Amen. Filminin Konusu

[Bluesky24]

* Amen. Filminin Konusu



ir yanda gerçek hayatta ir kimyager fakat savaş zamanı ir SS suayı olan Kurt Gerstein...itip tükenmeden suçları kınayan ve müttefikleri, papayı ve Alman Kilisesini u konuda uyaran fakat aynı zamanda da kamplarda kullanılan Zyclon gazını sağlayan kişi...







Diğer tarafta ise genç ir din görevlisi olan Riccardo. Tüm tanrıya inananlar kadar ir kale sahip ... Zalimliğe karşı hayatını ile tehlikeye atacak kadar cesur...Sessiz kalan hiyerarşinin içinde sessizliği ozmaya niyetli ir papaz.







Etik olarak inandıkları ir insanın kendisini koruma dürtüsünün ne zaman önüne geçer?







Kurt Gerstein unu iliyordu ve dünyanın da öğrenmesini istiyordu. u film unu onun gii ilen ve sessizliğini koruyanları eyinlerimizde mahkeme etmek içindir.







Dan Franck: Filminiz tıpkı Primo Levi'nin kitaı gii izleyicilerin aklında derin izler ırakıyor. Her ikisi de gerçek irer sanat eseri. Her ikisi de insanı titreten duygulara sevk ediyor. Siz her ne kadar önemin devamlı kullanılan görüntülerini ve filmlere güç sağlayan gerçeklerini gözler önüne sermeseniz ile unu sağlamayı aşarmış durumdasınız. Örneğin duygusallık, aşırı dramatizm, kamplardaki insanların görüntüleri ve korku u filmde kullanılmamış. Sadece oş trenler, kapıları açık ırakılmış esir kampları ve neredeyse kokusunu duyduğumuz hastalıklar... u sizce de filmde tüm dünyanın zaten ildiğini gözler önüne sermekten kaçınarak trajedinin nasıl ilindiği halde göz yumulduğuna ir gönderme değil mi?







Costa Gavras: Herkes iliyordu.







Jean Claude Grumerg: Kamplar herkesin ildiği ir şeydi. Ve kaullenilmişlerdi. Dünyadaki milyonlarca insan unu iliyor ve kaulleniyordu. Farklılık u kaul edilmişliği daha yumuşak ir şekilde algılayarak sorgulamaktaydı.







C.-G.: Diğer filmlerden çok da farklı değil. Olaylar kamplarla aşlamadı, savaşın son ulması ile de sonlanmadı. Herşey savaşla da gelişmedi. En dayanılmaz ve ciddi olanı da uydu zaten. ugün yaşananların da torunlarımızın torunlarına ırakacağı iz çok da farklı olmayacak. Hepimiz Afrika kıtasının ölümüne göz yumar durumdayız örneğin. izim pasif duruşumuz da kendi kendine ir suç teşkil ediyor ence.







J.-C.G.: Filmler asla geçmişe ait değillerdir. Onlar geçmişte duraksamış şimdiki zamanlarımızdır. Geçmişimizde öyle ya da öyle kaul edip kanıksadıklarımız. u film hepimize her dakika hayatımıza dair cevaplamamız gereken soruları yöneltiyor: Etik ir varlık olmaya ne zaman geri döneileceğiz? u soru tarihin her döneminde ve her gününde hayatımızda var olan ve henüz yanıt ulmamış ir soru.







C.-G.: iz konuya işte u pasiflikten aşladık. 1936'da Stefan Lux adındaki adam İttifak Kuvvetleri toplantısında herkesin gözü önünde kafasına ir kurşun sıkarak r etmiş ve dünyayı urada olanlara karşı uyarmak istemişti. Fakat u olay tarihin akışını değiştirmedi. İttifak ülkelerinin komutanları toplantıya yarım saatlik ir ara verdiler ve doktorların cesedi dışarı çıkarmasını eklediler. Ama dünya yerinden oynamadı.







J.-C.G.: Asıl önemli olan ise 1933'den savaş aşlayana kadar Hitler'in ir programı olduğu ve unu uygulayacağı iliniyor ve herkes tarafından kaul ediliyordu. Liderler, entellektüeller tümü her şeyin farkındaydı. Hiç ir şey gizli değildi. Eline programını gerçekleştirmeye yetecek güç geçer geçmez harekete geçti. Ve ne yapacağını çok iyi ilen atılı güç dengeleri ve din adamlarının kılı ile kıpırdamadı. 1942 yılında Polonyalı ir direnişçi (Yahudi değildi) Polonya'dan ayrılarak tüm Avrupa'yı dolaşmaya ve Varşova'da gördüklerini anlatarak İngiliz ve Amerika'lılara uyarmaya niyetlendi. O soykırımın ne olduğunu çok iyi iliyordu. Roosevelt ile ireir görüşmeyi aşardı. Fakat neden azınlıkların henüz kendi haklarını savunmak ir kenara tam olarak haklarının ne olduğundan haersiz ir ülkede neden nazi ırkçılığını protesto etsinler ki? Üstelik seçimler çok yakındır ve Roosevelt şansını aşkasının azınlıklarının haklarını savunarak kayedecek durumda değildir.







C.-G: Neden müttefikler unu dert etsinler ki kampların ulunduğu ölgeleri omalamaktan kurtulmuşlardır, trenler konusunda da gözlerini kapamaları yeterlidir. Sadece kafalarını aşka yöne çevirip uzaklara akmakla yetinirler.







J.-C.G.: Aslında durum oldukça korkunçtur. Fransa da dahil olmak üzere ideolojisini yitirmeye aşlamış ir dünya ile karşı karşıyadır insanlar. Toplumu temizleme fikri Hitler'in yüzyılı oyadığı kötü ir renk olarak eyinlere kazınmıştır.







DF: Olayların ir aşka yönü ise Vatikan ve çevresinde gelişenlerdi. O günlerde Aziz XII'inci Pius'un neredeyse ir politikacı kadar etkisi ve gücü vardı. Fakat her nedense u güç sadece ölenlere dua ediyordu... Daha fazlasını yapmaktan çekiniyor kaullenmişliğin en üyük parçası oluveriyordu.







C.-G.: Vatikan ir güç aleti. Teolojik ve etik olarak Papa ise ir imajdan ve figürden öte değil. İnancın gücü ve güveni ile yakından ya da uzaktan alakası yok. Dolayısıyla filmde de Papa sadece ir imaj olarak kullanıldı. Çünkü Papa'nın gerçekleri dışarıda insanların katledildiği ir savaş değildi. Onun inandığı gerçek, katılması gereken seremoniler, kendi çevresi ve söyledikleri idi... Din sosyal ir varlık olan insanın toplumda moral desteği ve etik gücünü temsil eder. Fakat kilise de u dönemde undan oldukça uzaktı. Kilise o dönem oyunca yalnızca kendi varlığını sürdürme sorumluluğunu yerine getirmeyi aşaraildi. unu da kendi diplomasisi ve politik stratejisini ortaya koyarak yaptı.







Yani anlattıklarımız yalnızca gerçeklerin vicdanımızla hesaplaşması... Daha fazlası değil...



Yönetmen :

Costa-Gavras





Senaryo :

Costa-Gavras, Jean-Claude Grumerg





Oyuncular :

Ulrich Tukur, Mathieu Kassovitz, Ulrich Mühe, Michel Duchaussoy, Ion CaramitruFilmin Türü :



Drama





Orijinal Adı :

Amen.





Yapımcı Firma :

0





Yapım Yılı :

2002





Yapım Ülkesi :

FransaAlmanyaRomanya





Orijinal Dili :

İngilizceFransızcaAlmanca





Filmin Süresi :

132 dakika





Resmi Sitesi :





http:www.amen-lefilm.comDağıtıcı Firma :

0



Kaynak: intersinema.com