ve sözlüğü ciddiye alırken, haklı olarak başkalarının da yazılarında aynı ciddiyette ve özende olmasını bekliyorum.



insan herkesi kendi gibi sanıyor. kişi böyle yapınca, hele muhattabı boğaziçi mezunu iş güç sahibi biri olunca ister istemez karşısındakinin de aynı ciddiyette, aynı özende olduğunu varsayıyor, dediklerini kaale alıyor. işte burada etiketlerle düşünmenin hatalı tarafıyla karşılaşıyoruz, birini tanımadan sırf okuduğu okuldan dolayı ciddiye almanın ne kadar yanlış olduğunu görüyoruz. kendisinin algı, anlama, empati konularında ne kadar zayıf, duygusal ve kişisel ne derece eksik olduğunu farkedince daha muhattap, ciddiye alınacak bir durum kalmıyor, lakin çaresizlikle gelen bu ilkokul düzeyine ne yalan söyleyeyim çok şaşırdım. bu çocuksu tavrı bir ilkokul lise talebesinde görsem sevimli bile diyebilirdim, lakin iş güç sahibi insanda karşılaşınca bütün genişliğime ve açık fikirliliğime rağmen durumu garip buldum.



kendisi yediği naneyi hatırlamayınca yada hatırlamak istemeyince bak ben de senin için kıçımdan uyduruyorum şeklinde bir kaçış yoluna girmiş. keşke haklı olduğuna inandıysa böyle lafı dolandırmak yerine çıkıp hayır kardeşim sen yalan yazmışsın, dediğin gibi mesajlar yazmadım, herşeyi uydurmuşsun, yalancısın diyebilseydi. ben evirip çevirmeden bunların hepsini söylüyorum şimdi ona. keşke o da diyebilseydi. keşke boğaziçini tercihe yazmamış adama boğaziçine giremediğin için eziksin demeseydi. kendi hakkında dediklerimi sağlam kafayla bir tartsa, meseleyi bu kadar ucuza indirgeyip kaçmasaydı. 80630 da dolanmak kendisinin gri beyin hücrelerine pek yaramamış diyorum, lakin dediklerimi düşünmesi kendi hayrınadır insan hatasını görmeden bunu düzeltemez. kendi adıma ben de hatamı gördüm, her boğaziçili insanın ciddiye alınmayacağını, aslında duygusal ve sosyal açıdan gayet primitif olanlarının da her grupta olduğu gibi varolduğunu ve eşeğe altın semer de vursan yine eşektir lafının haklılığını anladım, dersimi aldım. altına yazdıklarım da kendisiyle ilişkiye giren ve girecekler için uyarı yerine geçerse sevinirim. nickimin altına yazdıkları da umarım aynı insanlar için kendisi hakkında bir fikir verir.



edit: bu entry selymus adlı yazarın benim kendisini 80630dan görüp burada kendisine asıldığımı, kendime kaslı bir boğaziçili erkek bulmamı söyleyen entrysi üzerine yazılmıştır. artık kendi mi sildi, yönetim mi sildi bilmiyorum ama işte tecrübesizlik o anda bu entryi bir yerlere kopyalamayı yine akıl edemedim. işin aslı budur, yine de açıklama olsun diye bu entryi silmiyorum, bayram değil seyran değil bu yazı da ne alaka diyenler için açıklamak istedim..



Kaynak: İtüSözlük