[bluemoon24]

* doğum gününü içtenlikle kutladığım, arzu ederse play station' da harikulade taktikler vereceğim hemşerim yazar. *



* sevgililer gününden bir gün önce doğmuş bahtsız. kendisine pembe parmaklı çorap hediye etmek istesek te bir türlü 45 numero ayak için bulunmaz sözüyle karşılaşmaktayız. len bi zengin olayım sırf senin için pembe parmaklı çorap üreten fabrika kurucam. adı da phoibos apollonsa olucak.* allah hayırlı, sağlıklı, mutlu yıllar versin sana.



* sevgililer gününden bir gun sonra da doğabilirdi ama sonra değil önce doğdu. neden?



çünkü doğduğu gün sevgililer gününden daha önemli. *



nice mutlu yıllara inşallah. *

ah gecikmiş kader ortagım, aynı hocadan dersten kaldıgım, aynı okulda ilk tanıstıgımız kişi bile aynı olan, * baluk gözlü iyi ki digdinnnnn ciiiimmm.







2 sevdigim insanın bir araya gelmesi olayının bas kahramanlarından biri. mutluluk fotograflarını ömür boyu alınan dosyalarımda saklayacagım. tanrım tam burda gözyaslarım var.







burdan yetkililere sesleniyorum 45 numara ayakkabı giyenler için pembe parmaklı çorap üretin allahsızlar.







iyi ki bir yerlerde oldugunu ögrendim ve biliyorum.



* entrysindeki benzetmesine şapka çıkardığım yazar. yatacam şimdi zaten nasıl olsa çıkaracaktım ama bu sayede bi anlam kazandı. *



* murat yildirim * ile arasındaki farkı bulamadığım karizmatik, narsist, hümanist, esprili vee bunların doğal sonucu olarak sözlükte gizemli olarak takılmak zorunda olan celebrity insan. iyi insan.



* bakınızdan ibaret olan.













* kuzuyla, koyunla kafayı bozmuş çaylak. en yakın zamanda bir besi çiftliği açması gereken ayarmatör.



* ben çaylak olmadım ki hiç hahhaa, ben harika yazarım, örümcek avcısıyım, balıkçıyım, diyen bir üçüncü nesil çaylak. bu kısmı anlamayanlar için yineliyoruz "çaylak"



bu hapis günlerinde bir parmaklı pembe çorabı esirgediğim. eden bulur atasözünün gizli öznesi.



* izmir' e gelen sözlük yazarlarına anında kumru ısmarlayan karşıyakalı yenilmez savaşçı.



* benim için şarkı sözü yazmış. beğendim, beğendim...



* truva efsanesinin yıllarca gizli kalmış sırrı







aşil hektor ile burun buruna gelmiştir savaş meydanında. hektor kana susamış kılıcını aşil'e uzatır ve bağırır







- tanrılar yanımızda olduğu sürece helen bizimle kalıcak. belkide akan kanımız akan kanıza karışıp nehirler oluşturucak, çocuklar babasız dedesiz kalıcak ama helen bizimle kalıcak.







hektor'un bu sözleri üzerine aşil'in yüzünde kendini beğenmiş bir gülümseme oluşmuş ve aşil hektora







- biz buraya tanrılara sizleri kurban etmek için geldik. hem helen artık umrumuzda değil. kral paris'i çok beğenmiş, helen'den daha güzel olduğuna kanaat getirmiş. kralın kardeşinin yeni karısı paris olucak bu savaş sonunda.







demiş. hektor bu sözleri yutmamış tabi.







- olum bana bak akıllı ol. şurda delikanlılığımızla nam salalım, savaşalım ölelim diyoruz, senin ettiğin laflara bak. karı gibi saç uzatan adamdan ne beklilyosun ki zaten.







demiş. aşil'de







- hahaaayyttt. senin azını yırtarım yelloz..







demiş. sonra bir an durup toparlanmış ve







- heeeeyyytttt. artık ağızlarımız değil kılıçlarımız konuşmalı, sağ çıkan tarihte şerefiyle ve kahramanlığıyla anılmalı..







iki taraf birbirinin üzerine tüm güçleriyle saldırmışlar. ama aniden gök gürlemiş, yer yarılmış ve yunan tanrıçası phoibos apollon iki savaşçının arasında ortaya çıkıp tüm heybetiyle bağırmış







- lan varya.. lan varyaa...5 ay bi askere gittik. bi sürü entry mi çalmışlar. siz burda karı kız için savaşırken benim entryler yalama olmuş. gördükçe ter basıyo, elim ayağım titriyo. lan bir daha bana tapanın azına sıçarım bak. o entryleri koruyamadınız ya bi daha bana tapanı atın götüne sokarım ona göre. ah güzelim entrylerim ahh..







bu lafları duyan yunan kralının başının üzerinde bir ampül parlamış. yaverine dönüp lan demiş, bu atın götüne girme olayınını az geliştirsek sızarız truvanın içine. şerefsizim bak. yanlız bu kafamın üzerindeki yuvarlak şey ne?







işte truva'nın tarihi böyle değişmiş. bir entry için tüm truva halkı katledilmiş. atın götü sayesinde.



* dünyanın en meraksız, dedikodudan haz etmeyen, duyarlı, yardımsever, insanüstü * şeysi.







apollon says:



aa kadına araba çarptı, hemen bakmam lazım hemen



levrek:



ee sanane



apollon says:



olmaz bizim kapıda oldu dur



levrek:



gerçekten çok meraksızdı.



olay yeri inceleme says:



gittim







dünyanın en sosyal sorumluluga sahip insanı, zaten ondan başka kim ambulansın gelme süresini hesaplar ki?







olay yeri inceleme says:



siren çalıyo ambulans geldi



bakmaya gidiyorum







gerçekten çok meraksız, gerçekten.