Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Sözlük

Uyarılar

Sözlük Nedir,Kimdir,İngilizcesi,Türkçesi,Nerededir,Hayatı,Anlamı,neden,sadece,anlamı,kullanımı,çeşitleri türkçe sözlük, sesli sözlük, ingilizce sözlük, türkce sözlük, almanca sözlük, moonstar sözlük, eng sözlük, fransızca sözlük, turkçe sözlük, tükçe sözlük, sözlük türkce, sözlük türkçe, hollandaca sözlük, pratik sözlük, türçe sözlük, rusça sözlük, redhouse sözlük, inglizce sözlük, sözlük almanca, turkce sözlük, rusca sözlük, ingilzce sözlük, babylon sözlük, bedava sözlük, sözlük sesli, mtu sözlük, sözlük indir, çeviri sözlük, teknik sözlük, italyanca sözlük ispanyolca sözlük, zargan sözlük, sözlük indirme, fransizca sözlük, dil sözlük, yunanca sözlük, japonca sözlük

harrison bergeron

Serbest Kürsü ve Sözlük harrison bergeron Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız yıl 2081 ve insanlar nihayet eşitler. sadece tanrının ve kanunların önünde değil, her şekide eşitlerdi. hiçkimse bir diğerinden daha zeki değildi. hiçkimse bir diğerinden daha iyi bir görünüşe sahip değildi. hiçkimse bir diğerinden daha güçlü veya hızlı da değildi. tüm ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi

harrison bergeron

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 13-01-2009, 07:02 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart harrison bergeron

yıl 2081 ve insanlar nihayet eşitler.



sadece tanrının ve kanunların önünde değil, her şekide eşitlerdi. hiçkimse bir diğerinden daha zeki değildi. hiçkimse bir diğerinden daha iyi bir görünüşe sahip değildi. hiçkimse bir diğerinden daha güçlü veya hızlı da değildi. tüm bfu eşitlikler anayasanın 211, 212 ve 213. nolu yasalarındaki değişikliklerinden ve abd handikaplama generali ajanlarının aralıksız ihtiyatından kaynaklanıyordu.



yine de, yaşamla ilgili bazı şeyler hala yolundaydı. örneğin, nisan ayında hala baharın gelmemiş olması insanları çılgına çevirebiliyordu. ve hgnin adamları george ve hazel bergeronun on dört yaşındaki oğlu harrisonu götürdüklerinde de nisan ayıydı.



evet bu trajik bir olaydı, fakat george ve hazel bunun üzerinde çok güçlü düşünemezdi. hazel tam olarak ortalama bir zekaya sahipti, dolayısıyla çok küçük zaman dilimleri dışında herhangi bir şey üzerinde uzun uzun düşünemezdi. ve george, zekası ortalamanın çok çok üzerindeydi fakat kulağında küçük bir zihinsel handikaplama radyosu taşıyordu. ve kanun gereği bunu daima taşımak zorundaydı. radyo, hükümetin vericisine ayarlanmıştı ve her yirmi dakikada bir keskin sesler göndererek george gibi insanların beynini haksız bir şekilde kullanmasını engelliyordu.



george ve hazel televizyon izliyorlardı. hazelın yanaklarında gözyaşlar vardı, fakat niçin ağladığını o an unutmuştu bile.



televizyonun ekranında balerinler vardı.



georgeun kafasında bir vızıltı duyuldu. düşünceleri panic içinde kaçtılar, tıpkı soygun alarmından kaçan hırsızlar gibi.



"güzel bir danstı, şu az once yaptıkları" dedi hazel.

"efendim?"



"şu dans. güzeldi."

"evet" dedi george. balerinleri düşünmeye çalıştı. çok da iyi değillerdi, herhangi birinden daha iyi olamazlardı ya zaten. kanat ağırlıkları ve saçmalarla dolu ağırlıklarla yüklenmişlerdi ve yüzleri maskeliydi, böylece özgürce yapılmış zarif bir jest veya güzel bir yüz kimseye kendisinin çirkin olduğunu düşündürmezdi. george hayal meyal de olsa dansçıların handikaplanmaması gerektiğini düşünüyordu, ama radyodan gelen bir başka ses düşüncelerini dağıttığı için bunu çok fazla devam ettiremedi.



george sekiz balerinden ikisiyle birlikte ürktü. hazel georgeun ürktüğünü gördü. hiç zihinsel handikapı olmadığı için georgea bu son sesin ne olduğunu sorması gerekiyordu tabi.



"sanki birisi bir çekicin sivri ucuyla süt şişesine vuruyormuş gibiydi" dedi george.



"ilginç olmalı, tüm bu değişik sesleri duymak" dedi hazel biraz kıskanarak. "tüm düşünülenleri".



"eğer handikap generali ben olsaydım ne yapardım biliyor musun?" diye ekledi. gerçek şu ki hazel, diana moon glampers ismindeki handikap generaline benziyordu. "eğer ben diana moon glampers olsaydım, pazar günleri çan çaldırırdım, sadece çan. dinin şerefine gibi"



"sadece çansa, bunu düşünebilirdim" dedi george.



"belki de çok sesli bir şekilde çalardım" dedi hazel. "sanırım ben iyi bir hg olurdum."



"herkes kadar iyi" dedi george.



"normalin ne olduğunu benden iyi kim bilebilir ki?"



"evet" diye cevapladı george. şu an hapiste olan olağandışı oğlu harrisonu düşünmeye başladı ancak kafasındaki yirmi bir top atışı selamlaması sesi bunu durdurdu.



"garipti değil mi?" dedi hazel.



o kadar garipti ki george bembeyazdı ve titriyordu ve gözyaşları kıpkırmızı gözlerinin kenarlarında duruyordu. balerinlerden ikisi şakaklarını tutarak stüdyonun zeminine çöktüler.



"birden çok yorgun gözüktün. neden kanepede uzanıp handikapını yastıklara yaslamıyorsun birtanem? " handikaptan kastı georgeun boynunun etrafında asılı 47 poundluk bez saçma torbasıydı. "git de yasla şu torbayı. bir süre için eşit olmamamız umurumda değil".



george torbayı elleriyle tarttı."bunu umursamıyorum. fark etmiyorum bile artık. bu benim bir parçam".



"son zamanlarda hep yorgundun, tükenmiş gibi" dedi hazel. "keşke torbanın dibinde küçük bir delik açabilseydik ve içinden kurşunların birkaç tanesini alabilseydik. sadece birkaç tane".



"her aldığın kurşun için iki yıl hapis ve iki bin dolar para cezası" dedi george. "buna takas denmez".



"işten geldiğinde sadece birkaç tanesini çıkarsan? yani, sen kimseyle boy ölçüşmüyorsun ki. sadece burada oturuyorsun"



"eğer bunu yaparsam" dedi george. "diğer insanlar da yapar ve kısa sürede herkesin birbiriyle yarıştığı o eski karanlık çağa geri döneriz. bunu sevmezsin değil mi?"



"bundan nefret ediyorum"



"işte" dedi george. "insanlar kanunları çiğnemeye başladığında toplum ne hale gelir sence?"



eğer hazel bu soruyu cevaplamasa, george yeni bir tanesini sormazdı. kafasında bir siren sesi duydu.



"çökerdi" dedi hazel.



"ne?"



"toplum. sen bunu sormamış mıydın?"



"kim bilir." dedi george.



televizyondaki program aniden bir haber için kesildi. haberin neyle alakalı olduğu açık değildi, çünkü spikerin, diğer tüm spikerler gibi, ciddi bir konuşma engeli vardı. yaklaşık yarım dakikada ve büyük bir heyecanla, spiker "bayanlar baylar" demeye çalıştı.



sonunda vaz geçti ve haber bültenini okuması için balerinlerden birine verdi.



"önemli değil" dedi hazel spiker için. "denedi. önemli olan bu. tanrının ona verdiğiyle yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalıştı. bu çabası için iyi bir zam almalı"



"bayanlar baylar" dedi balerin, haber bültenini okuyarak. olağan üstü güzellikte olmalı, çünkü taktığı maske çirkin. ve balerinlerin en güçlü ve zarifi olduğu açıktı, çünkü 200 poundluk bir adama verilenler kadar büyük handikapları vardı.



ve bir kadının kullanması için hiç de adil olmayan sesi için de bir kez özür dilemek zorundaydı. sesi sıcak, parlak, sonsuz bir melodiydi. "affedersiniz" dedi ve sesini tamamen rekabet edemeyecek düzeye getirerek tekrar başladı.



"on dört yaşındaki harrison bergeron, hükümeti düşürme planları yapma şüphesiyle tutulduğu hapisten az once kaçtı. dahi bir atlet, handikapsız ve aşırı derecede tehlikeli"



"harrison bergeronun bir polis fotoğrafı gösterildi, baş aşağı, yanlamasına ve tekrar baş aşağı. resim feet ve inçlerle kalibre edilmiş bir arka planda çekilmişti ve harrison bergeronun boyunu tam olarak gösteriyordu. tam 7 feet uzunluğundaydı.



harrisonun geriye kalan görüntüsü ise cadılar bayramı aksesuarlarıydı. kimse bundan daha ağır handikaplara sahip değildi. handikapları hgnin adamlarının düşündüğünden çok daha kısa sürede ona küçük gelmeye başlamıştı. mental handikap olarak küçük bir radyonun yerine devasa kulaklıklar ve kalın hareli gözlükleri vardı. gözlükler sadece onu yarı kör yapmak için değil, ayrıca ona baş ağrıları vermesi içindi.



her tarafında metal parçaları asılıydı. normalde, güçlü insanlara verilen handikaplar askeri bir özenle sağlanmış açık bir simetriye sahipti, ancak harrison yürüyen bir hurdalık gibiydi. bu hayat yarışında, harrison 300 pound taşıyordu.



ve güzel görünüşünü örtmek için hgnin adamları onu burnuna daima kırmızı lastik bir top takmaya, kaşlarını tıraş etmeye, ve hatta bembeyaz dişlerine rastgele siyah kapaklar takmaya zorluyorlardı.



"eğer bu çocuğu görürseniz, sakın -tekrar ediyorum- sakın onunla konuşmaya çalışmayın"



menteşelerinden kopan bir kapının sesi duyuldu.



televizyondan hayrete düşürücü çığlıklar ve havlama sesleri geldi. harrison bergeronun fotoğrafı sanki bir depremin ritmiyle dans ediyormuş gibi tekrar ve tekrar gözüktü ekranda.

george bergeron bu depremi kolayca tanıdı, tanımalıydı da. çünkü uzun zaman kendi evi de bu ses ile dans etmişti. "tanrım. bu harrison olmalı" dedi george.



bu fark etme, kafasında yankılanan bir araba çarpışması sesiyle anında uçup gitti aklından.



"burada böylece dururken bile" diye bağırdı. "kötürüm, sakat, hasta.. yine de dünya üzerinde yaşamış herhangi birinden daha büyük bir hükümdarım! şimdi ne yapabileceğimi izleyin"



harrison handikap koşumlarını ıslak bir kağıt mendili yırtar gibi yırttı, 5000 poundu taşıyabilecek kapasitede olan handikapları…



harrisonun demir parçası handikapları yere düştü.

harrison parmağıyla koşum takımını sabitleyen asma kilidi itti. kilit kereviz gibi kopuverdi. harrison kulaklıklarını ve gözlüklerini duvara çarptı.



plastik-top burnunu fırlatıp atarak, gökgürültüsünün tanrısı thoru bile korkutacak bir adamı ortaya çıkardı.



"şimdi imparatoriçemi seçmeliyim" dedi çömelmiş insanlara bakarak. "ayağa kalkmaya ilk cürret eden kadın eşine ve tahtına sahip olacak."



kısa bir zaman sonra, balerinlerden biri bir söğüt gibi sallanarak ayağa kalktı.



harrison balerinin kulağından zihinsel hanikapını çıkardı, fiziksel handikaplarını olağan üstü bir hassaslıkla kopardı. ve en sonunda, maskesini çıkardı.



kör edici güzellikteydi.



"şimdi" dedi harrison. "insanlara ilk dansın anlamını göstermeli miyiz?



müzik!" diye emretti.



müzisyenler sandalyelerine geri oturdular ve harrison onların handikaplarını da çıkardı.



"çalabildiğinizin en iyisini çalın ve sizi baron, dük ve kontlar yapacağım".



müzik başladı. başlarda normaldi, ucuz, basit ve aptalca. ama harrison iki müzisyeni sandalyelerinden itti ve çalınmasını istediği şarkıyı söyleyerek onları birer sopa gibi salladı.



müzik yeniden başladı ve çok daha iyiydi.



harrison ve imparatoriçesi bir süre sadece müziği dinledi, kalp atışlarını müzikle senkronize eder gibi ağır bir şekilde dinlediler. ayak parmaklarının üzerine kalktılar.



harrison büyük ellerini kızın minik bileğine koydu, ileride onun olabilecek bu "ağırlıksızlığı" hissetmesini sağlayarak.



ve sonra bir zerafet ve haz patlamasıyla havaya sıçradılar.

yalnızca yeryüzünün kanunları değil, yer çekimi ve hareket kanunları da terk edilmişti.



döndüler, yükseldiler, döndüler ve döndüler.



aydaki geyikler gibi sıçradılar.



stüdyonun tavanı otuz feet yükseklikteydi ancak her sıçrama dansçıları biraz daha yakınlaştırdı. tavanı öpebilmek açık niyetleriydi.



ve öptüler.



ve sonra, yer çekimini aşk ve saf istekle nötrleyerek, tavanın birkaç inç aldında havada asılı kaldılar, ve uzun uzun zaman boyunca birbirlerini öptüler.



bundan sonra, diana moon glampers elinde çift namlulu on kalibrelik bir av tüfeğiyle stüdyoya girdi. ıki kez ateş etti. imparator ve imparatoriçe daha yere düşmeden ölmüşlerdi.



diana moon glampers tüfeği tekrar doldurdu. müzisyenlere doğrulttu ve onlara handikaplarını geri takmaları için on saniyeleri olduğunu söyledi.



ve bergeronların televizyon tüpü yandı.



hazel kesinti hakkında konuşmak için georgea döndü ancak george bir kutu bira için mutfağa gitmişti.



george birayla geri geldi, handikapın onu sarsmasıyla bir süre duraksadı. ve tekrar oturdu. "ağlıyo musun?" dedi hazela.



"evet"



"niçin?"



"unuttum" dedi hazel. "televizyonda gerçekten üzücü bir şey vardı"



"neydi?"



"kafamda karışık durumda"



"üzücü şeyleri unut" dedi george.



"her zaman böyle yapıyorum."



"işte benim sevgilim" dedi george. ürktü. kafasında perçinlenen silah sesi vardı.



"vay be! bunun garip olduğunu söyleyebilirim." dedi hazel.



"tekrar söyleyebilirsin" dedi george.



"vay be! bunun garip olduğunu söyleyebilirim".



-------o--------



şeklinde türkçe'ye çevirilebilecek, kurt vonnegut'un ilk kez 1961'de yayımlanmış müthiş distopik kısa hikayesi.



not: copy paste değil, kendim çevirdim yeminle.



Kaynak: İtüSözlük

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


harrison bergeron

Serbest Kürsü ve Sözlük harrison bergeron Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız yıl 2081 ve insanlar nihayet eşitler. sadece tanrının ve kanunların önünde değil, her şekide eşitlerdi. hiçkimse bir diğerinden daha zeki değildi. hiçkimse bir diğerinden daha iyi bir görünüşe sahip değildi. hiçkimse bir diğerinden daha güçlü veya hızlı da değildi. tüm ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:29 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.