![]() |
Cevap: benim hikayem... merhaba günlük geçtiğimiz gün uzun süredir kendimden beklediğim patlamalardan ikisini gerçekleştirdim. sıra diğerlerinde. patronun yakın arkadaşı iş yaptığımız vatandaşın biriyle aramız bozuktu. vatandaş sırf patronun işini yapıyorum diye sürekli kurum çalışanlarının üzerinde baskı oluşturmaya çalışıyordu. aynı baskıyı bana da denedi ama gereken cevabı en iyi şekilde verdim. telefon açıp bağırıp çağırdım adama sonrasında patron yanına çağırdı beni doğal olarak. bu vatandaştan özür dilemem gerektiğini söyledi. patronun gözlerinin içine bakarak hiç ezilip bükülmeden pişman değilim, özür dilemiyorum dedim. sonrasında patron da bana bağırmaya başladı. altında kalırmıyım, başladım bende bağırmaya, senin gibi ezik insanların yanında çalışmaktan utanç duyuyorum dediğimi hatırlıyorum :) ama iyi kargaşa çıktı, kurumda herkes odadan yükselen bağırma seslerini duymuş. çıkıp giderken gereğini yap dedi patron, ben de istifa etmiyorum, sen beni kov dedim ve çektim çıktım. beni kovarsa tazminat alacağım çünkü, 7 yılın tazminatını :) bilmiyorum artık iyimi yaptım kötümü yaptım ama inanın içimde zerre kadar üzüntü yok. pişmanlık da yok. bu patlamayı bir şekilde yapmam gerekiyordu ve yapınca rahatladığımı hissettim. mutluyum :) bakalım bundan sonra hayatımda nasıl gelişmeler olacak. bunu zaman gösterecek... |
Cevap: benim hikayem... merhabalar teoman...hay allah...b456üzücü ve tatsız bir durum yaşamışsın... geçmiş olsun...dilerim en kısa sürede ortalık sakinleşir...ve gene her şey eskisi gibi düzene girer...rt67 |
Cevap: benim hikayem... Alıntı:
ben üzülmüyorum olması gereken buydu. bir şekilde isyan bayrağını kaldırmalıydım. iyi de yaptım krz56 bundan sonra birçok şeyin yoluna gireceğine inanıyorum bu arada sen ne yapıyorsun, görünmüyordun uzur süredirdusun2 |
Cevap: benim hikayem... sağol teoman...teşekkür ederim... hayatta yaşadığımız her şeyin bir sebebi vardır...hakkında en hayırlısını yaşaman dileğiyle... bana gelince ben aslında hep burdayım...sevincli yazılanları bir şekilde takip etmeye çalışıyorum... sadece aktif olarak paylaşımda bulunamıyorum...tatlı bir düğün telaşımız var yaklaşık bir ay sonra kardeşimin düğünü olucak...krzm67 işlerimde yoğunlaştı biraz...bu sebeplerden dolayı biraz uzak kaldım forumdan...y789 bu aralar olabildiğince sık girmeye çalışıyorum...çünkü forumu çok özlüyorum... tekrar görüşmek üzere...actionsmilesevgiler... |
Cevap: benim hikayem... oo kardeşe selamlar hayırlı uğurlu olsun şimdiden guitar |
Cevap: benim hikayem... kim, kimin çekim yasasıdır? Tuhaf bir gündü dün yaşadığım olay kim kimin çekim yasasından etkileniyor düşüncesini ve çekim yasasına yeni bir bakış açısı kazanmama neden oldu. Maça gitmek üzere evden çıktım. otobüsü kaçırmamak için hızla adımlarla durağa kadar yürüdüm. Duraga vardığımda bekleyen birkaç kişiye 73 numara geçtiğimi diye sordum. henüz geçmedi dediler. rahat bir nefes aldım. otobüs beklerken benim güzergahımla ilgisi olmayan 1 numaralı otobüs 20 dakika aralıklarla iki kez geçti. bu 20 dakikalık arada 73 numaranın çoktan gelmiş de benim stadyuma ulaşmış olmam gerekiyordu. çünkü 73 numaralı otobüs 1 numaralı otobüsden daha erken hareket etmesi gerekiyordu. benim beklediğim otobüs mutlaka bozulmuş olmalıydı stada yürüyerek mi gitsem diye düşünmeye başlarken yanımda orta yaşlı kahverengi deri ceketli, kirli sakallı bir adam yaklaştı. bilet varmı diye sordu. yüzüne baktım. dilenciye benzemiyordu ama para isteyen birine de benzemiyordu. para isteyip istemedğini kesinleştirmek için karşıda gişe var ordan alabilirsin dedim. ben öyle deyince adamın yüzünde tuhaf bir ifade belirdi. param yok dedi. dilenci olmadığına ve kesinlikle parasız dolaştığına kanaat getirdim. bilet parasını verdim. bilet alıp almamak için gişeye kadar gidip gitmediğini kontrol etmek için arkasından bir süre baktım. o esnada, "bu adama parayı verdinya otobüsün hemen şimdi gelecek" düşüncesi belirdi. o düşünce belirir belirmez de otobüs geldi. normalde son model belediye otobüslerini bekliyordum ama gelen eski tip 302'lerdendi. bu olayı nasıl yorumlayacağımı bir süre pek kestiremedim. birincisi beklediğim otobüs bozulmuş, yarım saat gecikmeyle de olsa hareket edebilmişti. ben durakta beklerken de kirli sakallı benden para istedi. ben parayı verir vermez de otobüs geldi. tuhaf bir rastlandı. ikincisi kirli sakallının çekim yasasının belediye otobüsünü yarım saat geciktirme pahasına gerçekleşmiş olmasıydı. belki kirli sakallı çekim yasasını çalıştırdığından bile habersizdi. ona parasını verince otobüs belirdi. işin aslı böyle bir ihtimal kirli sakallıya uzunca bir süre benden başka kimsenin para vermediği ve benden başka kimsenin para vermeyeceği anlamına geliyordu ki adamın çekim yasasında karşılaştığı insan bendim. neden durakta bekleyen onca kişi varken benden istedi ki? alnımda, "bu adam enayi, biraz kendini acındırırsan mutlaka para koparırsın" mı yazıyor? üçüncüsü adama para verince aklımda beliren, "parayı verdin ya otobüs şimdi gelecek" düşüncesi sonrasında otobüsün hemen gelmesi aslında benim çekim yasamın bir sonucu olabilirdi. parayı ver otobüs gelsin. ancak benim çekim yasam, çalışmak için benden rüşvet istiyor anlamı çıkmıyor muydu bundan? rüşvetçi evren!!! dördüncüsü ve benim pek ihtimal vermediğim ancak her zaman olasılık dahilinde bulunan tüm bu olayların aslında gerçekte varolmadığı ve hayatın tümden düşünceler aleminden ibaret olduğu şeklinde bazı kuantumcuların benimsediği düşünce odaklı bir yaşam modelinin içinde yer aldığımı destekliyordu. eğer duraktaki olaylar yaşanmadıysa benim de tam şu anda yazıyor olmam da bir düşünceden ibaretti. okuyucunun okuyup okumadığını bile kestiremem çünkü okuyucu da sadece benim düşüncemden ibaret...bir okuyucunun varolup olmadığı bile meçhuldur. bu yüzden, bir hayli saçma geliyor, maddeyi yok saymak... not: alıntı değildir... |
Cevap: Ynt: benim hikayem... Alıntı:
çok eski bir mesaja alıntı yapmışsın:)) artık rüya görmekten nefret etmiyorum. iyi veya kötü, huzurlu veya korku dolu her rüyanın kendimle ilglii bir mesaj taşıdığını bilmek güzel |
Cevap: benim hikayem... Alıntı:
yani sadece bakış açımı değiştirdim. bilinçaltının bir çöplük gibi olmadığını, oldukça karmaşık ve anlaşılmaz olmasına rağmen, benim bir parçam olduğunu ve bu nedenle güzel olduğunu kabul ettim ve halen kabul ediyorum bundan sonra da öyle olmaya devam edecek.... sonuç itibariyle bu çöplük bir süre sonra o resimde gördüğün yeşil yola dönüştü tavsiyem senin de kendine olan bakışını gözden geçirmendir superxy |
Cevap: benim hikayem... 8 nisan 2010 nefes alıp vermem son zamanlarda epey zorlaştığı için burundan ameliyat oldum, burnumda fazladan kemik varmış onu aldırdım. bu kemik, burun deliklerini kapattığı için nefes alıp vermekte sorun oluyormuş, epey sancılı bir ameliyat oldu ama başarılı bir operasyon geçirdim. hani hep söylenir çekiçle kemiği kırdılar diye aynen öyle oldu... şu an gayet iyiyim. rahat nefes alıp verebiliyorum. burnum açıldığı gibi sesim de açılmaya başladı. evde bağıra bağıra şarkı söylemeye başladım inleteceğim ortalığı... |
Cevap: benim hikayem... Geçmiş olsun :) |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:03 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.