kitapsız her okula kitap kampanyası

[bluemoon24]

fempusay:

uzunca bir zaman dilimini kapsamak üzere bir takım sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel araştırmalar yapmak amacıyla geldiğim bitlis ilindeki ilköğretim okullarının ve bu okullarda eğitim-öğretim görmeye çalışan körpe çocukların durumunu görünce, onların geleceklerinin daha aydınlık olması, terör, uyuşturucu gibi bataklıklardan uzak kalmaları en azından kendi geleceğimiz için bir nebze de olsa katkı sağlamak adına tarafımca başlatılan kampanyadır. biz ve hemen dibimizde yetişen bizden bir önceki neslin yaşlılığında bu ülkeyi yönetecek pozisyonlara erişecek bu çocuklara elimizden gelen her türlü desteği sağlamak zorundayız. bunun yanında, başka bir insanın yaşamını aydınlatmak adına kılını kıpırdatmayan türlerden ayrılmak istiyorsanız lütfen bu kampanyaya sadece ve sadece ilköğretim çocuklarının okuyabileceği, onların psişik ve kültürel düzeylerine uygun düşecek kitaplardan tedarik edelim.



konuyu açmaktan nefret ediyorum ama daha önceleri karşılaştığımız uygulamaların bir benzeri olmasın diye çocuklara zarar verecek düzeyde -özellikle cinsel, ideolojik ve dinsel temelli- kitapları göndermeyelim. ilginize şimdiden teşekkür ederim.

küçük bir insanın yaşamında azıcık bir hava boşluğu yaratabilirim diyenler haydi ne duruyorsunuz!



close2death:

2000'li yılların başlarında,globalizasyon fırtınasından nasibini alan büyük şehirlerdeki ilköğretim öğrencileri,toplumsal yozlaştırma politikasından da nasibini almış.oysa yüzümüzü biraz doğu'ya çevirirsek,sorunların orda da sorun olduğunu görebiliyoruz.



demem o ki,batıda popüler kültür hengamesi arasında boğulanlar ile,doğuda politik sorunlar arasında sıkışmış çocuklar arasında pek bir fark yok aslında..



tunceli,köy okulları..yazın çocuklar tarlalarda orak sallıyorlar.kışın okullarında okumak şöyle dursun,odun,kömür derdine düşüyorlar..yazacak kalemleri,defterleri,okuyacak kitapları yok..



sistemi hep eleştiriyoruz.pratikte bir değişim olmamışsa,şunun üzerinde düşünmek gerekiyor: ideolojilerimizin üretkenlik çerçevesine getirdiği faydalar ne?..



ideolojik,kurumsal bir kampanya değil bu..bu çocukların elleri orak sallamaktan yorulmuş,nasır tutmuş..onlara devlet bir umut vermiyor.biz bir umut vermiyoruz..sizce nerden buluyorlar umudu?..örgütlerden..büyük bir kitle manipülasyonu..örgütler,gelecekten umutsuz çocukları sürümden kazanma çabasında..



hakkari,yine köy okulları..burdaki çocukların bırakın kitap okuma,orak sallayacakları tarlaları bile yok.onların umudu da örgütlerde.yine büyük bir kitle kıyımı.bir nevi beyin göçü..



bu üç şehir,bitlis,tunceli ve hakkari..politik sorunlar arasında sıkışmışlık..umutsuzluk..orak sallamaktan yorulmuş eller,ne olacağız diye düşünmekten bıkmış beyinler..



okuduğumuz,okumaktan bıktığımız,tutmaktan ellerimizin yorulduğu kitaplarımızı,onların orak sallamaktan yorulmuş ellerine bırakalım..



onların umudu biz olalım..bir bakmışsınız,20-30 yıl sonra,onlar bizim çocuklarımızın umudu olmuş..



not1: bu projenin hiçbir kurum, kuruluş veya kişiyle ilgisi yoktur! ayrıca kampanya genel stratejisi, sadece kullanılmaya elverişli kitap tedariki üzerinden yürüyecek şekilde tasarlanmıştır. para vb. nakdi yardımlar kesinlikle kabul edilmeyecektir.

öte yandan kampanya ortağı olarak bitlis ve hakkari'ye gelmeyi tasarlayan olursa buradaki bütün masrafları tarafımca karşılanacaktır!



not2: evet,hepimizin birbirinden farklı ideolojileri var.hepimizin umutları var..bırakalım,göndereceğimiz kitaplarla onlar dünyaya istedikleri gibi baksın.



-bitlis

-tunceli

-hakkari



kampanya şimdilik bu üç ille sınırlı.nakit vb. dışında her türlü yardımınızı bekliyoruz.bakarsınız başardık.ondan sonra umutlarımızı başka başka illere,başka çocuklara,başka orak sallamaktan yorulmuş ellere taşımışız..



irtibat sadece mail yoluyla olacaktır:



fempusay@yahoo.de

fempusay@hotmail.com

carpooz@hotmail.com



şimdiden herkese teşekkürler.

dünyayı tanıtmak için bir fırsat yaratan bir kampanya.



özgür iradeleri inşa etmek, bilgilendirmek, bilerek karar vermelerine ön ayak olmak.



hepsi bu.

hayır.

bu sadece hepsi için bir adım.



kendimizden başkalarına da ilgi göstermemiz gerektiğini ve yaşamın anlamının bir başka insanın yaşamını şu veya bu şekilde etkilemek olduğunu hatırımızda tutarak sonuna kadar desteklememiz gereken kampanyadır. kim olduğumuz, neci olduğumuz hiç önemli değil. insanız sonuçta. ve başka insanların yıldızları parlasın diye kendi enerjimizden onlara sunmuyorsak ne işe yarar bizim güneşliğimiz?

ideolojik,cinsel içerikli kitapların gönderilmemesi gereken kampanyadır.



ne bileyim,ben okuduğum dünya klasikleri,türk edebiyatı klasiklerini göndereceğim.2-3 tane ansiklopedi seti de cabası.



elimizi uzatalım,ırgatlarda terleyen küçük bedenleri içimizdeki umutlarla serinletelim.



gerekli bir hededir. gereklidir de ne tür kitap gereklidir. yurdumun cahil kalan insanı ırgat oluyor. burnunun önünü göremiyor, düşünmekten korkuyor, insandan ziyade ot gibi yaşıyor. yurdun entelijansı bilgisini halkı aydınlatmak yerine onu aşağılamak için kullanıyor, için için halkın cehaletinin devam etmesini istiyor. okumamış üniversite mezunu kalifiye köle olarak çalışıyor sermaye sahiplerinin yanında. okumalı insanlar, okumalı insanımız, düşünmeli, ehl-i tahkik olmalı, oyunlara gelmemeli, kendisini koyun gibi idare etmek isteyenlerin karşısında bir hür düşünüş, bir karşı duruş sahibi olmalı. tabii çocuklar doğru eserleri okumalı, zehirlenmemeli, seçmeli ve faydalı olacak eserleri, düşünme yetisi kazandıracak eserleri ulaştırmalı onlara. tüm insanlığa ulaşmak fikir işçisinin çilesi, gaye-i hayal.

kitap ruhun ilacıdır -japon atasözü



memleketimizin en derin ve üstüne hiç düşülmemiş sorunlarından biri ve en önemlisi belki de kitap okumama alışkanlığı. bu hususta şimdiye değin yarım ağız ile söylenen beylik lafları hepimiz duymuşuzdur. ve hemen eklemek gerekir ki hemen hepimiz şu veya bu şekilde hiç vakit kaybetmeden kitap okumaya veya okutmaya başlayacağımıza niyet veyahut yeminler etmişizdir. ancak her nedense bir türlü harekete geçemediğimiz de toplumumuzun genel olarak içinde bulunduğu durumdan açıkça anlaşılmaktadır.



düzenlediğimiz bu kampanya temelde, henüz bir kitabın kapağı yüzüne değmemiş, yoksulluk ve hemen her türden sömürü altında ezilen ancak gözlerinde umudun ışığı hala ışıl ışıl parıldayan ilköğretim çocuklarını hedef almaktadır. elleri sokaklarda veya tarlalarda çalışmaktan kirlenmiş, nasır tutmuş olabilir. ancak beyinlerinin kıvrımları taptaze olarak bilgiye hasret ve aç olan bu çocuklara küçücük bir katkı yapmak için hepimizin hem maddi gücü, hem zamanı ve hem de enerjisi var.



deniz yıldızının meşhur öyküsünde olduğu gibi okumaya, hasret kitaba yabancı bu çocuklardan herhangi biri için bir farklılık yaratmak adına lütfen topyekün olarak harekete geçelim. sizleri bu ülkenin geleceği olacak fakir, ezilmiş ve sömürülmüş çocukların oldukça dar kalıplara hapsedilmiş dünyalarına bir pencere açmaya davet ediyoruz.



çağrımız vicdanı ve yüreği nasır tutmamış bütün bireyleredir. doğu ve güneydoğu anadolu bölgesinde bulunan hizmet ve kaynak yoksulu ilköğretim okullarına ayndınlık yarınların bayrağını çekmek isteyen her bireyden ilköğretim çocuklarının okuyabileceği ve onların zihinsel alt yapılarında tahribata yol açmayacak düzeyde kitap yardımı beklemekteyiz.



bu kampanya sadece yukarıda vasıfları sayılan -öykü, roman, şiir kitabı veya ansiklopedi gibi- kitaplarla sınırlandırılmış olmakla kesinlikle nakdi yardım -para vb.- üzerine kurulu değildir. ayrıca kampanyanın hiçbir birey, kurum, kuruluş veya organizasyonla ilgisi yoktur. her türlü faaliyet bütünüyle sivil gönüllüler eliyle yürütülmektedir.



kampanya ile ilgili tüm iletişim faaliyetleri için tüm sözlük yazar ve okurlarının ulaşabileceği biçimde
sözlükten büyük bir katılım beklediğim kampanya. hepimizde vardır okumadığımız kitaplar, ben kütüphanemi bozmam kardeşim diyenlere de saygı duyarım, o zaman gidip bir kitapçıdan 3-5 kitap alabiliriz değil mi? ben küçüklüğümde suç ve ceza'yı okuduğumda resmen yaşam felsefemi etkilemişti. şimdi göndereceğimiz kitaplardan birinin bir satırından bir çocuk etkilenecek ve yaşamı değişecek belki, kim bilebilir?



devletin yaptıklarını bol bol eleştiriyoruz ve bu kampanya bizim küçük de olsa bir şeyler yapmamıza imkan veriyor. evet, sözlük okurlarını da http://www.itusozluk.com/... adresine bekliyoruz katılım için.

gayet acil bir karar ile bu sabah tunceli'ye doğru yola çıkıyorum.. durumun aciliyetine binayen ilköğretim okullarını gezeceğim.. kampanya için tunceli'ye gelmek isteyenlerin her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilirim.. yeter ki bu başlığın ilk girisindeki msn adresimi eklesin .

çağrımızı insanlara ileteli bir hafta kadar olmasına rağmen heyecanını, şevkini ve zevkini kaybetmeyen kampanyadır. kampanyaya destek vermek için çırpınan ve beni tarifi imkansız duygular içine sokan bütün erdem sahibi insanlara teşekkürü borç biliyorum. hepinize minnettarım.



ekleme:

özellikle gblack'i hem erkenden yol alması ve hem de üst düzey duyarlılık göstererek kendisinde fazlaca olduğuna inandığım medeni cesaretini her alanda sergilemesi nedeniyle kutlamak boynumun borcudur. helal olsundur.





bugün organizatörlerden gelen maillerle ilgili bilgi aldıktan sonra sözlük okurlarının yazarlarından daha duyarlılık gösterdiği bir etkinlik olduğuna karar verdim şu anki istatistiklere bakıldığında. bu bağlamda sözlüğü okuyup bir şeyler yapmaları gerektiğini hisseden bu okurları görünce ve verdikleri kişisel bilgilerinden ne kadar olgun bir profile sahip olduklarını öğrenince yazar alımının kapalı olup bu insanları aramızda göremediğimize üzüldüm.



neyse teşekkür ederim sevgili yazarlar. hep beraber başlıkları alt alta okuyoruz şimdi.

pek başarısız sayılmazdık aslında. ama üzüldüğümüz tek nokta, kampanyayı sözlükte başlatmamıza rağmen, en çok ilgi ve alakayı sözlük dışındakilerin, yani okurların vermeseydi. evet, bir yandan çok seviniyoruz insanların bu denli hassas olmasına, bir yandan ise her gün çeşitli üsluplarla ahkam kesen sözlük yazarlarına kızıyoruz.



bahanelere gerek yok. istanbul'da değildim, muayyen günlerimdi, mafya beni endonezya'ya kaçırdı gibi şeyler gayet saçma. bakın, birkaç sözlük yazarı istanbul'dan kilometrelerce uzaktan bağış yaptı. mersin'den, niğde'den.. tunceli'de bile kitap verdiler.



sadece tuvalette, banyoda deterjan ambalajlarının üzerindeki yazılara bakmayı okumak sanan bir toplumda yaşadığımızı herkes biliyor, bu yadsınamaz bir gerçek. spor haberleri okuyup sözlüğe copy-paste ederiz. ha bir de sözlükte fake bir yazar çıktığında dedektifliğe başlarız..



adını bir üniversiteden alan, hatta büyük çoğunluğu söz konusu üniversitenin öğrencisi olan bir sözlükten beklediğimiz ilgiyi göremedik. kızını öss sınavında başarıya ulaştırmış bir anneden mail aldık. batman'dan bir öğretmen mail gönderdi.. hangi birini sayayım?..



ama -birkaç kişi dışında- bir yazar kalkıp ben de şunu yapayım, bunu yapayım demedi.. anca gotik hatun, anca fb-gs-bjk..



üzüldük.. wondrous'un da dediği gibi, üçüncü nesil yazar alımında gayet aydın bir kitle bekliyorum.



şimdi gotik hatun aramaya devam edelim.



Kaynak: İtüSözlük