Teğmen
Üyelik tarihi: Apr 2007
Mesajlar: 126
Tesekkür: 1,922
131 Mesajinıza toplam 603 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Fark edilmeden yaşanan hayatlar Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyetin ilk yıllarının savaş acıları ve karmaşası içerisinde dağılan,parçalanan ailelerin çoğunlukta olduğu anadolu köyünde yokluklara doğdu.
Tütün kaçaktı,yinede para etmiyordu,tarım karın doyurmuyordu,hayvancılık sermaye ve bakım zorluğu yanında para getirmeyen uğraştı.Heleki kol gücüyle iaşe kazanılan köyde erkek sayısı da azalmıştı.Savaşa katılmayan,savaştan kazanmayı bilen bağzıları kalabalıkların değer üretmesine engel olacak entirikaları çevirmekten de geri durmuyorlardı.
1940 lı yıllarda köyünde daha önce hiç görülmemiş şekilde rehber ve yönetici payesi ile okuldan mezun olup kendi köyü gibi köylerde çağdaş yaşam ve tarımın rehberi olarak göreve başladı.Toydu,hemde çok toydu.Davar gütmekten,eşşek ile oduna gitmekten başka canlıya rehberlik etmemiş/yönetmemiş olmak cesaretini kırmıyordu,aksine kamçılıyordu.Okul sonrası apar topar köyünün en güzel kızlarından okuma yazma bilmeyen bir hatunla evleniverdi.
Okulda önceden bilmediği yenilikte;Ürünle,üretimle,Devletle,Marangozlukla,p ratik çözümcülükle,örnek olmakla,sevk ve idare etmekle ilgili çok şeyler öğretilmiş,başarılı öğrenci olarak hepsini özümlemişti.
Ya evlilik,Ya kadınla erkeğin hayatlarının paraleleştiği,birken biz olduğu yaşam biçimi.
Bitirdiği okul öncesi köyünde cinsellik tabu idi.Elele tutuştuğu yavuklusu hiç olmamıştı.Çağdaşlığı,üretmeyi,yeniyi,liderliği öğrendiği okuldaki karşı cinsler ise bacıları,ülkü daşları idi.Atandığı köyde kendi köyü gibi erkeği az eksik eteği çok nüfusa sahipti.
Aileler hemen çocuk istiyordu.Eşi hamileyken pek nazlıydı.İlk gebelik düşükle sonuçlanınca sonrası gebeliklerinde daha dikkatli olmak adına titizleniyordu.
Gencecik iki insan köyde tabiatın kollarında aşkı arıyordu.At sırtında görev yerlerinden kendi köylerine giderken mutluluk budur diyorlardı.
Ne olduysa birkaç hamileliğin başarısız olması,bir kaç doğum sonrası çocuklarının yaşamaması ile oldu.
Lojmana temizlik için köyün genç kızlarından gelenler eşine can yoldaşı,sırdaş oluyordu.
Civarın en itibarlı gencinin böyle yarım,böyle çocuk tutmaz eşe sahip olmasını fırsata dönüştürmek isteyenler cilveden geri durmuyordu.
Deli doluydu.Köhenmiş kuralların sarıp sarmaladığı toplumsal körlüklerin üzerine cesaretle gidiyordu.
Yıllar,yıllar geçti.Birçok yerleşim yerinde görev aldı.Eşi çocuk konusunda şanssızdı.Doğurduğu hiç bir çocuk uzun süre yaşamıyordu.Çevreden eşine yardıma gelenler,konu komşu önce acısalarda yakışıklılığının yanı sıra itibarı ve delişmenliğinide kendileri için çekim alanı olarak görüyorlardı.Karısı paylaşacağı zamanı çocuk için sürekli sırt üstü yatarak geçiriyor,acılar içerisinde merhamet bekliyordu.
Ağlamayan,sızlanmayan,cilveli,anlayışlı ve en önemlisi okuma yazmanın ötesinde tahsilli kadınlar tanıdı,anlarını paylaştı.Eşi hissetmişti,yüzüne vurmuyordu ama sebepsiz naz yapıp tartışma çıkarıyordu.Gün geldi doğan çocuk çok az ümide rağmen hayata tutundu.O güne kadar eşiyle arasındaki uçurum çok derinleşmişti.Paylaşmayı hiç becerememişlerdi.Yakın şeyleride hissedemiyorlardı.Çocuğa rağmen ilişkileri düzelmedi.Para kazanıyordu,gerekli harcamalarla eşini rahat ettiriyordu,koca idi ama sevgili olamadı,biz olamadı.
İçinden çıktığı toplumun perişanlığının yazgı olmadığını,değiştirilmesinin elzem olduğunu biliyor buna göre davranıyordu.Çevresinden çok ilerdeydi.Kasabaya tayin oldu.Aktifti,mesleği ile ilgili lokallerde meslek daşlarını bir araya getirdi.Birlikte Vatan görevinin sorumlulukları hakkında fikir jimlastikleri yaptılar.Başka bir kazaya atandı.Sosyolojik yapı ağır aksakta olsa değişiyordu.Mesleği ile ilgili Sendikanın kuruluşunda aktif rol aldı ve hatta bulunduğu ilçenin başkanlığını üstlendi.
İşini iyi biliyordu.Meslekdaşlarının amiriydi.Örnek oluyor,olumlu,olumsuz her konuda sözlü/sözsüz sorunları çözüyordu.
Bilgisini,zihnini geliştirmişti.
Evinde iş yerindekinin aksine oluşan sorunları sözlü,sözsüz çözemiyordu.Eşi çok eskilerdeki evlilik modunda kalmış ve kıskanç,kendisine güvenmez,güven vermez olmuştu.
İlçedede koşulların ötesinde hissediyordu kendisini.
Çocukları iki tane oldu.
Kocaman,kos kocaman bir şehre tain oldu.Yüzlerce meslektaşını yönetiyordu.
Bir başarısız olduğu eviydi.Eşi tamamen yabancılaşmasını kabullenmiş misilleme olarak çocuklarını sömürüyor,her tartışmalarının,her kavgalarının sonrasında çocuklara kendisini kötüleyip,dert yanıyordu.
Dönem Ülkenin fikir bazında olan anlaşmazlığın çatışmaya kanalize edilmeye çalışıldığı dönemdi.
Tarafsız,yurtsever ve ilerici idi.İtibar görüyordu ama aşırı olduğuna kanaat getirdiği akımlar ve taraftarları hakkında tedbirli ve soğuk davranıyordu.
Otuz beş yıl devlete canla başla hizmet etmişti.
Bir kuruş harama tenezzül etmeden ifa ettiği mesleğinden emekli oldu.
Ülke hayrına olduğu iddiası ile diri tutulan çatışmalar,kamplaşmalar duvara çarpmış tarumar olmuştu.Yeni bir misyon,yeni bir anlayış peydahlanmıştı.Bırakın yapsınlar,bırakın geçsinler temel felsefesi ile ifadesini bulan bu akım türedi zenginler ve bol miktarda dolandırıcılar peydahlamıştı.
Emekli ikramiyesi ile o güne kadar sahip olmadığı evini alabilmek için büüyük şehrin kenar mahallesinde gece konduya razı olmuştu.
Zaman akıp geçiyor,emeklilikle birlikte bilgisine ihtiyaç olmaması,evinde aynı dilin konuşulmaması,eşininde çocuklarınında yabancılaşmalarının korku karışımı düşmanlığa dönüşmesi tek başınalığını perçinlemişti.
Kimse kıymetini bilmesede evinin geleceği ile ilgili çırpınıyordu.
Çocuklarından büyük olanına kendisinin sahip olamadığı parayı kazana bilmesi için ticaret yollarında zor koşullarda biriktirdiği parasını sermaye yapıyordu.Çocuğu ana parada dahil ticaretin getirisini har vurup harman savurdu.Okumasını çok istemişti.Çokta zekiydi fakat disiplinsiz,maymun iştahlı ve kavgacı olduğundan okulda dikiş tutturamamıştı.Birde ticareti batırınca ne yapacağını şaşırdı.Askere gönderdi,dertleri bitmedi.Askerlik sonrası bir sanat,bir diploma ve para ile iş sahibi olmadan sevdalısını kaçırmasına ses çıkaramadı.
Hiç sayfiye kentlerinde tatil yapmamıştı.Bir arkadaşının övdüğü küçük bir sayfiye kasabasına tatile gitti çok beğendi.Hayatının geri kalan kısacık zamanını burada geçirmeyi okadar çok isterdiki.Olmadı.Eşi dünya görüşü ve beğeniler katagorisinde çok geride kalmıştı.Oğlu devlet kapısında zor zahmet iş sahibi olmuş,şehir dışında başka bir kente tain edilmiş,Meslek okulunu bitirip elektronik fabrikasında teknisyen olarak çalışan kızı Batı karadenizin küçük bir kasabasından Büyük şehre göçen çok çocuklu ailenin oğluyla evden kurtulma dürtüsüyle evlenmişti.
Müsaittiler göçmeye,geri kalan ömürlerini sayfiyede İNSAN gibi geçirmeye.Ne çare karısı nuh dedi,peyganber demedi.Kızının bulunduğu şehirden ayrılmak istemiyordu.
Mutsuzdu.
İnsan olarak içine sindireceği refah temalı hiç anısı olmamıştı.
Çok düşündü karısını terk edip kalan ömrünü huzur içinde geçirmeyi.
Eşi cahildi,sahipsiz koca şehirde bırakmak ona yakışmazdı,vaz geçti.
Sobalı gecekonduda kışın yaşam zordu.Yaşı ilerlemiş,çeşitli hastalıklar baş göstermişti.
Gıdım gıdım emekli maaşından para biriktiriyordu.
Geçmişinde parasızlığın ne olduğunu biliyordu.
Şehrin çok uzağında kaloriferli konutlar inşaa eden bir kooperatife elindeki avcundakini yatırdı.
Tek dileği kömürün pisliği ve yüküne katlanmadan sıcacık yaşamaktı.
Yıllar yıllar-uzun yıllar para ödedi.Bir türlü binalar bitmiyordu.
Enfilasyon canavarı sokakta hissettirdiği nefesini bütçesi ile kooperatif inşaasında fırtınaya çevirmişti.
Ev bitti.Giriş katında iki oda bir salon mütevazi daireye sahiplene bilmek için yüklüce bir para daha yatırması gerektiğini mektupla bildirdiklerinde yüreğine inecekti.
Mecbur hissesini sattı.Onca yıl ödedikleri ile altın edinse borçsuz bir daire alabileceğini sonradan fark etti.
Adam gibi bir evde oturmak onunda hakkıydı.Hissesinden elinde kalanı yüksek faiz veren özel teşebbüse ait bir bankaya yatırdı.
Köyünde kasabasında önderdi, liderdi.
Şehirde kaybolmuş hissetti.
Herkesin yaşadıklarından daha iyisine layık olduğunu anlatıp,ne kadar zevkli ve ileri görüşlü olduğuna hayranlık duyulmasına sebep olurken,şehirde beğenilerin,ihtiyaçların,dayanıklı olması gerekirken dayanıksız fakat göz alıcı tüketim malzemelerinin kendi hayal gücünü çok aştığını fark etti.Ne kadar çabalasada zor kazandığı parayla ve geçmişte öğrendiği ve öğretmeye çelıştığı insanlık kıstası ile alakası olmayan şehirlilik bunaltıyordu,tedebirli olmanın dışında bunlarla baş edemeyeceğini anladı.
Hep şehirli,kültürlü,oturup kalkmasını bilen,konuşurken ağzından bal damlayan eşe sahip olup mutlu olmak istedi olmadı.
Eşi şehirli,kendisi köylü olamamıştı.
En kötüsüde ikiside kökleriyle bulundukları yer arasında kalmış,dağılmışlardı.
Çocuklarının başarılı refah içerisinde yaşayacağını hayal etmiş,çocukları sıradanlığın çenberinden kurtulamamıştı.
Ne İsaya ne Musaya yaranabiliyordu.
Deyim yerindeyse iki cami arasında kalmışlardı.
Ama bu kez kesinlikle yaşlılık günlerinde sıcacık,medeni bir apartman dairesinde oturacaktı.
Faizdeki para artıyor görünüyordu.Birde repodan faizi yüksek DEVLET tahviline bankanın tavsiyesi ve maharetiyle dönünce,bir dairesinin olacağına inancı kesinleşti.
Devlet bankaya el koydu,parasını irat kaydetti.
Ölüyordu.Kısmi felç geçirdi,kalbi tekledi.
Mahkemelerde umut aradı.
Uzadıkça uzadı,parayı alacağına inancı zayıfladı.
Evden dışarı çıkamıyordu.
Gecekondu bölgesindeki yaşam kendisinin önceden işgal ettiği makamları iplemiyordu.
Psikolojiyi okulda kısmen öğrenmişti.Velakin psikolojik gelgitlerden,yaş dönemlerinden,ruhsal karmaşanın sarsıntılarından kendisininde etkilendiğinin farkında değildi.
Hiç kimse fark etmedi.
Yaşamı boyunca hep sitresli ve gergin olmuştu.Giysisini tamir ederek/ettirerek giymiş,kullanılan ev aletlerinin yerine yenisini almadan efalarca tamirciye gitmesi gerekmişti.
Sigara ve içki içmemişti.Uyuşturucu ve kumar nedir bilmiyordu.Kıt kanaat yaşamaktan uzun yıllar ızdırap çektirecek ulsere yakalanmıştı.
Ödev ve görev adamıydı.
Kendisi için iyi ve güzel nedir fark edememişti.Kanaatkar yaşamanın dışında hayattan zevk almanında gerektiğini hiç görememişti.Sorun yaratan değil sorunları çözen olmuştu.
Büyük depremde kalp krizinden hastahanede yatıyordu.Atlattı.
Bir zaman sonra evinde farkına varmadan beyin kanaması ve kılcal damarlarda daralma yaşadığı kaldırıldığı Hst.de tespit edildi.Izdıraplar içerisinde konuşamaz,denge sağlayıp ayakta duramaz ve yediklerini yutamaz hale geldi.Evine gönderildi.
Gamsız,kasevetsiz olmayı hiç becerememişti.
Artık ne gamı vardı nede kaseveti.
Ölmüştü.
İşte Mustafa hakkındaki herşey.
Kuşaklarca anlatılması gereken masal bu.
İş hayatında başarılar kazanmak için keyfli savaşlar verebilen yetişkin,Özel yaşamı içinde savaşması gerekitiğini bilmeden boğulup gidiyor.
Bedeni öyle yada böyle zinde tutmak için besleyen insan oğlu,ruhunda beslenmesi gerektiğini anlamakta zorlanıyor.
Aile olmak için denkliğin,çocuk sahibi olmak için bilginin ve sağlıklı yaşam için ruh zenginliğinin olması gerektiği çoğu zaman göz ardı ediliyor.
Eş olmadan,ebeveyn olmadan ve yetişkin olmadan her biri için bilgilenmek gerekir.
İnsanın kendisi için iyinin,güzelin farkına varması gerekir.
Hepsinden önemlisi FARKINDA olmak gerekir.
Fark edilmeden yaşanan hayatlar anısına.
Makale Okunma Sayısı: 103 / Yayımlanma Tarihi: 2009-07-13 Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |