fight club - 9

[bluemoon24]

* 2000'li yıllarda gençlerin sağda solda birbirlerine "hadi vur bana" demesine sebebiyet vermiş güzel film.



artık böyle güzel filmleri pek göremiyoruz.



* sadece edward norton'ın muhteşem oyunu için bile 10'larca kez izlenmesi gereken film.



* kanaat-i acizanemce dünyanın en etkileyici filmi. uzun yıllar sonra tekrar izledim dün gece, uyuyamadım. aklımdan çıkmıyor. where is my mind artık daha bi anlamlı. fight club rules dinlerken tüylerim diken diken oluyor. ve eminim ki artık hiç bir filmi kolay kolay beğenmeyeceğim.







--spoiler--



*



Dövüş kulübünün ilk kuralı, dövüş kulübü hakkında konuşmamaktır. Dövüş kulübünün ikinci kuralı da, kulüp hakkında konuşmamaktır...







Filmin baş kişisi, sıradan hayatının girdaplarında bunalımlar geçiren bir sigorta müfettişi olan Jack, Kanserli olmadığı halde, uykusuzluğunu yenmek ve hayatına anlam katmak adına, kanserlilere moral destek sağlayan terapi gruplarına katılır. Orada, Marla Singer adlı bir kızla garip bir yakınlık kurar.







Bir iş gezisi dönüşü ise, Tyler Durden adlı egzantrik karakterle tanışır. Durden, Jack'in olmak isteyip de olamadığı adam gibidir. Tyler'ın girişimleriyle bir yeraltı faaliyeti olarak başlayan dövüş kulübü, Jack'e hayatında yepyeni kapılar açacaktır... Ve tabii, bu kapılardan ister istemez Marla geçecektir... Fakat... Tyler Durden gerçekte kimdir?







--spoiler--







o brad pitt'in ve edward northon'ın insan üstü oyunculuğu, o gelmiş geçmiş en iyi kamera çekimleri



* , o soundtrack'ler

.....







özet başyapıt sıfatının en yakıştığı film.



* bir bakımdan ferdi tayfur a benzeyen sinema filmidir.







zira onun da fanatikleri sevenlerinden fazladır.









* girdiğimiz entrylerle ilk iki kuralını çiğnediğimiz yuvamız.



* --spoiler--



"i havent been fucked like that since primary school"







-marla singer-



--spoiler--



* filme testesteron-erkeksilik penceresinden bakacak kadar kapasitesiz insanların günde 3 defa izleyip filmin derinliğini anlamalarını rica ettiğim mükemmel denilebilecek, kusursuza yakın film. hatta kusursuz lan bu.



* eğer entelektüel olarak fazla bilgi sahibi olmayan arkadaşlarınıza 'bakın süper bi film aldım, bayılacaksınız' denilerek izlettiğinizde ilk 30 dakikasına dayanamayarak 'yaow aç bi dövüş filmi izleyek, bu ne yarım saattir konuşuyo' diye tepki almanıza neden olacak harika film.







edit: 'entellektüel' kelimesinin doğru yazılışı 'entelektüel' şeklindeymiş. saygılarımla.



* filmi bilmem kaçıncı izleyişimden sonra aklıma takılan,yıllardır alakalı alakasız her yerde söylediğim, bazen tam yerinde kullandığım, bazen de insanların yüzüme salak salak bakmasına neden olan, ama bir türlü vazgeçemediğim cümleyi içinde barındıran, roman, film, başyapıt,şaheser...







--spoiler--







"mağrama gidip güç aldığım hayvanı bulacağım".







--spoiler--



* lüks eşyalara bağımlı olmuş kişileri eleştirmektedir tyler durden ama kendisi en şık elbiseleri giymektedir.



* edward norton'un sümsük duruşu kendisini tanıyamama sesbep olmuştur. *



* bir grup icindeki kesin inanclarin ne hale gelecegini, insani nasil zombilestirecegine de deginen harika bir filmdir. underrated olmustur bana gore, kiymeti az bilinir.



* "On a long enough timeline, the survival rate for everyone drops to zero."