[bluemoon24]

her biri mutlaka başucuna dikildiği kimesne hakkında bilgiler veren, bazıları ol kimesne içün özlü sözler de barındıran yazılar.



ecnebi memleketlerde, sağlığında işi yazı olanların mezar taşlarında eserlerinden alıntılar yapmak gelenek haline gelmiştir. hatta edebiyatla, bilimle, felsefeyle uğraşanların mezar taşlarında yazanlar hakkında kitaplar yayımlanmıştır. bizde ise doğum ve ölüm bilgileri, hayat ve ölüm ile ilgili kısa şiirler dışında en bilineni ruhuna fatiha dileğidir.



bazıları da epeyce esprilidir bunların. beni en çok güldüreni şu olmuştur: hastayım diyordum da inanmıyordunuz.

''sonra vakit erişir,toprak gülümser sana

upuzun bir ömrün ortasında

ne hayata ne ölüme

yakışamazsın!



yazdırmalısın mezar taşına:

ey hayat,sen şavkı sularda bir dolunaysın

aslında hiç olmadım ben bu oyunda

ömrüm beni yok saysın



rip



nereden duymuştum hatırlamıyorum, hatta keklenmiş dahi olabilirim ama mezar taşı yazılarını okumanın unutkanlık yaptığını söylerler.

aralarında komiklerinin de bulunabildiği yazılar.



bir servi boylu, badem gözlünün şeftalisine doyamadan göçtüm benzeri bir yazı duymuştum.



**



hatice algötü-

ren

1968-1999

mezar yazıtı



çocukken içine kapalı ve inatçı

delikanlıyken cüretkâr ve gösteriş meraklısı

yetişkin adamken eylem yanlısı,

yaşlıyken düşüncesiz ve tutaraklı!-

şöyle olacak senin mezar yazıtı:

buradaki de herkes gibi bir insandı!



johann wolfgang von goethe

bir ölüm var bu kadar zor

bir ölüm böyle amansız

ne olurdu, ne olurdu

gitmeseydin ah apansız



kerim tekinin mezar taşında yazıyordu.

emek harcanmış başarılı bir mezar taşları çalışması

http://72.21.35.19/...

mal bıraktın mülk bıraktın üşüştük

hile ile hurda ile bölüştük



diye başlayıp



o dünyada malın varsa sat baba!

diye biten bir şiir vardı. çok yerinde bir tercih olabilir...

dünya gözlerimi kendi ellerimle örttüm

değdi yorgunluğuma

bir ölüm kaldıydı onu da gördüm

beni pişman etmedi doğduğuma... *



Kaynak: İtüSözlük