Şiddeti göstermeyen bir şiddet filmi

[Bluesky24]

*



Pusat dizisi ve Mülteci filminden tanıdığımız oyuncu Haluk Piyes, Kanımdaki Barut filmiyle yönetmenliğe adım atıyor. 'Şiddet uygulayan çocuk, sevgiye en muhtaç olanıdır' cümlesinden yola çıkan genç yönetmen, yeni filmini 'şiddeti göstermeyen bir şiddet filmi' olarak özetliyor.



Çoğumuz şiddet ve sevginin aynı cümlede kullanılmasına pek alışkın değiliz. Ama aslında her ikisi de çok basit bir denklemle insanın doğasında yer alıyor. Sevginin olmadığı yerde şiddet doğuyor. Şiddetin olduğu yerde sevgi barınamıyor. Pusat dizisi ve son olarak Mülteci filminden tanıdığımız oyuncu Haluk Piyes, 'Şiddet uygulayan çocuk, sevgiye en muhtaç olanıdır.' cümlesinden yola çıkarak, kendi yazdığı 'Kanımdaki Barut' adlı filmde şiddetin arka planını anlatmak için kolları sıvadı. Temmuzun ilk haftasında çekimlerine başlanan filmde ilk kez yönetmenlik koltuğuna oturan Piyes, American Film Institute'te senaryo, New York Actor's Studio School'da da oyuncu yönetimi dersleri almış. Bugüne kadar oyunculuğu, kendi filmini yapmak için bir araç olarak gören Piyes'in nihayet hayalleri gerçek oluyor. Oyuncu olarak yer aldığı filmlerin bile toplumsal kaygı ve mesaj içermesine özen gösteren genç yönetmenin, kendi film projesi de hiç şüphesiz insanlara anlamlı bir şeyler verme düşüncesini taşıyor.



Tophane'de bir kahvede kurdukları film setinde görüştüğümüz Haluk Piyes, film yapmaktan çok zevk alıyor. Ama asıl amacı sinema yoluyla, söylemek istediklerini insanlara aktarabilmek. 'İnsan yaptığı işle karşısındakine hizmet veremiyorsa bu iş boşuna. İşimi yapayım, yatımı katımı alayım diyenler antidepresan kullanıyor. İnsan, hizmet vermeden mutlu olamaz.' diyor. Kısıtlı bir bütçeyle yola çıkan genç yönetmen, 'parası değil de fikri olan film yapar'ı ispatlamaya çalıştığını vurguluyor.



Barut, yaşanmışlıkların hikayesi



Filmin hikayesi kısaca şöyle: Yıllarca tetikçilik yaparak hayatını kazanan Bülent, iki oğlunun gözleri önünde eşini öldürmüştür. Bu çocuklardan Duman, acısını içine gömüp hiçbir şeyi hatırlamak istemezken, Barut olayları sorgulayarak yaşadığı travmanın üstüne gider. Yıllarca hapis yattıktan sonra iki oğluyla aynı evde yaşamaya başlayan babayla oğulları yüzleşir ve sevgisizliğin onları ne hale getirdiği açığa çıkar. Filmin oyuncu kadrosu Necmettin Çobanoğlu, Jülide Kural, Yüksel Arıcı gibi tecrübeli isimlerin yanı sıra genç yeteneklerden oluşuyor. Bu tercih de bilinçli şüphesiz. Çünkü Haluk Piyes, dar zamanda gerçekçi bir film yapmaları gerektiğinden 'oynamaya' izin vermiyor. Bu yüzden gerçek hayatları, canlandıracağı karakterlerle benzerlik gösteren kişilere filminde yer vermeyi tercih ediyor. Başrolü kendisinin canlandırmasının sebebi de bu. Zaten filmin hikayesi de ya bizzat yaşadıkları ya da gözlemlediklerinden oluşuyor. 'Bilmediğim şeyi anlatmam. 33 sene boyunca yaşadığım her şeyin payı var bu hikayede.' dediği filmini beş senedir yaşadığı Tophane civarında çekiyor.



Geçmişte kafes dövüşçüsü olan Haluk Piyes, hayat anlayışını uzun zaman önce değiştirmiş. Bu sebeple 16 yıldır sosyal danışmanlık yapıyor. Filminde de gençlere ulaşmak için onların anlayacağı dilden konuşmayı istiyor. Bu yüzden zaman zaman aksiyon sahnelerinin de yer aldığı bir hikaye kurgulamış. Genç yönetmen, 'İnsanların zaaflarını kullanıp onları öylece göndermek değil de beyinlerine girip bir travmayı, hayatta onlara sıkıntı veren bir olayı açığa vurmayı istiyorum. Ama tüm bunları onları hüzünlendirerek, güldürerek, aksiyon vererek yapmak istiyorum. Sonuçta insanlar paralarını verip bir film izliyorlar. Kör göze parmak bir sosyal belgesel olmamalı.' diyor. Pek çok şiddet konulu film yapıldığını ama hiçbirinin onu oluşturan sebepleri irdelemediğini vurgulayan Haluk Piyes, şiddeti göstermeyen şiddet filmi olarak özetliyor 'Kanımdaki Barut'u. Bu yüzden şiddet ve küfür olması beklenen sahnelerde efektler kullanarak bunları insanların kendi akıllarında canlandırmasını tercih ediyor. Bunun daha etkili bir anlatım olduğunu düşünen Piyes'e spesiyal efekt konusunda deneyimli görüntü yönetmeni Çağın Çağır yardımcı oluyor. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'dan da medya desteği alan filmin, Ocak 2009'a yetişmesi planlanıyor. Ayrıca film, dublajlı olarak Alman seyircisiyle de buluşacak.



Haluk Piyes, yönetmenliğe bu filmden sonra da devam etmeyi düşünüyor. Her projesinde farklı bir şey denemeyi düşünen genç yönetmen, bundan sonra yine bokstan yola çıkarak daha duygusal içerikli bir anne-oğul hikâyesini anlatmak istiyor. Ayrıca Amerikan 'Lions Gate' firmasına sattığı senaryonun filmini de kendi çekmek istiyor. Ve tabii ki başka projeler de rafta bekliyor. Anlayacağınız Piyes, oyunculuk kapısını kapamasa da yönetmenlik koltuğunu sevmiş gözüküyor.



E. Nesibe Özbudak





Kaynak: intersinema.com