eşi, bilhassa bankacılık sektöründe çok başarılı projeleriyle tanınan, bir yazılım mühendisidir.
caz koleksiyonları bugünlerde alkım kitabevinde 3 cdlik setler halinde yalnızca 14 milyona satılan müthiş müzisyen. arşiv yapmak isteyenler için kaçırılmaması gereken bir fırsat.
cazı, yani alt tabakanın müziğini bu zengin bebesi tavırlarıyla, nişantaşı ekseninden yorumlamaktan ne zaman vazgeçeceğini merak ettiğim, caz sanatçıları açısından çok zengin bir yelpazeye sahip olmayan ülkemin konusunda popüler abdurrahman çelebilerinden biri.
bundan bilmem kaç yıl önce harbiye'de bülent ortaçgil, doğan canku ve okay temiz'le aynı sahneyi paylaşan müzik adamı. klasik müziği çok sevmeme rağmen müziğinden zerre zevk alamadığım, aynı zamanda adını yıllardır nedense unutmadığım uçuşan notalar ve dalmaçyalı köpeğine yazdığı 102.dalmaçyalı adlı bestelerin sahibi caz yapıcı.
bu gün bana hediye gelen 3 cd sini karıştırıyorum, acaba kimler çalmış nerde kayıt edilmiş, aranjör kim, hangi şirketten çıkmış gibi sorulara cevap bulmak için.
for murat, l love may ve hands and lips adında 3 albüm.
albümde çalan müzisyenlerin büyük çoğunluğu türk
kerem görsev
can kozlu
kamil özler
ilhan erşahin
önder focan
levent çoker
mustafa süder
hakan çimenot ilk bakışta gözüme çarpan müzisyenler.
hürriyet gazetesi sponsor olmuş bu albüme,
yine bir türk müzik firması basımını ve dağıtımını üstlenmiş, doğan müzik.
kayıtlar marşandiz stüdyoları, istanbul korukent'te, o da bir türk şirketi.
fotoğrafçı türk, muhtemelen kayıt esnasında çay servislerini yapan arkadaşta türk, grafikler türk, yani albümün doğuşundan satışına kadar geçen sürede,türk müzisyeninin, türk teknisyeninin,türk işçisinin emeği var.
eee nolmuş diyeceksiniz, ben abartıyorum belki ama buraya dikkat
albümün kapağında tek bir türkçe kelime yok, kerem abimiz bestelerin kendine ait olduğunu belirtmek için şöyle bir cümle kullanmış
all music composed by kerem görsev !
grup kemanlara strings group demiş.
bakır nefesliler için brass group
misafir sanatçılar için guest
gitar için
vurmalılar için percussions demiş. şarkı isimleri ingilizce.
şarkı isimlerinin ingilizce olması anlaşılabilir çünkü enstrumantal olanların haricinde sözlü olanlarda var. yalnız çalınan çalgıların bile ingilizce yazılması, bestelerin kendine ait olduğunu ingilizce ile belirtmesi biraz saçma geldi.
bu albümler yurt dışında da satılıyor olabilir, ama bu asla bahane değil, enstrumanların nasıl yazıldığına dair ortak bir dil zaten mevcut, örneğin piano , gitar gibi... bu durumda bir albümün kapağının toplam maliyetin binde ikisini oluşturduğunu düşünürsek yurt dışında ayrı bir kapak ile dağıtılabilir, onu da geçtim en azından hem türkçe hem ingilizce yazılabilir.
bazı videolarından takip ettiğim kadarı ile kerem görsev ingilizceye hakim bir adam değil, o da benim gibi 150 kelimeyi beyninin kıvrımlarında hapsetmeye çalışıyor galiba. ama iş albüm yapmaya geldimi kullanılan tek türkçe kelime bandrolun üstünde.
sonra biz caz müzisyenlerini kimse anlamıyor, anlaşılamıyoruz, biz geniş kitlelere konser vermeliyiz gibi serzenişler.
ne anlicam kardeşim sizi veya devlet lisesinde yeni müzik arayışları içindeki liseli kardeşim seni anlamak için niye kasacak, sen kendini önce kendi kelimelerinle anlat, ondan sonra şikayet et .
eğer bu albümdeki besteler kerem görsev'e aittir demeyi türkçe olarak yazmaya utanıyorsan, ismini de değiştir.
cerem seelove...
meeting point adlı albümünü, yamulmuyorsam kızı için yapmış insandır kendisi.
bir jazz uzmanı olmasam da, bir şeyleri eksik yapıyor gibi göründüğünü söyleyebileceğim müzisyendir. yani, jazz a yeni başlayacakların aa evet, kerem görsev, çok ünlü, bi de onu deneyeyim dememesi gerekir. ilhan erşahin dinleyin efendim, evet.
eskiden tv8'de cuma geceleri program yapması nedeniyle takip ettiğim ansızın program yayından kaldırılınca önce zoka sonrasında dikkat şahan çıkabilir programlarıyla karşılaşmama yol açan müzik üstatı.
albümlerini ingilizce olarak yapması, yaptığı bestelere ingilizce ad vermesi, çalgılarını albümünde ingilizce yazması, amerika'ya gittiğinde gördüğü her cazcıyla fotoğraf çektirmesi, parayı çok sevmesi, sürekli kendi reklamını yapması sevilmeyen kötü huylarıdır ama müzikleri gerçekten güzel. özellikle meeting point albümü mükemmeldir. dinlemeye doyamazsınız.
ayrıca o bahsedilen üç cd'lik collection albümünün cd'leri inanılmaz dandik bir maddeden yapılmıştır. alır almaz mp3 yapıp bilgisayarınıza atmazsanız bir kaç dinlemede cd'ler haşat olacaktır. bilginize...
yaptığı müzik gerçekten çok güzeldir. yalnız en son çıkardığı back again albümü tam bir sıçıştır kendisi için. bu kadar boktan bir çalışma olamaz. november in st.petersburg albümü, meeting point albümü, hands and lips albümü, orange juice albümündeki birkaç parça, relaxing albümü, for murat albümünden birkaç parça baş yapıttır mesela .
ama müziğinin haricinde, ben oldum, kompozisyonlarımın adını ingilizce yaparım, amerika'daki cazcılar çok yakın arkadaşlarımdır, fotoğraflarım var edaları kendisinden soğutuyor. tamam piyanoyu konuşturuyorsun, bestelerin harika ama insan biraz mütevazi olmaya çalışır. bunlarla birlikte amerika'nın fakir kesiminde zenciler tarafından ortaya çıkarılmış bir müziği türkiye'de zengin kesimin dinlediği bir müzik havasına sokmaya çalışması çok saçma.
bir de parayı çok seviyor sanırım. bir buçuk sene kadar önce çıkmaya başlayan collection albümlerini alanlar bilir ne kadar dandik bir malzemeden yapıldığını. nasıl çalıştıklarına her seferinde hayret ediyorum. bunlar için bir dünya telif alıyordur. ilk çıkan collection serisi dmc *'den çıkmıştı. şimdi yeni bir seri çıkmaya başladı. o da rec music'den çıkıyor.
bir keresinde ben kerem görsev'im kimseden birşey çalmam şeklinde bir demeç vermiş bir arkadaşıma . peki son çıkardığı albümdeki parçarlı kendisi mi yaptı? fly me to the moon'u kerem görsev bestelemiş, veya frank sinatra'nın o çok sevilen şarkısı night and day şarkısı meğer kerem görsev'inmiş de haberimiz yokmuş...
tüm bu sinir bozucu kişiliğine karşın yiğidi öldürüp hakkını yememek gerek. kompozisyonları gerçekten çok iyi. bir başladınız mı albümlerini tekrar tekrar dinlemek istersiniz. ne biçim bi yorum oldu lan bu. adamı hem dövdüm hem sevdim)
diskografisi şöyledir:
hands and lips
i love may
for murat
relaxing
laid back
november in st.petersbourg
warm autumn
existence
meeting point
orange juice
back again 2007)
29 kasım'da güzel bir dvd'si çıkacak olan türkiye'nin en iyi caz piyanisti ve bestecisi.
dvd'nin içeri şöyleymiş:
- 13. istanbul caz festivali kapsamında verilen orange juice konseri
- 6 kerem görsev klibi
- backstage görüntüleri
- senfonik konserler ve diğer konserlerden görüntüler
- kerem görsev biyografisi
bekliyoz..
bilgili edit: dvd'yi bugün aldım ve biraz gözattım. gerçekten çok güzel birşey olmuş. kesinlikle alınması gereken bir dvd.
jazz müzik yapan nadir yerli isimlerden birisi, kanımca zaman zaman piyanonun başında kaptırıp gidip ritmi hızlı basar.
canlı dinlemek bir türlü nasip olmamıştır şahsıma.
Kaynak: İtüSözlük