Tozlarından Arınmışlar klubüne Hoşgeldiniz Mutlu olan yada ah ne kadar mutlu diye adlandırdığım insanlara baktığımda hep fark ettiğim tek bir şey oluyor onlarda; pırıl pırıl bir gülümseme,pırıl bir bir ten..sanki bilemediğim gözlerimle göremediğim bir ışık onları çepe çevre sarıp sarmalayıvermiş gibi…
İşte benim mutlu insanlara taktığım bir isim, daha doğrusu etrafta böyle ışıldayan birilerini gördüğümde kurduğum bir cümlem var…’’tozlarından arınmış’’ biri daha!!!
Ne kadar basit görünüyor değil mi? Söylemesi bile ne kolay ‘Tozlarından arınmış’’.Söylerken bile insanın içine bir ferahlık bir temizlik kokusu doluveriyor . Peki ya yapması???
Pek çoğumuz içimizde bir sıkıntı olduğunda kendimizi temizliğe veririz,habire evin orasını burası ovarız da ovarız…En etkili temizleyicileri kullanırız kendimizi yorgunluktan bitap düşürüp hiç bir şey düşünemez hale gelene kadar etrafı ovalarda ovalarız…Oysa temizlemek istediğimiz sadece içimizdeki şu huzursuzluktur yada habire beynimizi kemirip duran düşüncelerimizdir…Kolay olanı yapıp onlarla yüzleşmek yerine her zaman yaptığımız gibi zor olanı seçer ve onlardan kaçmayı tercih ederiz.
Eee içimizdeki sesi susturmanın en kolay yolu da çalışmak çalışmak çalışmaktır…Çalışalım ki bedenimiz yorulsun,çalışmaktan öyle yorgun düşsün ki düşünmeye bile fırsat bulamasın…Düşünmeye bile fırsat bulamasın ki bizde o hiç duymaktan hoşlanmadığımız iç sesimizi duymak zorunda kalmayalım….
Geçmişin prangalarına sıkı sıkıya tutunmak en kolayıdır hep bizim için…Şimdide başımıza gelenler için hep geçmişimizi suçlayıp,işaret parmağımızı kaldırıp hıııımmmm pis şey,kötü şey suçlu sensin diye geçmişimize doğru sallayıveririz…sonra da ohh be suçluyu buldum deyip gönül rahatlığıyla uyuyuveririz----Acaba gerçek öylemi,yoksa biz gönül rahatlığıyla uyuduk sanıp geceleri binbir kabusla yatağımızdan sıçramaya mı mahkum ediveririz kendimizi----
Aslında kendimize verebileceğimiz en ağır cezayı biçmezmiyiz iç sesimizi susturmaya çalışarak,kendimize huzur ve mutlulukla yaşanacak bir ömrü zehir etmez miyiz….
Düşünüyorum ,düşündükçe huzursuzluğum artıyor…şöyle bir kendime bakıyorum,kendimden kaçışlarıma…ve etrafımdaki tozu alınmışlara ne çok gıptayla baktığıma…
Vapurda giderken karşılaştığım bir Tozu Alınmış bana bunları düşündürttü,düşündükçe kendime daha bir getirdi beni…Vapur iskeleye yanaştığında ben çoktan yerimden kalkmış ve üzerimdeki tozları silkeleyip yeni ufuklara çoktan yelken açmıştım….
İyiki karşıma oturdun ve iyiki bana yürekler dolusu gülümseyip o güzel yüreğini ve ışığını benimle paylaştın…İyi ki vardın ve İyiki Işığını bana bulaştırdın…
Peki ya siz….Tozlarınızdan kurtulmak için daha ne bekliyorsunuz???…Daha parlak bir aynadan kendinize bakıp kendinizin farkında olmanızın,taaa içinizi görüp kendinizle gururlanarak işte ben demenin zamanı çoktan gelmedi mi??? Hadiiii silkelenin ,silkelenin….