İnsanlar “zaman” illüzyonuna hapsolmuş durumda ve farkında olmadan “an/şimdi” ‘den uzak gelecek planları yaparak, zamana karşı mücadele vermektedirler. Hedeflerine ulaşmak için zaman, en büyük düşmanları haline gelir. Anın keyfini yaşamadan ve yaşadığını hissetmeden, olmayan düşmana karşı savaşıp durur.
“Zaman Döngüsü” kelimesinin kullanım amacı, insanlarda sürekli tekrarlanmakta olan hissi yaratmak. Zaten aslında olanın da bundan pek bir farkı yok. Bir birini tekrar eden çok kısa bir süre. Aslında bizim bildiğimiz, geçmişten geleceğe doğru uzayan düz bir zaman çizgisi yok. Bu zaman çizgisini biz düşüncelerimizle var ediyoruz. Zaman tarih öncesi, insanlar tarafından hayatı kolaylaştırmak amacıyla oluşturulmuş bir sistem. Bu sistem Güneş, Ay ve Mevsimlerle sistematik bir şekilde örtüşerek, yaşamımızı kolaylaştırıyor. Ama burada dikkat edilmesi gereken en önemli şeylerden birisi de “zamanın insanlar tarafından oluşturulmuş bir sistem” olmasıdır.
Yapılması gereken, zaman hakkındaki algının değiştirilmesi. Zamanın bir illüzyon olduğunun farkına varmamız gerekiyor. Zaman takıntılı bu toplumda yaşarken tabi ki buluşacağınız kişiyi bekletmeme adına saate bakacaksınız, zamanı kullanacaksınız. Ama bunu yaparken “zaman” ‘ın bu realitenin bir kurgusu olduğunu da bileceksiniz. Zamanın bir illüzyon olduğunu tamamen anladığınızda ise zaman illüzyonunu bilinç altınızdan çıkarıp, “burası/an/” farkındalığına ulaşıyorsunuz. Böylece zaman kavramı da önceki gibi bilinç altınızda olmaktan çıkıp, artık realite duygunuzu etkilemez hale geliyor.
Eğer “zaman” ‘ın gerçek olduğu tuzağına düşersek, bilinçliliğin zamansızlığından da koparız. Bilinç’lilik aleminde “zamansızlık” hüküm sürer. Şimdinin gücünü hissettiğinizde, hayatınızda farklı bir keyif ve tat alma duygusu hakim olur. Ama maalesef bir çok insan, anın keyfini yaşamayarak, zaman döngüsüne sıkışıp kalmış durumda. Gücü elinize almak için; zamanın bir illüzyon olduğunu anlayın ve her zaman “an” da kalın.