Zona olarak da bilinen Herpes Zoster su çiçeği virüsünün yaptığı bir enfeksiyondur.
Su çiçeği geçiren herkes Zonaya yakalanabilir. Virüs sinir köklerinde aktif olmayan bir şekilde yaşamını sürdürür ve yeniden aktifleştiğinde Zona gelişir. Suçiçeği geçiren kimselerin % 20 si Zona geçirir.
Virüsü uyandırıp aktifleştiren neden bilinmemektedir. Vücudun enfeksiyonlarla baş etmesini sağlayan bağışıklık sistemindeki bir güçsüzlük virüsün çoğalmasına ve sinir boyunca deride yayılmasına neden olur. Çocuklar bile Zona geliştirebilmesine rağmen, genellikle 50 yaşın üzerinde rastlanır. Hastalık, travma, stres gibi faktörler zona geçirilmesine neden olabilir.
Herhangi bir nedenle bağışıklık sistemi zayıflayan kişi zona geçirebilir. Bu kişilerde hastalık ciddi seyretmeye eğilimlidir. Bağışıklık sisteminin zayıfladığı lösemi, lenf oma gibi kanserler ve de AIDS de zona sık görülür. Kanser kemoterapisi ve radyoterapi, organ naklinde kullanılan ilaçlar, uzun süreli kortizon kullanımı bağışıklık sistemini baskılayabilir.
Zonanın bulguları nelerdir?
Zonanın ilk bulgusu derinin belirli bir bölgesinde yanma batma tarzında ağrı ve duyarlılık artışıdır. Bu ağrı döküntünün gelişmesinden 2-3 gün önce döküntü alanında başlar. Bu arada baş ağrısı ve ateş olabilir. Bu alanda daha sonra kızarıklık ve şeffaf su kabarcıkları gruplar halinde oluşur. Bu kabarcıklar 2-3 hafta kadar sürer. Bu kabarcıklar koyu renkli kan ile dolar, sonra kabuklanır ve iyileşmeye başlar. Ağrı daha uzun süre sürebilir. Nadir olarak döküntü hiç görülmemeksizin de ağrı olabilir.
Zona
Ağrının şiddeti nasıldır?
Ağrı sıklıkla ağrı kesici ilaçlar kullanmayı gerektirecek kadar şiddetlidir
Zona genellikle vücudun hangi bölgesinde görülür?
Zona genellikle gövdede ve kalçalarda görülür. Fakat yüz, kol ve bacaklarda da görülebilir. Gözde kalıcı hasar bırakabildiği için göz de hastalık görüldüğünde dikkatli bir bakım gerekir. Burun ucunda su kabarcığı oluşmuşsa bu göz tutulumunun olduğunu gösterir. Bu durumda muhakkak Göz Hastalıkları uzmanı tarafından muayene yapılmalıdır.
Zonanın komplikasyonları nelerdir?
Deri döküntüleri geriledikten sonra Zonaya ait ağrı kalabilir. Özellikle yaşlı hastalarda ağrı aylar ve yıllar boyu kalır. Zonanın erken evrelerinde tedaviye başlamak ağrı gelişimini engelleyebilir.
Su kabarcıklarında bakteri enfeksiyonu gelişebilir ve bu yaraların iyileşmesini engeller. Döküntüde ağrı ve kızarıklık artarsa muhakkak doktorunuza başvurun. Bu durumda antibiyotik tedavisi gerekebilir.
Diğer bir durum Zonanın tüm vücuda ve diğer organlara yayılmasıdır. Nadir olarak görülen bu durumda bağışıklık sistemi baskılanmıştır.
Zona nasıl tanınır?
Tanı su kabarcıklarının tipik görüntüsü ve döküntü başlamadan önce vücudun tek tarafında ağrı olması ile konulur. Gerekirse incelenmek üzere su kabarcıklarından örnek alınabilir.
Zona geçiren bir kişi de önemli bir hastalık veya bağışıklık sisteminde bir yetersizlik olabilir mi?
Zona geçiren hastaların çoğu sağlıklıdır. Bununla beraber başka hastalıklar veya AIDS var ise bu doktora bildirilmelidir. Çünkü bu durum tedaviyi etkileyebilir. Doktorunuz bu durumla ilgili olarak tıbbi hikayenizi sorgulayabilir ve bir takım testler (röntgen ve kan tahlilleri) isteyebilir.
Zona bulaştırıcı mı dır?
Zona daha evvelden suçiçeği geçirmemiş kişilere bulaşabilir, fakat bu kişilerde zona değil, suçiçeği gelişir. Zona, su çiçeğine göre daha az bulaştırıcıdır. Zona su kabarcıkları patladığında bulaştırıcı hale gelir.Yeni doğanlar ve bağışıklık sisteminde yetmezlik olanlar zonalı kişilerden virüsü alarak suçiçeği geliştirmeye eğilimlidir. Zonalı hastalar nadiren hastaneye yatırılarak tedavi edilme ihtiyacı gösterir.
Hastalık deride iz bırakır mı?
Hastalık bağışıklık sistemi bozuk olan kişilerde yaşlılarda ve ikincil olarak bakteri enfeksiyonu gelişenlerde iz kalır.
Tedavisi nasıldır?
Zona genellikle birkaç haftada iyileşir, nadiren tekrar eder. Ağrı kesici ve soğuk pansumanlar faydalı olur. Eğer erken tanı konulup, ilaçlar erken dönemde başlanırsa, virüsün yayılımı azalır, bulgular daha çabuk iyileşir. Bu ilaçlar baş ağrısı, mide rahatsızlığı yapabilirler. Tedavinin erken başlanması önemlidir. Bu ilaçların kullanımı zona sonrasında ağrı gelişimini engellemez, fakat ağrılı dönemin kısalmasını sağlarlar.
Şiddetli enfeksiyonlarda, göz tutulumunda ve şiddetli ağrı olan hastalarda antiviral ilaçlarla birlikte kortizon verilebilir.
Zona sonrasında görülen ağrı kesici tabletlerin gündüz ve gece alımı ile azaltılabilir. Bazen tedavide depresyon ilaçları ağrıyı azaltmak amaçlı kullanılabilir. Günde 3-4 kez kurutucu pansumanların uygulanılması ağrıyı azaltır.