kafayı sıyırmak

[bluemoon24]

halk arasında delirmek, akli dengesini kaybetmek için kullanılır.bkz. terelelli)

klavye tıkırtılarına uyanan oda arkadaşınızın sizin için düşündüğü olgu ve bunun kendi suratına yansıması...

teknik resim dersinin insanı içine soktuğu durum

ertesi gün proje teslimi olan kişinin, gecenin ilerleyen saatlerine doğru, çizim ve modelinin yetişmeme stresi, uykusuzluk, açlık ve antisosyallik ile içine girdiği durum.

her üniversite öğrencisinin 3. sınıfta ulaştığı nokta.





laptop'ın üzerine bira dökmeniz sonucu oluşacak psikolojik durumdur. bilgisayarın kapatılıp şarzının da çıkarılması şarttır, aksi halde hepten kafayı sıyırmaya sebebiyet verebilir.

kafatasımızda taşıdığımız beynin içinde fıldır fıldır dönen düşünceler,bize yüklenen sorumluluklar, ritüelleşmiş insan ilişkileri vs. bazen insana o kadar ağır gelir ki, işte o anda o beyinle birlikte o kafayı, elimizin kenarıyla bir güzel sıyırıp atmak isteriz.bu işlemi yaparken de bir yandan eh hülleyn yeter !! diye bağırırız ki bunu gören insanlar aha kafayı sıyırdı lan bu! diyerek tırssın, kaçsın yolu açsın,bulaşmasın!

evin salon diye tabir edilen kısmında yalnız başına oturulmaktadır. hemen yan odada ders çalışan arkadaştan ses soluk çıkmamakta ama yaşadığı tahmin edilmektedir. bilgisayar başında harcanan zamanlardan biridir. evde bir de kedi vardır ve oradan oraya zıplamaktadır. gerçekten çok sıcaktır ve hatta ağlama derecesine gelinmiştir. içilen hiçbirşey fayda etmemektedir. tam bunları düşünürken arkadaşın bulunduğu odanın kapısı bir hışımla açılır. o arada bir serinlik gelir ve ona sevinilir. derken şöyle bir diyalog gelişir

- kim geldi?

-???!!

-kim geldi?

-kimse gelmedi abi

-kimle konuşuyordun?

- konuşmadım ki ben

- konuştun ben duydum kim geldi söyle?

- ya valla kimse yok kızım hasta mısın?

- nereye sakladın oya mı geldi oyaa oyaaa!

anlaşılır ki sıcak önemli bir faktördür eve kimse gelmemiştir ama arkadaşa gelenler gelmiştir. geçmiş olsundur.

mekan aynı mekan odada ders çalışan kiş aynı kişidir. lakin ders çalışmamakta film izlemektedir. salonda kendine oje sürmekte olan arkadaş yine sıcaktan bunalmaktadır. odadaki arkadaş kapıyı açar olaylar gelişir.

- kapı mı çaldı?

- hayır abi yok bişi

- yok yok kapı çaldı

- ya çalmadı diyorum alla alla

- ya duydum tak tak bi ses

- ben duymadım sen nasıl duyuyorsun oradan

- duydum diyorum

- ısrarcısın bakıyorum

birkaç dakika sonra anlaşılır ki odadaki şahsın ses sisteminden kaynaklanan bir saçmalıktan ötesi değildir. filmde kapı çalmakta, filmi izleyen arkadaşın oda kapısına yakın olan hoparlörden kapı sesi verilmektedir. bu efekti duyan çılgın film izleyicisi evin kapısının çaldığını sanarak çareyi salondaki masum arkadaşa saldırmakta bulmuştur. sınav stresine verilir sıcağa verilir. ama olmazki hergün yapılmazki sanırım eve gelenler gelmiştir kimsenin haberi yoktur.



Kaynak: İtüSözlük