Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Sözlük

Uyarılar

Sözlük Nedir,Kimdir,İngilizcesi,Türkçesi,Nerededir,Hayatı,Anlamı,neden,sadece,anlamı,kullanımı,çeşitleri türkçe sözlük, sesli sözlük, ingilizce sözlük, türkce sözlük, almanca sözlük, moonstar sözlük, eng sözlük, fransızca sözlük, turkçe sözlük, tükçe sözlük, sözlük türkce, sözlük türkçe, hollandaca sözlük, pratik sözlük, türçe sözlük, rusça sözlük, redhouse sözlük, inglizce sözlük, sözlük almanca, turkce sözlük, rusca sözlük, ingilzce sözlük, babylon sözlük, bedava sözlük, sözlük sesli, mtu sözlük, sözlük indir, çeviri sözlük, teknik sözlük, italyanca sözlük ispanyolca sözlük, zargan sözlük, sözlük indirme, fransizca sözlük, dil sözlük, yunanca sözlük, japonca sözlük

kimyasal silahlar tarihi

Serbest Kürsü ve Sözlük kimyasal silahlar tarihi Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız * uygarlığın yükselişinden son üçyüz yıldan beri en önemli atakları yapan kimya biliminin çirkin yüzü, savaş teknolojisine yeni bir armağan olan kimyasal silahların geliştirilmesiyle ortaya çıkmaktadır. bu gelişmenin * tarihsel geçmişi ise oldukça eskilere uzanır. kimyanın, kimya değil simya bile ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi

kimyasal silahlar tarihi

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 16-01-2009, 08:02 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart kimyasal silahlar tarihi





* uygarlığın yükselişinden son üçyüz yıldan beri en önemli atakları yapan kimya biliminin çirkin yüzü, savaş teknolojisine yeni bir armağan olan kimyasal silahların geliştirilmesiyle ortaya çıkmaktadır. bu gelişmenin



* tarihsel geçmişi ise oldukça eskilere uzanır.



kimyanın, kimya değil simya bile olmadığı zamanlarda bile kimyasal maddeler etkin savaş araçları olarak kullanılmıştır. isadan önce 431-405 yılları arasında isparta ve atinanın ünlü peleponez savaşlarında her iki taraf, kükürt ve katran karışımları yakarak çıkan boğucu gazlardan yararlanmıştı:



ortaçağlarda sağlam kalelerle çevrili kentlerin savunulmasında, kuşatıcıların üzerine dökülen kaynar yağlar gibi yakıcı sıvılar bir yana bırakılırsa, en etkili kimyasal silah olarak rum ateşi göze çarpmaktadır. 670 yıllarında bulunduğu sanılan bu malzeme, odun parçalarına emdirilmiş zift, kükürt, petrol, terebentin, sönmemiş kireç ve barut yapımında kullanılan güherçile karışımından yapılırdı. suda bile yanabilme niteliğinden dolayı deniz savaşlarının vazgeçilmez silahı sayılırdı.



1700 yılında lehistan-saksonya ordusuyla savaşan isveç kralı xii.charles, dvina ırmağını geçerken düşmanın görüşünü perdelemek için yaş saman dumanından yararlanmıştı. kimyasal maddelerden sis ve duman oluşma yöntemi, gerek hareketleri gizlemede gerekse işaret vermede hala kullanılmaktadır.



sivastopol kuşatmasında, ingiliz komutanlarından lord dundenald uygun rüzgar koşullarında çok miktarda kükürt yakılarak kaledekilerin zehirli kükürt dioksit gazıyla tütsülenmelerini önermişse de, yüksek komuta heyeti bu görüşü benimsememişti.



1899 da toplanan hague barış konferansında "... boğucu ve zararlı gazların yayılmasına yol açacak her türlü merminin kullanılmasından kaçınmak gerektiği" bir çözüm olarak önerilmişti. birçok ülke bu öneriyi benimsedikleri halde abd, bu silahlarla yapılan savaşın insani olup olmadığının henüz belirlenmediği ve savaş hali içinde böyle kısıtlamaların geçerli olmayacağı gerekçeleriyle uzlaşmaya yanaşmamıştı. abdnin bu kehaneti pek de yanlış çıkmadı. 1899-1902 boer savaşında, deneme için kusturucu pikrik asit dolu mermiler atılmıştır.



19.yüzyılda hızla büyüyen kimya endüstrisi, savaş gereçlerine gelişmiş ürünlerle katılmaya başlamıştı. barış zamanlarında, sivil güvenlik kuvvetleri toplu gösterilerde kitleyi dağıtmak için gözyaşı mermileri ve sis bombalarını kullanıma soktular. o günlere kadar top ve tüfek mermilerinde barutlarla, bombalardaki patlayıcılar da kimyasal ürünlerdi. ancak, bu maddeler, vurucu, yıkıcı etkiler yapan, yani fiziksel yıkım gücü sağlayan malzeme içinde bulunuyordu. artık kimyasal maddelerin kendi sesini doğrudan duyurma vakti geldiğinde, dünyanın o güne kadar gördüğü en şiddetli savaş başladı: i.dünya savaşı.



kimyasal silahlarin altin çaği!

birinci dünya savaşının ilk yılı tamamlanırken, alman savaş mühimmatının hammadde kaynakları ingiliz donanmasının ablukası altında kalmıştı. alman genel kurmayı, barut ve patlayıcı stoklarının altı aylık ömrü kaldığını anlayınca büyük bir şaşkınlık ve dehşete kapıldı. barutun hammaddelerinden en önemlisi olan güherçile şiliden getiriliyordu ama artık bu yol ingilizlerin denetimine girmişti. almanlar, ingiliz donanmasına saldırdılar, falkland adalarını bombaladılar ama boşuna. kriz öylesine büyümüştü ki, savaş neredeyse cephane kıtlığından sona eriyordu!



tam bu sırada, dev boya tröstü i.g.farben devreye girdi.



19.yüzyıla kadar kumaş boyası indigo, hindistandan geliyordu. kimya endüstrisinin büyük başarılarından sayılan sentetik boya üretimi yaygınlaşınca, bu alman firması olağanüstü gelişti. beri yandan sentetik indigo üretimi yan ürün olarak günde 40 ton sıvı klor oluşturuyordu.



kimya endüstrisinin bir başka atılımı, alman kimya bilginlerinden fritz haber* in havadaki azotu amonyağa dönüştürebilmesiyle başladı. amonyaktan birçok kimyasal madde türetilebilir ama asıl yararı, yapay gübre yapımında ortaya çıkar. bu arada, çeşitli patlayıcıların da çıkış maddesidir. böylece, ambargo yüzünden boya ve gübre fabrikaları, patlayıcı ve zehirli kimyasallar üretimine başladılar. büyük çaplı kimyasal savaş hazırlığına girişen almanlar, fransızların pikrik asit dolu mermiler kullandıkları gerekçesiyle, belçika cephesinde klor gazı kullanmaya karar verdiler. projenin başında kaiser wilhem enstitüsü profesörlerinden fritz haber bulunuyordu. her ne kadar prusyalı generaller bir sivil olan habere güvenmiyorlar ve bilimin şerefli savaş sanatına karışmasından hoşlanmıyorlarsa da, cephanesizlikten pes ettiler.



kimyasal savaş için seçilen bölge, dunkirk kanalından 50 km. uzaklıktaki ypres kasabası çevresindeki fransız siperleriydi.



uygun rüzgarın başladığı 22 nisan 1915 günü saat 17:00 sularında, 5 km.uzunluktaki alman siperlerine yerleştirilmiş 6 bin gaz tüpünün içindeki 180 bin kg klor gazi salıverildi. karşı siperlerdeki belçika, kanada ve cezayir tümenlerindeki askerler, herşeyden habersiz akşam yemeğine hazırlanırlarken alman siperlerinden yavaş yavaş kabaran sarı-yeşil bir bulutun üzerlerine geldiğini farkedince ilkin şaşırdılar. ancak, siperlerin en kuytu yerlerine bile sızabilen bulutun içinde kalınca şiddetle öksürüp tıkanmaya başladılar. soluksuz askerler arasında büyük bir panik ortaya çıktı. bilgisiz ve korunmasız birlikler darmadağın oldu.



yüzbaşı pollard, klor gazı ile ilk kez, tanışıyordu. "bu, yeni ve şeytani bir savaş makinasıdır. korkunç gecenin karanlığında doğa üstü bir olayın dehşetine kapılan cesur askerler, gaz bulutu içinde körler gibi koşuşturuyorlardı. yüzlercesi tıkanarak can çekişiyor, yıkıldıkları yerde bulantı ve sarsıntılarla kıvranıyorlardı. pek çoğu öldü. tüm hava keskin bir kokuyla doluydu" diye yazmıştı.



saldırı sonunda almanlar, 20 km. kadar ilerledilerse de yeterince destek kuvvet sağlamamış olduklarından, ertesi gün toparlanan müttefikler tarafından eski siperlerine kovalandılar.



pandoranın kutusu açılmıştı. her iki taraf büyük bir gayretle yeni ve daha öldürücü kimyasallar üretimine giriştiklerinden, savaş alanları laboratuvarlara, insanlar da deney yapılan kobaylara dönüştü.



almanlar, 1915 aralığında aynı cephede fosgen gazı kullandılar. bu bileşik, klor gibi öksürtücü gazlar sınıfına girer. klor, karbon ve oksijenden oluşmuştur. fosgen, ciğerleri ve kılcal damarları etkileyerek bronşlarda su toplanmasına ve kanamalara yol açar. üstelik etkisi hemen değil, ancak yarım saat ile bir gün için görülebilir.



düşmanı zehirlemek için bu da yetmedi. 12 temmuz 1917de, gene ypres cephesinde, yeni bir kimyasal madde olan hardal gazı kullanıldı. bildiğimiz hardalla hiçbir ilgisi olmadığı halde, bayır turpu ya da hardala benzeyen kokusu yüzünden bu adla anılagelmiştir. renksiz, yağlı bir madde olan bu zehir, deri kabartıcılardandır. klor ve kükürdün organik bir bileşiği olan hardal gazı, kitlesel yoketme amacıyla o güne kadar bilinen kimyasalların en tehlikelisiydi.



insan vücudunun özellikle nemli kısımları tarafından soğurulan kimyasal maddenin litrede 1 miligramı, bir saat içinde ciğerlerde rahatsızlık, gözlerde batma duygusu ve salya çıkarımı ile belirtilerini gösterir. daha yüksek dozlarda, soluma ve yutma sonucu iç ve dış deride, özellikle koltukaltı gibi kısık bölgelerde güneş yanığına benzer kan toplanmalarına, ağır sancılı kabartı ve kızarıklara yol açar. gene alınan doza göre, sürekli öksürük, yüksek ateş, geçici ve kalıcı körlükler ve sonunda ölüm, bu zehirin etkileri arasındadır.



öbür kimyasallara göre korunması çok daha zor olan hardal bileşiği genellikle sıvı halde bulunduğundan toprakta, yapraklarda, malzemenin üzerinde uzun süre kalabilir. etkileri bir iki gün içinde görüldüğü için zehirlenmeyi hemen anlamak da çok zordur. nitekim ypres cephesindeki hardal gazı saldırısı, öbürlerinden sekiz kat fazla olaya yol açmıştı. üç hafta içinde yalnız ingilizlerden zehirlenenlerin sayısı 14 bin kişiyi buluyordu.



i.dünya savaşı sona erdiğinde, toplam 8,5 milyon ölünün yaklaşık yüzde biri kimyasal silahlar sonucu yitirilmişti. bu oran, doğu cephesindeki ölüm istatistikleri bilinmediğinden ancak yaklaşık bir değerdir.



savaşın sonunda en yüksek şeref madalyasıyla onurlandırılan prof.f.haberin yazgısı oldukça ibret vericidir. alman kimya endüstrisinin önde gelen bilgini, tescilli kahraman, büyük yurtsever ne yazık ki 1933de iktidarı ele alan hitlerin gazabından kendini kurtaramadı. bütün şan ve şöhretine karşın, yahudi kökenli olduğundan ingiltereye kaçmak zorunda kaldı. orada da duramadı. isviçreye yerleşti ve 1934de ağır sıla özlemi ve düş kırıklığı içinde öldü.



tabun-sarin-soman



kitle öldürücü kimyasal maddeler, endüstri toplumlarının gözbebeği olmuştu. italyanlar, 1936da makale bölgesindeki habeş ordusunu havadan 700 ton hardal gazıyla bombalayıp bozguna uğrattılar. japonlar da çinlilerle yaptıkları savaşta, yang-çe üzerindeki i-çang kasabasını gaz doldurulmuş mermilerle topa tuttular. bu olay, abd başkanı roosevelt tarafından şiddetle protesto edilmişti.



iki dünya savaşı arasında öldürücü kimyasallar üzerine yapılan araştırmalarda önderlik gene almanyadaydı. i.g.farbenin bayer araştırma laboratuvarlarında çalışan dr. gerhardt schrader, çeşitli organofosfor bileşiklerinin böceklere etkilerini incelerken memeliler için çok zehirli olan bir sıvı buldu. malathion, parathion gibi güçlü öldürücülerle kimyasal bakımdan akraba olan bu maddenin simgesel kısa adı tabundur. alman buluşu olduğu için ga kodu ile de bilinir. tabun öylesine tehlikelidir ki o güne değin bilinen en zehirli maddeler fosgen ve hardal gazı birkaç saatte ölüme yol açarlarken, bunu soluyan bir kimse birkaç dakikada dünyasını değiştiriyordu.



üç yıl sonra, 1939da gene almanların geliştirdiği daha güçlü etkenler sarin



* ve soman



* ile kimyasal savaş silahları olağanüstü öldürücü boyutlar kazandı.



bu yeni kimyasallar grubu, çağdaş kimyasal savaş araçlarını oluşturan renksiz ve kokusuz sinir gazlarıdır. bazıları sıvı aerosoller olarak etkidikleri halde, solunum yoluna da zararlı oldukları için genellikle gaz olarak adlandırılırlar. sinir gazlarının memelilere birincil etkilerini kolinesteras enzimleriyle kimyasal bağlanmaları oluşturur.



bedenimizde istençli ya da istençsiz kas kasılmalarını sinir impulsları meydana getirir. beyin ya da omurilikten gelen ve kasılma emrini taşıyan sinirsel iletim maddesi, asetil kolin adındaki bir kimyasal bileşiktir. kasların gevşemesini ise, beyin ve kas hücrelerinde bulunan asetil kolinesteras adlı bir enzim sağlar. normal koşullarda, kasılma emrini taşıyan asetil kolin, sinir ucundan salıverildikten sonra saniyenin binde biri süre içinde, gevşemeyi sağlayan asetil kolinesteras enzimi tarafından bozunmaya uğratılır. böylece yaşam dengesi korunmuş olur.



sinir gazları, soluma, yutma ve hatta deri üzerinden içeriye sızma ile bedene girdiklerinde hemen gevşetici asetil kolinesteras enzimine bağlanırlar. bunun için bir toplu iğne başı kadar damlacık yeterlidir. gevşetici bileşik ortadan kalkınca, asetil kolin hızla birikmeye başlar. bu sürecin kurbandaki etkileri şöyle sıralanabilir:



asetil kolin birikmesiyle, ilkin göz bebeği küçülmesi ve görüş bulanıklığı ortaya çıkar. arkasından şiddetli mide krampları, bulantı, kusma ve ter boşanması başlar. bunların yanında, ağız köpürmesi, burun salgısının hızla artması, istenç dışı idrar ve dışkı boşalmaları gözlenir. beyin ve merkezi sistemde asetil kolin artmasıyla bütün bedende sürekli kasılma, seyirme ve sarsılmalar başlar. kalp yöresindeki birikmeler aşırı kalp çarpıntılarına ve tansiyon değişmelerine yol açar. zorlanan kasların yorulmaları inmelere neden olur. sonunda, iç kanamalar, çırpınma, zihin bulanıklığı ve koma ile kurban katılıp kalır.



bütün bunlar,en çok on dakika sürer.



yoksullara armağanlar



kimyasal silahlar her ne kadar ii.dünya savaşından avrupa cephelerinde kullanılmadıysa da, savaştan sonra geliştirilenler ve eski zehirler, serbestçe uygulama alanları buldular. uzakdoğuda, laos, endonezya ve vietnamda özellikle gerillaların yuvalandıkları sanılan köyler, bu silahların deneme alanları olmuştur. 1925deki cenevre protokolü ile zehirli gazların ve diğer kimyasal savaş araçlarının kullanılması sözüm ona yasaklandığı halde, sadece uzakdoğuda değil, kuzey güney yemen savaşında da kimyasalların kullanıldığına tanık oluyoruz. laosta köyü bombalanan bir görgü tanığının ifadesi tipik bir örnek sayılabilir:



"... uçaklar köyün üzerine iki paket attılar. yerden iki üçyüz metre yukarda patlayan paketlerin birinden mavi öbüründen kırmızı bir duman yayıldı. dumanları soluyanlar hemen yere yıkıldılar. sonra uçaklar gene geldiler. bu kez köyün üzerine sarı bir toz serptiler. bu tozun sarı bir yağmur halinde yere inmesiyle, mecalsiz köylüler ölmeye başladı. burun ve kulaklarından kan fışkırıyordu. her tarafları kızarıklıklar ve sivilcelerle kaplanmıştı. sudan çıkmış balık gibi çırpınıyorlardı. derileri önce sarılaştı, sona simsiyah kesildi. kuyudan su içenler hemen çırpınıp ölüverdiler. ben köyün dışındaydım. kaçtım ama günlerce karnım ağrıdı."



olayın dehşeti, yapılan soruşturma ile daha da büyümektedir. 300 nüfuslu köyde ancak 15 kişi sağ kalabilmiş. hayvanların tümü ölmüş. atılan paketlerden çıkan mavi dumanın sersemletici ve güçsüz bırakıcı etkisi olduğu, kırmızı dumanla özellikle sarı bulutun ağır kanama ve sivilcelere yol açtığı anlaşılıyor. saldırının birden çok ve çeşitli etkileri olan kimyasal maddelerle yapıldığı belirlenmiştir. olaydan sonraki çevre kirliliği ise henüz hesaba katılmamıştır.



uzun ve özenli bir tedavi gören tanığın sağlık raporu ise içler acısıdır: sürekli başağrısı ve başdönmesi. on metre ötesini göremiyor. konuşma zayıf ve acı verici. sık sık kanlı öksürük ve göğüste yanma duygusu. soluk kısa ve acı verici. on gün içinde deride kabuklu yaralar açılmış. kasları bir sigara paketini bile kaldıramayacak kadar güçsüz...



bu denli korkunç sonuçlar doğuran, öbür savaş aracı nükleer silahlardır.



günümüzdeki durum

kimyasal silahların son otuz otuzbeş yıl içindeki durumu ve gelişimi ilginç dalgalanmalar göstermiştir. 1945-1969 yılları arasında kimyasal silahlanmada tırmanma göze çarpmaktadır. yaygın denemeler başlatılmış, sabotaj araçları yerine kitle yokeden kimyasalların üretimine ağırlık verilmiştir. çalışmaların odak noktası, yaprak dökücü kimyasallar ve sinir gazları üzerindedir. nitekim 1969da abd depolarına 42 bin ton zehirli gaz depolanmıştır.



1969-1975 yılları, özellikle vietnam savaşının doğurduğu tepkiler yüzünden kimyasal silah üretim ve stoklanmasında bir gerileme dönemi sayılabilir. abdde bu silahlar için yapılacak harcamalar 180 milyon dolardan 50 milyon dolara düşmüştür.



yeni tırmanma dönemi 1975den bu yana sürmektedir. kimyasal savaş programı için kongre desteği 160 milyon dolardan 1 milyara çıkmaktadır. bu arada 1984 yılı sonlarında, 300 milyon dolara malolacak kimyasal silah deneme sistemi kurulmaya başlanmıştır.



yeni bir hamle ile üretimine hız verilen kimyasal silahların barış dönemlerinde geliştirilme, depolanma ve taşınmaları, olağanüstü önlemler gerektiren riskli işlemlerdir. birkaç örnekle tehlikelerin büyüklüğü hakkında bir fikir sahibi olabiliriz.



1950lerden sonra abdde v kodu ile bilinen ve g tipi alman ürünlerinden çok daha etkin ve tehlikeli maddeler bulundu. yağlı ve kolay uçmayan bu maddeler, serpildikleri bölgede uzun süre tekin kalabilen,dayanıklı sıvılardır. 1968de utah, salt lake city yakınlarındaki deneme bölgesine vx serpen uçakta bir vana bozuldu ve kapanmadı. hafif meltemle taşınan vx bulutu, kent yakınlarındaki bir vadide otlayan 6.300 koyunu silip süpürdü. soruşturma sonunda ölümlere bu kimyasalın yol açtığı ortaya çıktı, ama iş işten geçmişti.



bir başka olay, okinawa adasında bu maddelerle dolu cephanenin taşınma ve depolarda düzenlenmesi sırasında ortaya çıktı. depo yakınlarında yüzen elli altmış kişi, ağır deri yanıkları sonucu hastanelik oldular. çevrede görevli kimi askerlerde de benzer olaylarla karşılaşılmıştı.



zehirlerin yapımından sonra ortaya çıkan atıkların depolanması da sorun olmaktadır. denver deposu su yakınlarında 3 bin metre derinlikteki bir kuyuya bırakılan atıklar, şiddetli bir depremden sonra bin güçlükle oradan çıkarılıp başka yöntemlerle yol edilmiştir. benzer bir olay, 19 ağustos 1972 de hawainin güneyindeki johnson adasında görüldü. abd hava kuvvetleri adadaki personeli ivedilikle oradan uzaklaştırdı. çünkü ada, yaklaşan celeste kasırgasının yolu üzerinde bulunuyordu ve sinir etkenlerinin depolarının dayanıklılığına pek güvenilmiyordu.



kaza olasılıkları ise bir başka karabasandır. abdde denver kentinin sapleton hava alanı yakınlarında en büyük kimyasal silah depolarından biri bulunmaktadır. depoda, çeşitli cephane içinde 2 bin tondan fazla sarin



* ve vx sinir etkenleri vardır. bir uçak kazası ile depo altüst olursa, yalnız kenttekiler değil komşu altı eyaletteki tüm insanlar ölebilir. nitekim 1966da alaska, fort greelyde donmuş küçük bir gölün yüzeyine yerleştirilen 200 sinir gazı mermisi kimse farkına varmadan buzu delip, göl dibinde üç yıl beklemişti. askeri birliğe yeni atanan komutanın çeşitli kayıp söylentilerini ciddiye almasıyla durum ortaya çıkmış, büyük zahmetlerle boşaltılan gölün yatağından mermiler toplanmıştı. olayın üzerinden üç yıl geçtikten sonra, yakın çevredeki elli üç ren geyiğinin ani ölümüne mermilerdeki sızıntıların yol açtığı belirlenince pentagon oldukça zor durumlara düştü ama sorumluluktan sıyrılmayı da becerebildi.



avrupada, özellikle almanyada da zehirli kimyasal depoları vardır. willy brandtın şiddetli protestoları kar etmedi, frankfurt ve hanan banliyölerine sinir etkenleri yerleştirildi. en öldürücü maddelerin, nüfusu en yoğun kentlerin hemen yanına depolanmış olması oldukça garip bir savunma anlayışının ürünü olsa gerek.



nato ülkeleri içinde önemli miktarda kimyasal savaş etkeni üreten ve depolayan iki ülke abd ve fransadır. silahların gerçek miktarları gizli tutulmakla birlikte, abd depolarında 15 bin ton sarin



* ve 5 bin ton vx bulunduğu tahmin edilmektedir. kimyasallar otuz ayrı tür cephane içine yerleştirilmiştir. tahminlere göre sarin



* doldurulmuş 105 mmlik mermilerle vx dolu 155 mm.lik mermilerden yaklaşık 3 milyon tane stoklanmıştır. 1500 tane, 600 litrelik vx uçak püskürtme tankı vardır. 225 ve 340 kg.lık sarin hava bombaları binlerce 2 litrelik vx mayınları yüzbinlercedir. ii. dünya savaşı içinde yapılmış hardal gazları da hesaba katılırsa, toplam öldürücü kimyasalların miktarı 100 bin tona ulaşmaktadır.



tabii bütün bunlar barışı ve özgürlüğü koruma uğruna hazırlanmıştır.



savaşın her türlüsüyle yıllardır haşır neşir olan halkımız yakında tanışacağı ve kimyasal silahlar ve etkilerini artık, ölümlerden ölüm beğenme" seçenekleri içinde istediği gibi değerlendirme hakkına sahip sayılabilir.







* cumhuriyet 17 mayıs 1986







* cumhuriyet 19 mayıs 1986







* cumhuriyet 23 mayıs 1986







* hürriyet 29 mayıs 1986



uluslararası yasal düzenlemeler: kimyasal silahların tarihsel

gelişim süreci içerisinde kimyasal silahları üreten, zaman

zaman kullanan devletler bir taraftan da kitle imha silahlarını





* sınırlamaya yönelik çok taraflı silah kontrol rejimlerini

yürürlüğe sokmuştur. bunlar 1925 tarihli cenova protokolü,

1968 nükleer silahsızlanma anlaşması



* , 1972 biyolojik silahlar konvansiyonu





* , 1987 füze teknolojileri

kontrol rejimi



* , 1993

kimyasal silahlar konvansiyonu



* 'dur.

cenova protokolü ile savaşta kimyasal harp maddelerinin

kullanılması yasaklanmıştır. gerçi abdde dahil olmak üzere

pek çok ülke yalnızca ilk kullanan ülke olmayacakları, ancak

kendilerine karşı kimyasal silah kullanıldığında aynı cinsten

misilleme yapma hakkını saklı tuttuklarını belirterek çekince

koymuşlardır. abd 1975 yılına kadar bu protokolü

onaylamamıştır.

dünya tabipler birliği 1990 yılında, 42. oturumunda

kimyasal ve biyolojik silahlar konulu bildirgeyi kabul etmiş,

tokyo bildirgesi ile de sağlık hizmeti vermesi beklenen

hekimlerin, kimyasal ve biyolojik silahların araştırılmasına

katılmasını, kişisel ve bilimsel bilgilerini bu silahların keşfi ve

üretiminde kullanmalarının etik olmadığını bildirmiştir.



http://www.ttb.org.tr/savas/3.html

http://www.ttb.org.tr/sted/sted0801/kimyasal.pdf

Kaynak: EkşiSozluk

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


kimyasal silahlar tarihi

Serbest Kürsü ve Sözlük kimyasal silahlar tarihi Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız * uygarlığın yükselişinden son üçyüz yıldan beri en önemli atakları yapan kimya biliminin çirkin yüzü, savaş teknolojisine yeni bir armağan olan kimyasal silahların geliştirilmesiyle ortaya çıkmaktadır. bu gelişmenin * tarihsel geçmişi ise oldukça eskilere uzanır. kimyanın, kimya değil simya bile ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:21 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.