Kuantum sıçrama nasıl yapılır?
Kuantum sıçraması yapmanın 21 adımlık bir uygulaması var ancak ilk 5 adım en önemli uygulamaları içermektedir.
Kendinizi geliştirmeye hazırmısınız. Kuantum sıcraması yapmak istiyormusunuz. Öyleyse elinize kağıt ve kalem alın ve kendinize sorun: "
Ben nasıl bir yaşam içerisinde olursam gerçekten kendimi mutlu hissederim"
Çünkü insanın yaşamındaki en büyük hedefi mutlu olmaktır. Çekim yasasıda mutlu olmak üzerine kuruludur. Çünkü mutlu olduğunuzda istediğiniz her şey size çok rahat bir şekilde akmaya başlayacaktır. Eğer mutlu değilseniz istediğiniz hiç bir şey olmayacaktır.
Hazırsanız kuantum sıcramasının ilk 5 adımı ile ilgili çalışmaya başlayalım.
1.Adım: Gözünüzü kapatın ve deyin ki ben nasıl bir yaşam istiyorum. Burada tüm kural
“olsun”
“Beni seven bana değer bir eşim, evim veya işim olsun.” Tabi burada sizin için önemli olan özelliklerle niyetinizi detaylandırabilirsiniz.
“Ferah aydınlık huzurlu bir evim olsun” gibi..
Ne istediğinizi bilen bir zihin sizi istediğiniz yere götürür.
Bazen şöyle yapıyoruz. İşte çok güzel bir evim olsun dubleks vesaire.. ardından nereden bulacağım ki!
Ne oldu iptal ettiniz. Kendi kendinize olmayacağına karar verdiniz. Kafanıza olumsuz bir düşünce bile geldiğinde onu sevgiyle uzaklaştırın. “ben bunu istiyorum” diyin.
2.Adım: Bu hayatı gerçekleştirdiğinizde neler hissedeceğinizi yazıyorsunuz. {Yine gözlerinizi kapatın. Sıklıkla gözlerinizi kapatın diyorum çünkü dışarıda algılarımızdan dolayı isteğimize ulaşamıyoruz.}
Bu arada gözlerinizi kapattığınızda mutlu olmak istiyorum demeyin. Mutluluk bir durumun adıdır! Mutluluk bir his değildir. Bir insan başarılı bir iş çıkardığında kendini değerli hisseder bu yüzden mutluluk durumuna ulaşır.
O yüzden gözlerinizi kapattığınızda mutluluk demeyin sadece; Sizi mutluluk durumuna ulaştıracak halleri yazın.
Yani kendimi böyle bir yaşam içerisinde;
- Güçlü hissederim,
- Güvende hissederim,
- Değerli hissederim,
- Sağlıklı hissederim,
- Keyifli hissederim,
Duygularımız bunlar.
Her düşüncemiz gerçekleşmiyor içerisinde sadece duygu olan düşünceler gerçekleşir. Bunu şöyle düşünün bir araba içerisinde yakıt olmadan gider mi, gitmez. O zaman ne yapmak lazım düşünceyi bir araba gibi düşünün, bu düşüncenin harekete geçmesi için ona mutlaka bir duygu verilmesi lazım. Bu nedenle korktuğumuz başımıza gelir sözünü sıklıkla duyarız. Çünkü korku güçlü bir duygu frekansıdır ve düşünceleri gerçekleştirir. O zaman ne yapıcaz korkuyu değil, yerine coşku, arzuyu hedeflerimiz gerçekleştiğinde duyacağımız duyguları yerine koyacağız.
3.Adım: Bu arzu ettiğiniz hayat olabilirliliği olan bir şey mi bunu kendinize sormalısınız. Çok fazla uçmıycaz. Olasılığın biraz üzerine çıkacağız.
Eğer olabilir gelmiyorsa neden olduğunu yazın. İlk etapta daha olabilecek bir şey niyet edin. Zihin kas gibidir nasıl ki bir sporcu idman yaparak arzu ettiği performansa ulaşırsa zihinde aynı şekilde çalışacak.
4.Adım: Hak etme. Bazı insanlar bu durumda kendi kendine ket vuruyor!
İşte sevgiyi hak etmediğini, parayı hak etmediğini… bunlar geçmişte yaşadığı deneyimlerle orantılı.
Belki geçmişte birilerini üzdükleri için sevilmeyi hak etmediğini düşünüyor. Paranın kötü bir şey, kirli olduğuna inanıyor.
Yine gözlerinizi kapatın ve "ben bunu hak ediyor muyum?" diye düşünün, değilse bile "mış" gibi yapın.
5.Adım: Karar maddesi. Ben arzu ettiğim bu hayatı gerçekleştirmeye karar verdim!
Ben tüm varlığımla bu hayatı gerçekleştirmeye karar veriyorum.
Ve altına da imzanızı atın......
İmza paraf şeklinde olmasın. Mutlaka açık adınızı yazın dilerseniz soyadınızda. Yukarı doğru atıyorsunuz. Altını çizmiyor, üstünü kapatmıyor ve üzerine karalayarak kendinizi sabote etmiyorsunuz!
Bunu neden yapıyoruz?
Bizim bilinçaltımızın dili bedenin diliyle, konuşmalarımızda kullandığımız sözcüklerde birde imzamızda ortaya çıkıyor.
Ardından başka bir hedef kartı alın üzerine 6 ay sonra neler oldu, neler gerçekleşti bunu yazın... Bu defa
"oldu" diliyle yazıyoruz!
21 gün boyunca her sabah uyandığınızda yataktan kalkmadan beyniniz alfa dediğimiz modayken kayıt aldığı modda, hedef kartınıza yazmış olduğunuzu okuyorsunuz ve mutlaka gülümseyerek yataktan kalkıyorsunuz.
Akşamleyin yatağınıza girdiğinizde ise; gerekli olumlamalarınız varsa onları yoksa biraz evvel hedef kartında olan yaşam planınızda
"oldu" diliyle oluşturmuş olduğunuz arzu ettiğiniz hayatı zihninizde canlandırmaya başlıyorsunuz.
Yatağa uzanıyor, gözlerinizi kapatıyorsunuz... Neden gözlerimizi kapıyoruz? Çünkü beyin o esnada Alfa dediğimiz dalga boyuna iniyor. Bu dalga boyu bizi bilinçli zihinden bilinçaltı zihine geçiren, geçiş alanı yapan bir frekans.
Bu frekans esnasında zihinde yapılan tüm canlandırmalar ve yapılan tüm telkinler nöronlar tarafından kayıta alınır!
Bunu her gece yaptığınızda o nöronlar arasında ilişkilendirme örülmeye başlıyor. Yani varlılığına olabilirliliğine inanmaya dönüşüyor. "Mış" gibi yaptığımız çalışma bir süre sonra evet, ben bunu yapabilirim, ben bunu hak ediyoruma dönüşüyor. Her ne kadar egomuz bizi vaz geçirmeye çalışsada vazgeçmeyelim lütfen.
21 günlük çalışma çok önemli. Neden?
Çünkü 21 günün sonunda beyin hücreleri bölünmeye başlıyor. 1 nöron 2'ye... 2 nöron 4'e.... 4 nörona 16'ya bölünerek. kardeş hücreler ortaya çıkacak. Yani bu ne demek, hücrelere verilen bilgi çoğalacak...
Bundan sonrasında bir hafta nadasa bırakıyorsunuz. O esnada bazı değişimlerin olduğunu görüyorsunuz. Ancak kesin sonucu ancak 3 aylık sürecin sonunda göreceksiniz.
Sonra ikinci 21 günlük periyoda gireceksiniz. Ve sekiz gün nadas dönemi. Son olarak bir 21 günlük periyotla 3 aylık süreci tamamlayacaksınız.
3 Aylık sürecin sebebi, nörobioloji çalışmalar şunu gösteriyor. Bir düşünce sisteminin değişmesi ya da yeni bir düşünce sisteminin oluşabilmesi için olması gereken olmazsa olmaz süreçtir.
Bu yüzden kesin sonucu ancak 3 aylık sürecin sonunda görebilirsiniz.
Kaynak: Nilda Ferhan Efeçınar