09-04-2016, 03:43 PM
|
#2 (permalink)
|
Üsteğmen
Üyelik tarihi: Sep 2015 Bulunduğu yer: Tavşanlı/Kütahya
Mesajlar: 441
Tesekkür: 195
198 Mesajinıza toplam 252 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: sucluluk duygulari Aslında forumda yeterince yazıyor.
Hayatında hiç kendini suçlamadın mı?Birileri seni suçladı diye 40 kere sen suçlusun (deli olma meselesini çevirelim) dedi diye kendini suçlu hissetmedin mi?Mesela sırf sana o konuda kızıyorlar diye gizli gizli bir şeyleri yapı sonra kendini suçlu hissettin mi?
Hayatında suçlu gibi gezdin mi bilemiyorum ama insanların hayatlarını kendilerini yargılayıp suçladıkları dönemler vardır.Kendilerini baskıladıkları zamanlar.Kabul edemedikleri şeyler.
Suçluluk duyguları telkini aslında içinde ki bu duyguları yok ediyor.Bilmiyorum Arrow'u izliyormusun ama Oliver her şey için kendini suçluyor bütün aksilikler onun yüzünden oluyor.Kendini o durumları ve başkalarını affedebiliyorsun.
Ego güçlendirici ise hep bastırılmış seni bastırmayı bırakıyor.İlla ki ailen için toplum için bazı şeylerden vaz geçiyorsun , taviz veriyorsun.İnsanların pasif dediği , pısırık dediği , naif dediği kimseyi kırmak istemeyen bir insan oluyorsun.Büyükler konuşsun ben susayım , masaya ne istenirse o na evet diyeyim bana alınan elbiseyi rengini beğenmesem de (bu rengi sevmiyorum dememiş olsam da) giyeyim diyen bir insan oluyorsun.
Okuduğum bir kitapta insanlar büyük olmaktan korkarlar ve küçük kalmak isterler ve azla yetinmeyi öğrenirler gibi bir cümle var.Hayatta büyük emeller büyük sorumluluklar getirir.Aslında Fatih'i fatih yapan emelleriydi eğer o İstanbul'u almak için yanıp tutuşmasaydı o topları döktürmeyip ordunun büyük kısmını şehit vermeyi (ki zayiatlar çok fazladır ama tarih derslerinde anlatılmaz.) göze almasaydı sadece ikinci Mehmet olarak kalır etliye sütlüye dokunmadan yaşardı.
Sen hiç doksan aldığı için ağlayan kız öğrenci gördün mü ben gördüm hatta 84 aldıklarında daha da kötü oluyorlar sense 56 aldığın için mutlu oluyorsun çünkü karnende ki üç seni zayıf ve geçerden koruyor.Gerisi hikaye.Korunaklı limanında mutlu oluyorsun.Bilmem kaç öğrenciyi geçtiğini düşünüyorsun kendini asla sonuna kadar zorlamıyorsun.
Ne kadar anlatabilirim ki sana egonu.Egon seni korumak için uğraşıyor ne uğraşan çaçaron karıyla diyor , susuyorsun.Öğretmenin dövüyor , gül bitecek diyorsun göze batmamalısın çünkü.
Bunların temel telkinler olmalarının nedeni insanın travma yaşayınca tıpkı biyolojide ki endosporlar gibi hayatta kalabilmek için seni korumaya alıyor.İnsanlardan zara gördüysen onlardan kaçıyorsun ve kendini suçlayarak yiyip bitiriyorsun.
Ateşle ve keskin şeyleri hep sevdim.Annem çocukken sobayla oynamayı çok sevdiğimi söylerdi.Parmağımı uzatırmışım sobaya değdirirmişim hemen çekermişim ve bir gün elimi uzatırken elimi iyi yakmışım soba çok sıcakmış ve ben zamanında çekememişim zannımca bir bebek dayanım oyunu.Sonra ise elimi hep sobaya götürür elimi değdirmeden cız der çekermişim.
Hayatın doğası ayakta kalmak üzerine kurulu.Kemiğin kırıldığında veya kemiğe aşırı darbe aldığında vücud o bölgeye kalsiyum ve kemik yapıcı bir malzeme gönderiyor.O bölge sonra çok güçlü oluyor.Kemik aynı yerden bir daha kırılmıyor.
Kas mı yapmak istiyorsun.Sen kasları zorladığında aslında mikro çatlaklar oluşturuyorsun ve vücud diyor ki ben bu yüke hazırlanmalıyım kaslar uzuyor ve genişliyor.O çatlağı giderebilmek ve tamir edebilmek için o bölgede protein sentezi artıyor (senin de proteinli gıda alman lazım) ve kas yapıyor ve kuvvetin artıyor ama kendini aşırı zorlarsan ve iyi beslenmezsen elinde yırtık bir lif oluyor.
Bunların hepsi savunma mekanizması.Hepimiz yeter artık dayanamıyorum deriz.Bu hayatı istemiyorum. Bu nedenle inanışlar oluşur içerimizde .Aslında hayatı deneyimlemekten vaz geçmezsen ve kendini iyileştirip kabuğundan çıkarabilirsen daha güçlü bir insan olabilirsin.
Bruce Lee'nin dediği gibi:Tanrıdan asla kolay bir hayat isteme zor bir hayata dayanabilecek kadar güçlü olmayı iste. |
Offline
| |