Bir röportaj

[Korkunc]

Bir röportaj. Defne Yakın

-Merhaba bugün köşemizi bir yazar!? a ayırdık.
Kendisi Korkunc takma adıyla bir sitede çeşitli yazılar yazıyor.

-Bize kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?
-Aslında kendimden çok da bahsetmeye gerek yok. İnsanın sözleri aynasıdır diye
düşünüyorum. Değerli okurlarım beni çeşitli başlıklar altında yazmış olduğum
yazılardan da tanıyabilirler.

-Peki tarz olarak yazınızda hangi öğeleri, temaları ve stili kullanıyorsunuz?
-Anlatayım efendim ama öncelikle kendi ellerimle demlediğim çayınızı soğutmayın.
Mikrofonu şuraya masaya bırakın. Nasıl olsa sesi alır.
Siz de çayınızı soğutmayın beyefendi. İsminiz neydi?
-Numan!
-Memnun oldum efendim.
-Bende!

-Ben öncelikle Orhan Yamuk beyefendi! nin de kullandığı devrik cümleleri yazımda
kullanıyorum.

Bağlama metodunu,aslında böyle bir tabir var mı bilmiyorum, kullanıyorum. Bu
yazıları tekdüzelikten çıkartıp bir heyecan dalgası yaratıyor kanısındayım.

Okuyanlar bu tarzı beğendiklerini söylüyor.

-Haklısınız. Bizim merkezimize de sizinle ilgili çokça e-posta ve telefon geliyor.
-Oh ne güzel, insanın yazdıklarının diğer insanlarda vücut bulması ne kadar güzel

değil mi?
-Evet, zaten insanlar anlaşıldığı yerlerde itibar görür. Tabi bu bir fikir

alışverişi ve paylaşım. Sizin "anlaşılabildiğiniz sürece var olursunuz" fikrini de

destekliyor.
-Yüzyıllarca beklemeye gerek yok artık. İnsanlar sadece bir kaynaktan bilgileri

öğrenmediği için kendi yargılarını, beğenilerini çeşitlendirebiliyorlar.

-Bu bağlama metodunu biraz daha açabilir misiniz?
-Elbette. Kısaca şöyle bahsetmek gerekirse; çeşitli kelimeleri olaylardan,

isimlerden ve mekanlardan alıp insanların ortak paydasında harmanlıyorum.

Mesela isminiz. Defne Yakın. Defin işlemlerini, bir ağaç ismini çağrıştırıyor ve

bunu sizle veya sizi tanıyanların bir ortamında yapılan sohbetlerde, sizinle ilgili

yazılarda çift anlamlı, övme, isim vermeden bahsetme gibi amaçlarla

birleştirebilirim. Numan beyi de aramıza katabiliriz.

-Homur homur.
-Efendim Numan bey.
-Ee şey Homour simpson diyordum. O adamdaki saflığı, anlık çıkarları falan.
-Evet. Bu da bir motif. Ben de yakın olmakla birlikte insanların kelimelerini

kasıtlı olarak yanlış yorumlayıp gerçeği ile çarpıyorum. Ortaya ilginç durumlar

çıkabiliyor. ve siz bunları anlatmak istediğiniz hikaye ile harmanlayıp insanları

dinlediğinizi, konuya uzak kalmadığınızı ve kopuk yazmadığınızı gösteriyorsunuz.

Tabi bu kullanımı komedi motifiyle süslediğinizde yazının hafiflemesini de sağlamış

oluyorsunuz.

-Keyifli bir sohbet oldu teşekkür ederim efendim.
-Ben teşekkür ederim. Nezaketinizden ve ta uzaklardan benimle röportaj yapmaya

gelme zahmetine katlandığınızdan dolayı.

-Bu arada hangi dergiden gelmiştiniz, ismini bahşeder misiniz?
-"Agusta Rodin'i Anlamak" isimli dergiden. Bakırköy merkezli olmak üzere Manisada

da bir şubemiz var.
-Bir gün ben de sizi ziyaret ederim yine böyle karşılıklı oturur çay içeriz.
-İsterseniz hemen gidelim.
-Teklifinize teşekkürler ama şu anda bir yazı hakkın........


-Numan elleri bağladıysan çıkalım. Ağzını da kapat şunun.
-Farketmez abi!
-mmmmmhh...mmhhhh...


Alıntıdır.

[hayatimdegisti]

Gerçekten güzel olmuş mizahi içerikli yazin...
Hatta Korkunç güzel..
Terrible!!
diyim sen anla...

Korkunc Nickli Üyeden Alıntı

Bir röportaj. Defne Yakın

-Merhaba bugün köşemizi bir yazar!? a ayırdık.
Kendisi Korkunc takma adıyla bir sitede çeşitli yazılar yazıyor.

-Bize kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?
-Aslında kendimden çok da bahsetmeye gerek yok. İnsanın sözleri aynasıdır diye
düşünüyorum. Değerli okurlarım beni çeşitli başlıklar altında yazmış olduğum
yazılardan da tanıyabilirler.

-Peki tarz olarak yazınızda hangi öğeleri, temaları ve stili kullanıyorsunuz?
-Anlatayım efendim ama öncelikle kendi ellerimle demlediğim çayınızı soğutmayın.
Mikrofonu şuraya masaya bırakın. Nasıl olsa sesi alır.
Siz de çayınızı soğutmayın beyefendi. İsminiz neydi?
-Numan!
-Memnun oldum efendim.
-Bende!

-Ben öncelikle Orhan Yamuk beyefendi! nin de kullandığı devrik cümleleri yazımda
kullanıyorum.

Bağlama metodunu,aslında böyle bir tabir var mı bilmiyorum, kullanıyorum. Bu
yazıları tekdüzelikten çıkartıp bir heyecan dalgası yaratıyor kanısındayım.

Okuyanlar bu tarzı beğendiklerini söylüyor.

-Haklısınız. Bizim merkezimize de sizinle ilgili çokça e-posta ve telefon geliyor.
-Oh ne güzel, insanın yazdıklarının diğer insanlarda vücut bulması ne kadar güzel

değil mi?
-Evet, zaten insanlar anlaşıldığı yerlerde itibar görür. Tabi bu bir fikir

alışverişi ve paylaşım. Sizin "anlaşılabildiğiniz sürece var olursunuz" fikrini de

destekliyor.
-Yüzyıllarca beklemeye gerek yok artık. İnsanlar sadece bir kaynaktan bilgileri

öğrenmediği için kendi yargılarını, beğenilerini çeşitlendirebiliyorlar.

-Bu bağlama metodunu biraz daha açabilir misiniz?
-Elbette. Kısaca şöyle bahsetmek gerekirse; çeşitli kelimeleri olaylardan,

isimlerden ve mekanlardan alıp insanların ortak paydasında harmanlıyorum.

Mesela isminiz. Defne Yakın. Defin işlemlerini, bir ağaç ismini çağrıştırıyor ve

bunu sizle veya sizi tanıyanların bir ortamında yapılan sohbetlerde, sizinle ilgili

yazılarda çift anlamlı, övme, isim vermeden bahsetme gibi amaçlarla

birleştirebilirim. Numan beyi de aramıza katabiliriz.

-Homur homur.
-Efendim Numan bey.
-Ee şey Homour simpson diyordum. O adamdaki saflığı, anlık çıkarları falan.
-Evet. Bu da bir motif. Ben de yakın olmakla birlikte insanların kelimelerini

kasıtlı olarak yanlış yorumlayıp gerçeği ile çarpıyorum. Ortaya ilginç durumlar

çıkabiliyor. ve siz bunları anlatmak istediğiniz hikaye ile harmanlayıp insanları

dinlediğinizi, konuya uzak kalmadığınızı ve kopuk yazmadığınızı gösteriyorsunuz.

Tabi bu kullanımı komedi motifiyle süslediğinizde yazının hafiflemesini de sağlamış

oluyorsunuz.

-Keyifli bir sohbet oldu teşekkür ederim efendim.
-Ben teşekkür ederim. Nezaketinizden ve ta uzaklardan benimle röportaj yapmaya

gelme zahmetine katlandığınızdan dolayı.

-Bu arada hangi dergiden gelmiştiniz, ismini bahşeder misiniz?
-"Agusta Rodin'i Anlamak" isimli dergiden. Bakırköy merkezli olmak üzere Manisada

da bir şubemiz var.
-Bir gün ben de sizi ziyaret ederim yine böyle karşılıklı oturur çay içeriz.
-İsterseniz hemen gidelim.
-Teklifinize teşekkürler ama şu anda bir yazı hakkın........


-Ziya elleri bağladınsa çıkalım. Ağzını da kapat şunun.
-Farketmez abi!
-mmmmmhh...mmhhhh...


Alıntıdır.

[Korkunc]

Teşekkür ederim. Belki bu sene de ben edebiyat dalında oscar a aday olabilirim. Belki bu sefer "Yamuk" olmaz.