üst insan...
yakın zaman önce vefat eden müzisyen...
türkiyeden çıkmış nadir sanatçılardandır
süperstar,megastar ipsala'dan sonra sizi kim star? sözüyle, birşey bu kadar mı güzel anlatılır be kardeşim! dedirten rahmetli.
her sözü anlamlı bir adres bulmuş,gerçekleri şarkısında anlattığı için
zamanında çok fazlasaldırılmış kişi*
türkiyede nadir bulunan değişik bir sese sahip neder sanatçılardandır.gurbet yıllarında yurt özlemiyle yanan ve tamirci çırağı ve ıslak ıslak şarkılarıyla beni mest eden rahmetli ilah..
bir gün sıraselvilerde bir barda çıktığını görünce tamam bu hafta sonu kesin gidip izleceyeceğim dediğim ama ne yazık ki o hafta ölen, türk rock müziğinin önde gelen insanı.
türk rock müziğine çok şeyler kazandırmış, gerek sözleri gerek besteleriyle efsane şarkılar yazmış büyük sanatçı.
namus belası, parka gibi eserlerin sahibi.zamanında çok sıkıymış anlaşılan ama star gazetesinin reklamına seslendirme yapan adamdan ne fayda gelir bilemem.yıllarda düzene karşı çık, ondan sonra medyanın reklamını yap.biraz çelişkili bir kişiliğe sahip olsa gerek.müziği iyidir o ayrı.
'ne olur ıslak ıslak bakma öyle' demesiyle ve ıslak ıslak baktıran kişi.*
ermeni kökenli irma felekyan'la , bir azeri türkü olan mehmet ibrahim karaca nın çocuğudur. o zamanlar cumhuriyet tarihinin ünlü tiyatrocularından sayılan bu çift , evliliklerinde altı yıl sonra muhtar cem karaca yı dünyaya getirirler. cem karaca için müzikle asıl buluşması 14 yaşındayken olur. .cem karaca o sıralarda suadiyeli nesrin adında ki bir kıza aşık olur. kızı, johnny
isimli parçayla etkilemek ister. lakin cem karacanın bu şarkısı nesrinde çok annesini etkiler. ve toto karca sayesinde cem karaca müziğe başlar.
cem karcanın profesyonel yaşamı apaşlar grubunun solistliğini üstlenerek başlar. bu grupla hürriyet gazetesinin düzenlemiş olduğu altın mikrofon yarışmasına katılırlar. ve söyledikleri emrah parçasıylada dereceye girip adlarını duyururlar. bu dönemde cem karaca iki kulvarda öne çıktı. biri pop müziğin alışılmış formlarına bağlı fakat güzel şarkı sözleriyle desteklenen yorumlar., diğeri ise anadolu ezgilerinin pop-rock la buluştuğu farkıl bir yorumdu. bazı parçaların sözlerinde toplumsal gerçekler , yaşanılanlar yansıtılmaya başlandı. tepkiler , isyanlar ve cem karacanın mükemmel yorumuyla şarkılar insanlar karşısında çok yol katetti .1969 da apaşlardan ayrılan cem karaca basçısı seyhan karabay la birlikte kardaşlar grubunu kurar. cem karaca ve arkadaşları bu dönemde anadolu rock denilen tarzı yarattılar. onlar bu dönemde bu kimliğe sahip çıkan tek gruptu. 12 mart döneminin baskıcı atmosferine karşı durdular.
1972 de kardaşlar dağıldı. cem karca işte bu dönemde moğollar'la buluştu. moğollarla birlikte çıkardığı namus belsı albümü çok geniş kitlelere ulaştı. rock temaları artık eskisinden dahada ağır basıyordu. bundan sonra dervişan adlı grubu kurdu. bu dönem sanatçının en radikal müzik dönemiydi. tamirci çırağı ve 1 mayıs bu dönemde ortaya çıktı.
cem karaca çalışmalarının çoğunda bu bozuk düzene isyan etti. cem karaca bundan sonra da edirdahan grubunu kurar. bu grupla safinaz adını verdiği albümü yapar. albüme adını veren safinaz bu ükede yapılan ilk rock opersı olarak bilinir. ve bu albümde nazım hikmet ve ahmet arifin iki uzun şiirini besteler cem karaca.
1979 da yoğun baskılar sonucu almanyaya gider. burada ülkenin önemli orkestralarıyla çalışmalarını sürdürür. yeni besteler yapılr. !987 de türkiyeye geri döner. ama turgut özalın elini öptüde geldi söylentileriyle birlikte de gelir. görüşlerinde ki yumuşama cem karacanın bazı kesimler tarafından yadırganmasına sebep olur. müzik ruhundan fazla ödün vermeyen cem karaca , bu dönemden sonra merhaba gençler ve her zaman genç kalanlar , töre , yiyin efendiler , nerde kalmıştık ve bindik bir alemete isimli albümleri yapar. bazı albümleri cahit berkay ve uğur dikmenle beraber yapar cem karaca. ağır roman filmindeki yeniden yorumlanmış resimdeki göz yaşları ile yeniden gündeme oturur. son albümünde ise moğollar ve kurtalan express üyeleriyle çalışır. birkaç şiir çalışmasında yer alır hep kahır şarkısını burada yeniden şiir şeklinde okur. kahpe bizans fiminde küçük de bir yer alan cem karaca bu filmin soundtrackında 3 şarkı seslendirir.
türkiyede artık bir çok şey değişti. ecevitin eski ecevit olmadığı gibi. artık bir zamanların radikal tutumlu insanları, bu radikal tutumundan zamanla vazgeçtiler. cem karaca bir söyleşisinde eskiden siyah ve beyaz vardı ama artık ben gri tonlardayım der. ve aynı programda ben hala solcuyum ama inançlıyımda der. cem karaca müzik felsefesinden hiç ödün vermedi. toplumsal sorunlar ve sevgi, anadolu ezgileri hep müziğinde yer aldı.
ve bir pazar sabahı 8 şubat 2004 te solunum yetmezliği sebebiyle geçirilen kalp krizi nedeniyle aramızdan ayrıldı. ertesi gün cenazesinde on binlerce kişi vardı ve herbiri vasiyeti üzerine onu alkışlarla değil tekbirlerle uğurladı. o istememişti devlet töreni ve alkışlar... kırgın oldugunu söylüyordu arkadaşları devlete... ve yakışır bir biçimde aramıza veda etti.
kaynak: http://cemkaraca.8m.com/
ölümünün ardından miras kavgalarıyla ilgili haberlerle kemikleri sızlatılan rahmetli sanatçı.
eski karılarından birinin gerçekler dna testiyle ortaya çıkacak gibi ziyadesiyle soğukkanlı ve umarsız bir açıklama yaptığına şahit olduğum, sanırım veraset davası yüzünden yakında mezarı açılacak eski şarkıcı.
hakkında neler söylenmedi ki. o bir sol, o bir sağ... o aslından hiç biri, o sadece müziğiyle yaşayacak, o sadece halk olmakla yaşayacak, o sadece karizması ve anadoluluğu ile yaşıyacak bir rock üstadıdır. rahmetle anıyoruz...
ölümün solu,sağı yoktur.ölümün ideolojisi yoktur.bizlere bunu gösteren sanatçıdır.türkiye'de rock müziğin gelişmesine büyük katkıları olmuştur..vatandaşlıktan çıkarıldıktan sonra almanya'da ülkesini özlemiş,bu nedenle turgut özal ile konuşmuş ve tekrar türkiye cumhuriyeti vatandaşlığına alınmıştır.
vakti zamanında barış manço'nun trt 1'de haftaiçi geceleri yayınlanan,ünlülerin konuk olduğu 4*21 doludizgin programında barış manço ile beraber uzun ince bir yoldayım'ı söyleyen,ülkemizin gelmiş geçmiş en iyi seslerinden birisi...
televizyondan izlediğim bir sohbetinde laf arası şuna benzer bir söz etmiş büyük üstattır.
almanya'daki gurbet zamanımda türklere eziyet yapıldıkça benim satışlarım patlıyordu, kendimi ahaliden birileri ölsün de ben de para kazanayım diyen mezarcı osman efendi gibi hissediyordum
ruhun şad olsun.
Kaynak: İtüSözlük