19-03-2008, 11:02 PM
|
#2 (permalink)
|
Guest | Ynt: Sen sevginin ışığısın... Duyu organlarımızla konuşmaya başladığımız an istediklerimizi yaşamaya başladığımız andır.
Duyu organlarımızla konuşmaya başladığımızda,istediğimiz hayatı yaratabileceğimizi farkederiz.Bu farkındalık bizi,adeta farklı dünyalar arasında dolaştırır.Duyu organlarınızla konuşun,sizi dinleyeceklerdir.
Mesela;
Gözlerinizle konuşun.Yağan yağmuru,çamur olarak görmek yerine,doğanın bize sunduğu bir bereket olarak görsün.
Kulaklarınızla konuşun.Sinirle bağıran sesi,rahatsızlık olarak duymak yerine,bağıran insanın yardım haykırışı olarak duysun.
Dilinize konuşun.Ağzınıza aldığınız her lokmada,ayrı bir yaratıcılığı farkederek tadsın.
Burnunuzla konuşun.Kokladığınız her nefesi,çicek cümbüşü kokusunda koklasın.
Derinizle konuşun.Rüzgarı soğuk olarak değil,tüm vudunuzu sarmalayan sevgi olarak hissetsin.
Duyu organlarımıza neyi,nasıl algılamaları gerektiğini söylemeye başladığımızda,istediğimiz hayatı yaratmaya başlarız.Her yaşadığımız olayı duyu organlarımız vasıtası ile algılarız.Duyu organlarımız olmazsa hayatı deneyimlememiz mümkün olmaz.Onlarsız yaşayabilecegimiz hayat,bitkisel hayattan başka birşey olmazdı.
Her olayın 360 derece bakış açısı vardır.Duyu organlarımızla konuşmaya başladığımızda yaşadıklarımızı,bizim işimize yarayan açıdan bakarak hayatımızı istediğimiz gibi yaratmaya başlarız.Her bir duyu organınıza önce konuşmayı ögretin.Sonra dinlemeyi ögretin.Sonrasında ise vereceğiniz talimatlarla herşeyi olduğu gibi değil,görmek istediğiniz gibi görmeye başlayın.Belirli bir süre sonra istediğinizi görüp,istediğinizi duyup,istediğinizi tadıp,istediğinizi hissedip,istediğinizi duyacağınızdan,İSTEDİĞİNİZ HAYATI YAŞIYOR hale gelirsiniz. |
| |