siir - 2

[bluemoon24]

* birde bunların amatör yazarları vardır.







beynim sulandı anne



kendimi kaybediyorum



senden başkası yalan anne







biliyorum sana bağırıyorum



sevgilimle buluşcağım yere



dakikalar öncesinden giderken



ona hediye alcam diye



günlerce sizin paranızı biriktirirken,



sen bunların on katını hak ederken



ben sana bağırıyorum







doğum gününü unutuyorum anne



sevgilimi ilk gördüğüm yeri bile hatırlyorum anne







onu aramadım diye benden ayrıldı anne



herşeyini alttan alıyorum anne



ona kızamıyorum anne







sana bağırıyorum affediyosun anne



sana kötü davranıyorum ertesi gün gülüyosun anne



cennet senin ayaklarında değilmiş anne



cennet senin için yaratılmış anne



iyiliğin vicadımı mahvetti anne



bana biraz kötü davran anne



belki kendime gelirim anne







yaşlandın anne



büyüdüm delikanlı oldum anne



işim var artık anne



torunlarını büyütüyorum anne



sen yoksun anne



biliyorum



bunlara rağmen hala beni sevioyosun anne



ben çok kötüyüm anne



çocuğumda bana kötüsün mü diyecek anne?







ben çok kötüyüm anne



* duyguların nazım şeklide değil, kuralsız şekilde ve kafiyeli olarak anlatılmasıdır. "ali bakkala gidip, ekmek aldı geldi" nazım



* iken







gitti bakkala ali



ekmek aldı da geldi



şiir olur.







not: e tabi ben de süper olurum. hatta süpsüper



* "şiir, ihtiyacı olanındır!"









* insanın içinde bulunduğu ruh halini, kalbinden süzerek damıtılmış bir şekilde kağıda akıtması sayesinde oluşan eserlerdir.



* caner adlı hödüğün her daim ağzında anlam bulmaya çalışmış, ama bulamamış edebiyat dalı.



* necip fazıl'a göre şiir allah'ı aramak için kullanılan bir araçtır.



* Edebiyatta herkesçe bilinen yazı türü olmasının yanında, "anlamak" kelimesinin de karşılığı olan ve asıl bunu öğrendikten sonra, anlatmaya başlayan kavisli akistir.



* bilerek mi yanına



almadın giderken



başının yastıkta



bıraktığı



çukuru



güveniyordum



oysa ben sevgimize



vapur iskelesi



ya da tren istasyonundaki



saatin doğruluğu kadar



beni senin gibi



bir de annem terketmişti



ki göbeğimde durur



onun yokluğundan



bana kalan



çukur...



* koş koşabildiğin yere kadar,



çünkü peşinde seni yakalamak isteyen,



çok kişi var.



ilerle ilerleye bildiğin yere kadar,



çünkü senin başarını kıskanacak,



çok kişi var.



mutlu ol sonsuza kadar çünkü senin gibi olmak isteyen,



artık çok kişi var..



* kendinde pencereyi açacak gücü bulmak...



* kelimelerle güzel şekiller kurma sanatı .



* Kelimeler dans etmek için piste çıkarlarsa, oradan bir daha asla inemezler. Çünkü bu durumda oradan inen şey artık kelimeler değil, bir şiir olabilir.



* tanımını yapamam sanırım,pek şiirden anladığımı da söyleyemem.Ama şiir denince aklıma çok güzel ve insanın içini acıtan

*necip fazıl kısakürek'in "beklenen" şiiri geliyor







Ne hasta bekler sabahı



Ne taze ölüyü mezar



Ne de şeytan bir günahı



Seni beklediğim kadar







Geçti istemem gelmeni



Yokluğunda buldum seni



Bırak vehmimde gölgeni



Gelme,artık neye yarar?



* "bir şiirin anlamı başka bir anlam olmaya elverişli oldukça her okuyan ona kendi hayatının da anlamını verir ve böylelikle şiir herkesin istediği yolda anlayacağı ve bundan ötürü de sonsuz duyarlıkları içine alabilecek bir genişliği olandır."









* şiir, mumdan kayıklarla alev denizini geçmeye benzer.



ne kadar zarif ne kadar derin bir mana.esasında şiir nedire cevap da şiir gibi olmalı ya o cihetten bakınca pek bi güzel oldu bu entry.* *



* bir peygambere, "gaybın anahtarı şairin elindedir."* dedirttirebilecek kadar güçlü bir hüzünlenme tarzıdır. günümüzde özellikle saçma sapan ve birbiriyle alakasız kelimeleri yan yana getirerek etrafını uyutmaya çalışanların sayısı oldukça çoğalmıştır. halbu ki, bugünki şiirin ihtiyacı olan nevroz ve güç içi boşaltılmış kelimeleri ve duyguları yeniden kendine getirmekte yatmaktadır.



* kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi



kaç kişi güzelliğini sevdi



belki gerçek aşkla belki değil







ama bir tek kişi seni sevdi.



bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi





*



* En sahici şiir, uydurma olandır. *



* ya aklına gelen güzel bir fikrada



ya da yolda makas aldıgın tatlı bir cocuktayım



için sıkıldıgında seversin diye



geldim işte yanındayım...





* *



kirpi gibisin çocuk



her tarafın diken



kim elini uzatsa



delik deşik







üstelik



sen de kan içindesin.



* yazan kişinin yazmaktan başka çaresi kalmadığı için yazdığı edebi tür.



* içkilerin şarabı varsa, sözcükler ve cümlelerin de şiiri vardır.



* herkesin hayatının bi döneminde, ki o dönem lisedir çoğu zaman, birilerinden gizli de olsa, kıyıda köşede kalmaya mahkum da olsa yazmayı denediği bir türdür. en yapmacık insanın bile kendi olma ihtiyacı vardır ya, şiirle giderilir işte o. şiir sensindir. ama herkes kendini çok iyi tanıyamadığı için, yazamaz kolay kolay. seneler geçtikten sonra hatırlanır o günler. gülünür, geçilir.



* şiir, başka hiçbir şeyle uğraşamamanızı sağlayan yaşama biçimidir. şiir bilen insanın hayatının her anı şiirle geçer. yürürken, konuşurken, otobüste seyahat ederken, iş yerinde çalışırken dizeler gelir gider. yaptığınız başka hiçbir işe tam anlamıyla konsantre olamazsınız. şair burada ne anlatmaya çalışmış sığlığından kurtulduğunuzda, bir dizenin peşinde günlerinizi geçirmeniz işten bile değildir.



şiir kavga vermenin en estetik yoludur.



şiir bir çalışmanın ürünü olabilir ancak. şair olmak doktor olmak kadar emek isteyen bir iştir. sadece ilham ile, var olan herhangi bir duyguyu kağıda dökmenin adı şiir değildir/olmamalıdır. insanı duvara çarpma sanatının adıdır şiir. yenilmiyorsan şair olamazsın. yenilginden bir anlam çıkaramıyorsan şair olamazsın. kusmaktır şiir yazmak. duygu, insanı rahatsız eder ve o'nu bir şekilde dışarı atma ihtiyacı hisseder kişi. duygu, eğer sistemli bir çalışma sonucu atılamamışsa ya da sistemli bir çalışmayı gerektirecek kadar yoğun değilse ortaya çıkan "şey" o kadar anlamsız olur.