Binbaşı
Üyelik tarihi: Mar 2008 Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 1,435
Tesekkür: 3,766
1,176 Mesajinıza toplam 8,428 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Rüyalardan Örnekler RÜYA “ İyi olanı al! Kabul et ve söyle…” Rüya gören - Şimdi gece, uyumadan önce neyi niyet ettim. Dedim ki; hizmet etmem için neyi bilmem gerekiyor? Hatta dedim ki; çok yorgunum, inşallah bunu bilinçaltıma yerleştirebilirim derken uyumuşum zaten… Sonra gece böyle bir yerde uyandım, uyanmadım daha doğrusu bir sesle ve ses yankılanarak uyandım ama yankı şeklinde. Sesi duyuyorum bende söylüyorum, sesi duyuyorum bende söylüyorum… Yankı şeklinde… Şöyle bir cümle tekrarlanıyor sürekli : “İyi olanı al! Kabul et ve söyle…” Fakat “al!” çok vurgulu. “İyi olanı al! Kabul et ve söyle… İyi olanı al! Kabul et ve söyle… İyi olanı al! Kabul et ve söyle.” Fakat “al!” o kadar vurgulu ki, almıyor muyum acaba ben diye düşünüyorum. O söylüyor, ben tekrar ediyorum, o söylüyor ben tekrar ediyorum. Söylerken söylerken uyandım. Dedim ki; inşallah sabaha kadar unutmam bunu, kalkıp yazayım, ama çok da uykum var, unutmayacağım uyuyacağım… unutmayacağım uyuyacağım… ve tekrar uyumuşum. Sonra bir şey oldu, kaldı ki ben genelde rüyalarımı hatırlamam ama bir arkadaşımla ilgili bir rüyamı hatırlayarak uyandım. Rüya şöyle; biraz telaşlıyız Leman ile ilgili kötü bir şey olmuş, kötü bir haber almışız. Kötü bir şey var, başında ya bir dert var, ya bir sıkıntı, ya bir hastalık ya da başka bir şey var. Ona ulaşmaya çalışıyorum ben. Fakat onun arkadaşlarını ben de tanıyormuşum ve onlarla birlikte ona ulaşmaya çalışıyorum ben. Bir arabadayız. Arabada şoför koltuğunun yanında oturuyorum ben ve sürekli onu konuşuyoruz, onun başındaki problemi konuşuyoruz. Endişeliyiz, biraz telaşlıyız. Giderken ara sıra molalar veriyoruz. Ve bar gibi biraz yüksek sandalyeleri olan yerlerde oturup bu konuyu konuşuyoruz yine. Tekrar arabaya biniyoruz ve onun evine gidiyoruz. Kötü bir şey var, yani öyle düşünüyoruz. Ya bir hastalık ya bir başı sıkıştı, bir şey var… Onun evinde odalar var. Sanki her birimize tahsis edilmiş odalar var. Çünkü kalabalık gidiyoruz. Ben kendi odamı arıyorum. O sırada benim elimde poşetler var, kıyafetler, eşyalar falan, elim kolum dolu yani. Kalmaya gidiyormuşum gibi yani. Küçük odalar var. Kapılardan birini açıyorum. Benim odam hangisi falan diye bakıyorum. Bakıyorum ki orada aileler var. Her aile için bir oda var. Odalar, çok sade, küçük. Her odanın kapısı açıldığında karşıda bir kanepe var. Ve bir aile oturmuş. Bir odanın kapısını açıyorum kendi odamı ararken. Orada Hilmi ağabeyi görüyorum. Hilmi ağabeyi, benim babamın arkadaşı. Ali Kırca’ya benzer, yakışıklı, karizmatik. Bir kanepe, çekyat gibi bir şey var, oturuyorlar orada. Annesi varmış, oğlu falan hep birlikte oturuyorlar. Beni görünce ayağa kalkıyorlar. A, selam, diyorum ama burası benim odam değil. Tekrar kendi odamı arıyorum ve kendi odamı buluyorum. Kapıyı açıyorum. Annemle babam var. Aynı şey yine kanepe, çekyat, annem ve babam var. İçeri giriyorum çok dinginler. Bir telaş var ama onlar çok dingin. Ayağa kalkıyorlar beni selamlıyorlar ve ben elimdeki poşetleri bırakıyorum. Ve o anda anlıyorum ki aslında Leman ölmüş. Onun annesinin babasının odasına gitmek istiyorum. Anne babasının odası daha büyük, geniş bir oda. Ve odaya giriyorum, anne ve babasını görüyorum, aslında tanımıyorum ama o gördüklerim anne ve babasıymış. Giriyorum içeriye, anne babası çok hoş insanlar. Genç, güzel bir kadın, yakışıklı bir adam. Geniş bir oda. Bir yatak var. Yatak duvara baş kısmından yapışık, yanında bir boşluk var ve sonra pencere geliyor. Ve ön tarafta hiç olmaması gereken bir şey var. Eski kıraathaneler de ya da köy kahvelerinde tahta masalar olur ya, salaş çay bahçelerindeki gibi, öyle bir masa var. Küçük bir tahta masa ve birkaç sandalye var yine tahtadan yatak odasında, kapıdan girer girmez. Ve on üç, on dört yaşında çocuklar var bu masanın etrafında oturan iki üç tane, kız da var erkekte. Alakası yok o odayla öyle bir detayın, olmamaları gerekiyor aslında. Kadınla adam yani Leman’ın anne ve babası Aslında Leman’ın öldüğünü biliyorlar ama hiç üzüntü yok ve bizle hiç meşgul değiller. Ne benimle ne de odadaki çocuklarla ilgilenmiyorlar, sanki bizi görmüyorlar sadece birbirlerine odaklılar. Ve birbirlerini çok seviyorlar, sarılıyorlar sanki uzun zamandır ilk defa görüyorlarmış gibi birbirlerini. Ve ben seyrediyorum, niye böyleler, üzülmüyorlar. Sonra bu sevgi, sevişmeye dönüşüyor. Yatak ve pencere arasında bir boşluk var oraya gidiyorlar ve oraya uzanıyorlar. Çok mutlular ama sanki kutluyorlar birbirlerini. Çocuklarda dönmüş seyrediyorlar olup biteni. Ben diyorum ki; hadi çocuklar çıkalım, bu onların özeli. Çocuklar çıkmıyorlar. Ben; hadi oğlum gelin çıkalım, rahat bırakalım insanları hadi diyorum. Fazla direnmiyorlar, ben çıkartıyorum çocukları dışarıya. Ben mutluyum çünkü ölmüş ama onlar üzülmüyorlar, bunun kutlanacak bir şey olduğunu düşünüyorlar. Çıkıyorum, kapıyı arkamdan kapatıyorum ve uyanıyorum. Işık Elçi - Evet, sormak istediğiniz soru var mı? Katılımcılardan biri – Leman’ın evine giden grup hangi grup? Kimler onlar? Rüya gören – Arkadaşlarıymış, ortakmış arkadaşlarımız ben de tanıyormuşum ama aslına bakarsanız tanımıyorum o insanları. Katılımcılardan biri – Neyle gidiyorsunuz? Rüya gören – Özel arabayla gidiyoruz. Katılımcılardan biri – Sen arabanın neresinde oturuyorsun? Rüya gören – Arabanın önünde sürücünün yanında yani sağ tarafında oturuyorum. Işık Elçi – Şimdi bakın burada olan; başrolde hep Leman var. Şimdi onun orada Leman’la ilgili artı ve eksi duygu ve düşüncelerine bakacağız. Eksi özellikler varsa onları artıya çevirmek için çalışacak eğer artı özellikler varsa onları daha da geliştirmek için çalışacak. Bir de oynayabiliriz arkadaşlar. Bu Leman ismiyle de oynayalım bakalım. Leman ne demek? Rüya gören – Leman’ı tanıyoruz zaten, ben şöyle düşündüm; acaba hani bu aralar biraz zor bir dönem geçiriyor ya… Işık Elçi – Yok, bu rüya seninle ilgili. Rüya gören – Öyle mi? Işık Elçi – Ama bu aralar yaşadığı zor dönem acaba sana nasıl yansıdı? Mesela Leman ile nasıl oynayabiliriz? Anlamına bakabiliriz. Bir de bu harflerle oynayabiliriz. İşte “L” harfi ile ilgili acaba hayatında önem verdiği biri var mı?
Katılımcılardan biri – Kendisi işte, kendi adı da “L” ile başlıyor. Işık Elçi – Evet, başka? Katılımcılardan biri – Son yıllarda böyle bir kaotik durum yaşadın mı ölümle ilgili hani seni çok etkileyen? Işık Elçi – Şimdi, hemen bir bilgi vereyim, rüyalarda ölüm; değişimdir, yenilik anlamına gelir. Katılımcılardan biri – Benim burada tespit ettiğim şey, Leman rüya gören arkadaşımızın eski benliğini temsil ediyor, ona al ve kabul et deniyor, yani yeni kimliğini ve değişimi yapması söyleniyor. Ve onu hayatında uygula. Değişimin de aslında çok acılı bir şey olmadığı, bunu da göstermek için sonunda bir kutlama yapılıyor. Rüya gören – Evet, ölümü o anlamda yorumlarsak var. Yani değişim olarak yorumlarsak, çok büyük değişim var hayatımda. Işık Elçi - Peki, çok sık bir sembol var. Onu yakalayabildiniz mi? Katılımcılardan biri – Odalar var. Anne baba var. Her odada kanepe var. Aileler var. Çocuklar var. Işık Elçi – Elinde poşetler var ve anne babasının bulunduğu odaya gidip bırakıyor onları elinden. Yüklerini bırakıyor. Yüklerini bırakmanın verdiği bir özgürlük var. Ve poşetleri bıraktığı an Leman’ın öldüğünü anlamış ve ailesini ziyarete gittiğinde aslında Leman’ın ailesinin hiçte üzülmediğini görüyor. Demek ki o kendisi için bir şeyler yapacağı zaman yükü ailesine vereceği zaman ailesinin üzüleceğine dair bir inancı var ama rüya ona öyle olmadığını gösteriyor. Çünkü aslında olay Leman ile ilgili görünüyor ve bende tanıyorum Leman’ı o da şu aralar zor bir dönem geçiriyor ve onunda asıl sorunu ailesi ile yani kökleri ile ilgili. Onun da o değişimi kabul etmesi gerekiyor. Rüyayı gören arkadaşımız için Leman’ın ailesi rehberlik yapmış oluyor. Leman’ın ailesi ile ilgili de durum kendi ailesi ile ilgili durumla eş gidiyor. Katılımcılardan biri – Zaten her ikisinin ismi de “L” ile başlıyor ve “N” ile bitiyor. Bir benzerlik var. Işık Elçi – Şimdi dedi ya, oda da on üç ün dört yaşında alakasız çocuklar var. Böyle bir durumda mesela şunu sorabiliriz; Senin çocukluğunda o dönemlerde seni etkileyen önemli bir olay oldu mu? Rüya gören – Evet, çok çatışma vardı o dönemler, ben kendimi bulmaya çalışıyordum. Işık Elçi – Demek ki kendini şimdi de bulmaya çalışıyor ama bunu yaptığında sorun yaşayacağını düşünüyor. Ama güzel olan şu ki; aslında o kendini rüyada iyileştirmiş ve değişimlerin aslında mutluluk verici bir şey olduğunu görüyor. Başka güzel bir şey de; kapıdan çıkıyor ve arkasından kapıyı kapatıyor. Bütün bu inançlarını geri de bırakmış. Kanepe de nedir arkadaşlar? Rahatlıktır. Huzurdur ev ortamı. Aslında o odalar, bu rüya için onun bilinçaltındaki odaları temsil ediyor. Aslında kendi bilinçaltında ziyaretler yapmış. Ama bunlar, hani bir oyun vardır ya renkli birimlerden oluşan bir küp çevirirsin ve aynı renkler bir araya gelir, o oyun gibi en son odada gereken parça yerine yerleştirilmiş değişimin aslında mutluluk verici olduğu mesajı verilmiş. Katılımcılardan biri – Bu Hilmi ağabeyinin ailesi, senin özendiğin bir aile miydi? Yakışıklılığı ilişkileri falan? Rüya gören – Evet öyle. Karısına çok sadıktır mesela. Çok yakışıklı olmasına rağmen, o sırf karısına sadık. Hayranlık duyarım hep o ilişkilerine. Işık Elçi – Ayrıca burada dikkat çekici bir şey araba da şoför koltuğunun yanında oturması, hayatının kontrolünü bıraktığını gösteriyor. Artık keyif alacak hayatından akışa bırakmış. Gördüğünüz gibi semboller hakkında tek bir yorum yapmıyoruz rüyanın bütününe bakıyoruz. “İyi olanı al!” diyor mesela ses. Dikkat ettiyseniz orada “al!” çok vurguluydu dedi. Demek ki alma konusunda kendisini geliştirmeli. Sevgiyi alma, paylaşımı alma, bolluğu alma, ona verilen geri bildirimleri alma konusunda kendini geliştirmeli. “İyi olanı al! Kabul et ve söyle” diyor ses ona. Demek ki al, yaşa ve bunu sonra başkalarıyla paylaş. Demek ki yaşam amacı, deneyimlerini yaşadıklarını başkalarıyla paylaşmak. Nasıl yapacak önce kendisi, içselleştirecek. Böyle bir misyonu var o halde, kendi yaşam deneyimlerini başkalarıyla paylaşacak ve insanlara ışık tutacak. Bir de burada ses var. Rehber rüyalarda çok nadir ses duyulur, ama duyulan ses Tanrı’nın sesidir arkadaşlar. Nerden geliyordu ses tam olarak? Tekrar o rüyanın içine gir bakalım. Rüya gören – Geniş bir mekan ve çok yüksek. Ve güçlü bir ışık var çok yüksekten gelen. Ve ses tam olarak yukarıdan geliyor. Tam üstümde ama biraz önümde gibi. Işık Elçi - Evet, rüyalarda duyduğumuz bu ses Tanrı’nın sesidir. Çok keyiflidir bu sesi duymak. Hepimiz deneyimleyelim arkadaşlar. Belirgin bir görüntü yoktur. Yukarıdan ya da sağ tarafımızdan duyarız Tanrı’nın sesini. Sağ ve solumuzda bulunan melekleri biliriz. Geçmiş ve gelecekle ilgilidir. Tüm niyet ve isteklerimizi yazar bu melekler. O meleklerin günahlarımızı ve sevaplarımızı yazdığı ve o defterlerin tartılacağı söylenir. Oysa o öyle değildir. Ne kadar geçmişi yaşamışsın? Ne kadar geleceğe odaklanmışsın şeklindedir. Ya da ne kadar anda kalmışsın? Tanrı’nın sesi de ya yukarıdan ya sağdan ya da sağ arkadan gelir. Katılımcılardan biri – Arkadaşımız yatak görmüştü ve Leman’ın anne ve babasını görmüştü. O yatağın ve onların birbirlerine olan sevgilerinin rüyanın yorumunda nasıl bir yeri var? Işık Elçi – Hayatında karşılıklı sevgi ve saygının olduğu ve tensel uyumunda çok iyi olduğu olduğu bir ilişki istiyor. Zaten o son resimde olduğu için hayatında onu gerçekleştirecek. Çünkü orada bir model ogördü. Leman’ın anne babasının aşkı onun ailede göremediği bir model aslında. Rüya gören – Evet çok doğru biz bunu daha önce hiç paylaşmamıştık sizinle ama aynen söylediğiniz gibi. Işık Elçi – Ben söylemiyorum, rüya söylüyor… Aslında şu da var; rüyada gördüğü isim Leman. İsimle oynarsak ve ayırırsak “Le” yi atsak “Man” kalıyor, İngilizce de “erkek” anlamına geliyor, Fransızca’da da “Le” eril simgedir. Karşı cins ve ilişkiyle ilgili dikkat çekici bir bölüm var burada. Yani bütünleşme ve birleşmenin ihtiyacında. Hatırlarsanız dişi ve eril enerjinin dengelenmesi için yaptığımız başka bir çalışmada, eril enerjiyi çok hayatına almadığını fark etmişti arkadaşımız. Yani Leman’ın bu rüyaya girmesi, boşuna değil arkadaşlar…
Işık Elçi-derki.com
__________________ Bugün, öfkelenme ve endişelenme.
Bugün,şükran dolu ol ve alçakgönüllü davran.
Bugün, işini özenle yap.
Bugün,var olan her şeye karşı nazik ve sevecen ol.
Sabah ve akşam ellerin dua pozisyonundayken yukarıdaki kelimeleri tekrar et ve Reikinin senin ruhuna ve bedenine şifa getirmesi için dua et.
-- Dr.Mikao Usui -- |