Teğmen
Üyelik tarihi: Dec 2009
Mesajlar: 73
Tesekkür: 12
76 Mesajinıza toplam 841 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Deliyim,Delisin,Deli(mi ki)(Deneme-Yanılmalarım) Aralık ayına çok gıcığım ben;sene bitiyor bitmesine ama giderayak canımıza okuyor resmen...
Ama bügün daha bir sinirim ona.Dün gece büyük bir keyifle,ağzımı şaplata şuplata yediğim brokoliler derdini bilmediğim şekilde mide-bağırsak floramı bozmuş.Sabah 7den beri karın ağrısından kıvrım kıvrım kıvranıyorum,hatta bazen sancıdan nefes almakta zorluk çekiyorum.Önümde koca bir tomar didik didik etmek zorunda olduğum fatura var;bir gözüm borsada,kulağım telefonda,net gidip geliyor,3 saat sonra 2 ayrı yerde toplantıya gitmem gerekiyor ve ben kesinlikle tuvaletten başka bir yerde olmak istemiyorum!Ay hiç kusuruma bakmayın ama,böyle kibar şekilde ''gıcığım'' ''sinir oluyorum'' filan diyemiyorum;avaz avaz ''nefret ediyorum'' diye bağırıyorum!
Hele bu kadar ''karın ağrılı bir nefret'' modundayken,''laylaylom modunda'' olan ''canışım'',''bitaneşim'' arkadaşlarıma böyle sepet sepet teessüflerimi gönderiyorum!(evet farkındayım hastayken çok huysuz ve çekilmez oluyorum ben ama anlamıyorsunuz yaaa,çok kötüyüm çokk,bakın ya anlayın beni,ya da evde biraz brokoli salatası var,gönderim yeyin:))
''Kötüyüm echo,nerdesin?'',''gerginim echo,işin var mı?'',''huzursuzum echo,hani bugün sesin çıkmıyor?'',''sinirim çok bozuk echo,varsa bir fincan pozitif enerji,yanında da bir kaç diş gülümseme isteyecektim de''.Sabahtan beri kendi derdine düştüm, pozitif kokulu,bol gülümseme trafiğimiz ciddi şekilde aksadı;saatler 13.00'ü gösteriyor ve ve mail yağmurumuz başlamıştır efendim...(Allahım yaa,echo can derdinde,arkadaşları mutluluk peşinde!E birgün sizde ishal olursunuz,o zaman görürsünüz ben neler yapacam size:))
''Bu bir mail kaydıdır.Bu mailin sahibi,pisboğazlığına yenik düşüp,çatlayana kadar yediği ''Brokoli salatası'' kaynaklı bir zehirlenme geçirmekte olup,bol karın ağrılı bir ishal yüzünden çok ciddi bir pozitif enerji kesintisi yaşamaktadır.Tuvaletten çıkabilmeyi başarıp,mide-bağırsak ayarları normale dönene kadar,kapalıyız.Lütfen 24 saat sonra tekrar deneyiniz.Şayet hala cevap alamıyorsanız,hemen çiçeklerinizi alıp (mümkünse nergis ya da lale olsun) xxx hastanesine gelin.Korkun,korkun,muhtemelen karın ağrıma bir hap vermeleri için gittiğim hastahanede,tesadüfen gördüğüm devasaa boyutlu iğneler sonucunda,fobim tavan yapmış ve geçirdiğim bir kriz yüzünden müşayede altına alınmışımdır!!!''
Yazdım ve topluca attım;kime denk gelirse gelsin,valla hiç uğraşamayacam...
Tabii 5 dk sonra mailin dönüşleri başladı;''Echo,öldüm gülmekten ya,sen DELİsin''...Echo,yaptın yine yapacağını,ayy,süpersin DELİ kız''''DELİİİ,ay ishalle dalga geçmeyi de başardın ya,helal olsun sana''Ya şaka gibiler,insan bir sorar önce nasılsın diye,nasılsa iyilecem ben,5 dk dan fazla oturmayı becerecem şu masada,o zaman okumam mı canınıza?Ay bir dakika,yine malum adrese gitmem gerekiyor:)Sahi DELİ diye kime nedir?E herhalde bunu düşünecem,tuvalette oturup ''açılım''ı düşünecek halim yok dimi?Gerçi insanın aklı hep değişik yerlerde geliyor başına,siyasiler bu konuyu bir de orada düşünseler nasıl bir karar çıkardı ki ?Neyse,üyeliğimi daha fazla tehlikeye atmama adına,bu konuyu hemencecikin geçelim:)
Şimdi ''ben deliyim?'' diye sorarmışım,hepiniz de ''evet'' dermişsiniz.Dett,bozmayın psikolojimi,zaten ha bire error verip duruyo bi taraflarım,insaf edin biraz:)
Etki-tepki dedikleri şey var ya hayatın içinde;hani dış dünya dediğimiz şey.. Mesela en basitinden,izlediğiniz filmin burasında gülünmesi gerekiyor;hadi cümleten hahahaha deyin.Bak burda ağlamak lazım;hadi hazırlayın mendilleri;çabucak gözyaşları dökülsün!Hiii,çok korkunçç,kork çabuk korkk korkkk!Terkedildin kardeşimm,ağla,ayıl bayıl!İşten çıkarıldın,üzülmen lazımm,gülmek sana haram!İşte normal insanlar,bu ve bunun gibi olaylara(etki)bu tarz karşılıklar(tepki)veriyor.Herkes ağlıyor,herkes gülüyor,herkes korkuyor;hani sıradan ve normalsin,korkma...
Delilerde ise bu şekilde işlemiyor bu mekanizma;yani standart ve klişeleşmiş bir tepki şekilleri yok.Birilerinin güldüğü yerde onlar gülmeyebilir,ya da ağlanması gerektiği yerde ağlamayabiliyorlar.Sanki dış dünyadan farklı bir dünya geliştirmiştir onlar,kendi iç dünyalarında yaşıyorlar gibi bazı şeyleri.Hani ''pek de hayra alamet değil bu gidişat''dediğimiz durumlar.Tabii çok yüzeysel bir tanım bu,açılımına girdiğiniz zaman altından çok ciddi psikolojik rahatsızlıklar da çıkabiliyor,hatta bazen uzmanlar bile ayırmakta zorlanıyor deli mi,akıllı mı diye...Konu psikolojik rahatsızlıklar değil,gündelik hayatta ki basit akıllı-deli espirisi,bu yüzden yüzeysel ve basitçe götürüyorum konuyu,yanlış anlaşılmasın...
Bir de 3. grup var.Kim olacak,ben ve benim gibi olanlar:)''Deli akıllılar'',ya da ''akıllı deliler''...Dış dünyadan gelen etkileri değiştiremeyeceğini bilen,ama vereceği tepkileri kendi seçen özgürlükçüler.Yani ara bir dünya yaratıp olayları(etki) önce orada rafine eden ve sonra dışarıya yansıtanlar(tepki).''Akıllı'' ve ''deli'' olmanın avantajlarını bir arada kullanabilenler.Neden mi?
İnsan sıkıntı,üzüntü,acı,dert v.s uzantılı bir olayla karşılaştığı zaman,herzamankinden daha fazla ilgi,sevgi,şevkat,daha bilgili ve deneyimli bir insan desteğine ihtiyaç duyar.Normal insanlardan beklenen acı çekmesi,kendini kötü hissetmesi,ağlaması,sızlanması,ya da ne bileyim ben,kendini bırakmasıdır.
3.Gruptakiler bunu böyle yapmıyor.Onlar böylesiz zor durumlarda ağlamak sızlamak,ve sonunda kendilerini birine bırakarak alacakları desteğin,onları suyun yüzüne çıkarmayacağını biliyorlar.Sahip oldukları bir avuç gücü,karşıdan gelecek bir avuç güçle birleştirip ''sıçramayı denemek'',geçici mutluluk yaşamak ya da diğer bir tabiriyle ''anlamsız bir kendini iyi hissetme'' yaşamak yerine,gücünü deneme tahtası yapmıyor,yani koruma altına alıyor.Anı kurtarmanın durumu daha da kötüye iteceğini biliyorlar.İşte bu yüzden normal insanların ''anormal(?)'' bulduğu şeyi yapıyor onlar.Yaşadıkları şey ne kadar zor olursa olsun,iyimserliklerini,neşelerini,gülümsemelerini kaybetmiyorlar.''Hayat'' yaramaz ve oyunu çok seven bazen çok sevimli,bazen insanı delirten bir çocuktur.Zorluklarlar,acılar,sıkıntılar onun meydan okumasıdır,direnmesidir,kişiyle didişmesidir.O çocuğa teslim olmak yerine,onunla başa çıkmayı tercih ederler.Evet bu başıma geldi,ama ben bununla yaşamak zorunda değilim!
''Pozitif düşünmek''yani ruh halini güçlü ve sağlıklı tutmak,dış dünyanın güçlükleriyle başa çıkabilmenin en doğru yoludur.Mesela grip olduktan sonra ilaç almak yerine,hasta olmamak için aşı olmak ya da bağışıklık sistemini güçlendirmeyi denemek gibi.Yani gelebilme ihtimali olan virüsle savaşabilecek silahları önceden hazırlamak gibi...Mutsuzken ya da acı çekiyorken,asında daha fazla mutlu olmaya ihtiyaç duyduklarını bilirler.Ağlayıp sızlayıp mutsuzluğa teslim olmak ve berberinde daha çok fazla acı çekmek bu nedenlerden dolayı onlara göre yanlıştır.Ama normal insanlar''deli mi ne,neden üzülmüyor ki'' der...
Düşündüm ve kararımı verdim.Bu kadar karın ağrısının arasında(!),hayatı hep gülen gözlerle seyreden ve güzel sözlerle seslenen biri olarak,''akılı mıyım'',''deli miyim'' ya da ''akıllıdan bozma bir delimiyim'' yoksa ''deliden dönme bir akıllı mı''sorusunun cevabını bulmak istemiyorum.Son kararım evet:)Ben her zaman bardağın dolu kısmından bakan olmaya devam edeceğim.Oturup leblebilerimi yiyecem(hatta arada da puff puff yapacak,leblebi tozları uçuşacak havada,çocukken yapardık ya hani:),katran gibi kahvemi içecek,ve ''kıvrandır kıvrandır,nasıl olsa geçeceksin'' diye ona gülmeye devam edecem.
Hayat bazı şeyleri sorgulayacak,birilerine sorgulatacak,ağlayacak,sizlayacak,kıvranacak(ayy bunu yazarken bir taraftan da kıvranıyorum,kendi yazdığıyla tezat düşmek bu olsa gerek:))kıvrandıracak kadar uzun değil.Ölümden başka her şeyin çaresi var;yeter ki siz çareyi bulmak isteyin...
Unutmayın;çaresizseniz, çare siznisiz....
Sevgiyle,çok ama çok mutlu kalın...
(echoo) Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |