Sevgili dostlar, ben siteye üye olduğumdan beri pek çok hikayemi paylaştım bir çırpıda ama artık hem daha istikrarlı davranmak adına hemde bir nevi tatlı ve zevk veren bir zorunluluk haline getirmek için yaşadıklarımın günlüğünü tutacağım artık burdan
zorunluluk olsun istedim çünkü tek başıma bilgisayar başına geçince word'a yazdıklarım orda kalıyor burada en azından zevkle dolaşıyorum ve yorum gelirse arkadaşlarımla yaşadıklarımı paylaşıyorum çok motive edici oluyor.
Her neyse şimdi geriye dönüp bakıyorumda hayatım düşüncelerim ve onların yarattığı dalgaların oluşturduğu bir denizmiş meğer.... Birde çevremden duyduklarım, onlara yalan yanlış anlam verişlerim bilinçaltım ve sürüngen beynimin beni korumak adına ama bana zarar veren çırpınışları.....koskoca bir 25 yıl geçmiş her şeye rağmen her dakikası için şükrettiğim bir 25 yıl....
Hayallerim ve ben, uzun zamandır birbirmine kavuşamayan aşıklar gibiydik, hayallerim bana çoğu kereler göz kırpar onu elde etmem için egoma kışkırtıcı manevralar yapardı, bir erkeği baştan çıkarmaya çalışan şuh bir kadın misali, ölürsünde, öldürürsünde yani....Egoma manevralar diyorum çünkü uzun süre hayallerimin yüzeysel kısımlarına takılıp kaldım....Para, şan şöhret, takdir edilme....yani anlık ve tamamen nefis denen şeytanın ağzını sulandıracak cinsten şeyler....Sonra bir gün saat tekrar çaldı zaten hep çalıyorduda ben 5 dakika daha uyumak için susturuyordum onu o 5 dakikalar günlere günler haftalara haftaalar yıllara dönüştü ve benden çok şey çaldı ama sonunda UYANDIM ama hala yarı uykulu ve yatağa geri dönmek için çırpınsamda...
Kendimle başbaşa kaldık sonra diğer beni karşıma oturttum, onu dinledim sorguladım dizime yatırdım hatta başını okşadım bunu sonra bendeki tüm benlere yaptım, kimi ben yaralıydı, kimi ben kullanılmıştı, kimi ben kızgınlık ve nefret doluydu, kimisi ise dünyanın en mutlu en huzurlu çocuğuydu henüz günahlarla karşılaşmamış, suçluluk ve egoyla tanışmamış, içimdeki her ben'e ayna tuttum benimle var olmasını istemediklerimi çıkarıp attım hayatımdan ama teşekkür ederek ve benimle paylaştığı sürece ve öğrettiklerine şükrederek....Sonra "Bana bak..." dedi bir tanesi, "Sen şimdi korkuyorsun, endişelisin çoğumuzu hayatında istemiyosun ama biz hepimiz sana birşey öğretmek için girdik hayatına şimdi farkında ol ve diğerlerinde bu "benlerden" oluşmaması için onlara bu kez sen ayna ol" Tamam dedim seve seve....
Başkalaşım böyle başladı işte, başkalaşım dememin sebebi bu sürecin asıl olmak istediğimin başkası olması ama yine sapına kadar "ben" olan esas "ben'e" olan yolculuk olmasından ileri geliyor
Küçüklüğümden bi kare geldi aklıma ozamanlar ne desem oluyodu hayatımda şimdi şimdi idrak ediyorum ama ne zamanki büyüdük büyürkende zorluklardan ve günahlardan geçtik tekrar o çocuk masumiyetine susayan ruhum arınma istedi ama bana merhametde etti affet kendini hoyratça suçlama kimse doğuştan günahkar değildir, ağlayarak geliriz dünyaya elimizde değildir ama gülebilmek elimizde....Ölürkende arkamızdan ağlatırız ya, işte içimde benim yavaş yavaş ölüşüme ağlayan tarafımı yüksek benliğimi sonunda derinlerden çıkardım ve nefes almasını sağladım
Çok basit şeyler var küçükken başıma gelen mesela bir başkasında görürdüm burnu kanarken derdim ki benim hiç burnum kanamadı hoooop ertesi gün durduk yerde burnum kanamaya başladı hatta yakama yapıştı neredeyse damarlarımı yaktıracaktım sonra şimdi tam hatırlamadığım bir hastalık boğazla alakalı bi adı vardı unuttum neyse ben hiç olmadım hoooop yıllarca çektim o hastalıktan evren çocukca ruhumun her isteğine cevap veriyordu yani
sonra şöle dediğimi hatırlıyorum anneme birdaha başkasında gördüğüm hastalık için ben olmadımki demeycm başıma geliyo hemen! işte bu küçücük aklımla farkında olmadan çekim yasasını tanımlıyordum ama onu elde etmem yıllarımı alacaktı.....Yani burun kanamasını düşünüyor ve hayatıma çekiyordum bunun gibi daha çok örnek var...Ozamanki ruhuma saflığıma ulaşmak için bugün tatlı bir savaş veriyorum hemen hemen tüm kaleler düştü ama az kaldı fethedecem
Günlüğümün ilk konusu geçmişime bakış, başardıklarımsa gün be gün buraya yazılacak, ilk başarımsa farkındalığım, ruhumun aydınlanması sadece yaşamı yemek yemek, seks yapmak, uyumak gibi hayvanca hislerle yaşamak değil aklımı ve ruhumuda besleyerek yaşamak, olumlu düşüncelerle beynimi beslemek, yaratıcı fikirlerimle seks yapmak ve huzurumu koynuma alıp uyumak artık artılarım bunlar....Şimdi ben geçmişte yaptığım her şeyi, tüm günahları, insanları üzmemi,kıskançlıklarımı,nefretlerimi,kendi değerimi düşürmemi,harisliğimi,ümitsizliğimi,küfürlerimi,ze vkime düşkünlüğümü,tüm hatalarımı yaşadığım ve bu duyguları hissettiğim için evrene ve Tanrı'ya şükrediyorum hepsi bana birşeyler kattı ve öğretti geçmişimle barışığım ve herşeyi kabul ediyorum eğer bana bu mükemmel farkındalıktanda ötesine katacaksa ki katacak, ruhumu pırıl pırıl parlayan bir güneşe çevirecekse ki çevirdi benden tüm geçmiş deneyimlerime selam olsun, şükürler olsun, yaşadığım her anı, her saniyeyi,her günü kutsuyorum seviyorum onaylıyorum kısacası BEN KENDİMİ SEVİYORUM, ONAYLIYORUM, AFFEDİYORUM,HAYATI YAŞAMAYI SEVİYORUM
bAZEN belirli bir olay anlatmaya gerek yok bir affediş ve serbest bırakış bile çok şey anlatır derinlerinde anlamak isteyene çok güzel mesajlar verir, bu hikaye bir uyanışın, affedişin ve onaylamanın hikayesinin özeti sadece, dedim ya derinlerde çıkarılacak çok ders imrenilip harekete geçilecek çok güzellikler var. HERKESİ ÇOK AMA ÇOK SEVİYORUM MUTLU KALIN SEVGİYLE KALIN ARKADAŞLAR inşallah daha güzel mucizeler yazıp günlüğümde paylaşacağım