Şu an tek başıma o sandalyede oturuyorum..Orada bulunmak bana huzur veriyor.İşte tam da ihtiyacım olan şey...Evet, biliyorum, huzursuzluğumun kaynağı benim.Bunu bilmekle birlikte ondan kurtulmaya çalışmam nafile. Besbelli bir şeylerle yüzleşme vaktim geldi yine. Offf çok zor..Şimdilik tek yapabildiğim bu fotoya bakıp, derin nefesler alıp, rahatlamaya çalışmak..Dalgın hissediyorum kendimi ..Hayatımı sorguluyorum..Çoğunlukla kendime hiç güvenmemiş olduğumu görmem, biraz zorluyor beni..Neden?,diye soruyorum..Bu sefer de ,bir nevi ,''kaybolan yıllar'' sendromu yaşamaya başlıyorum. Çok mu zaman kaybettim acaba? Çok mu geç, hala bir şeyleri başarabilmek için? Hayır,değil..Nedense,toplumda kısıtlayıcı bir yaş kavramı var ve bu ister istemez size de yaşatılıyor. Bununla birlikte kendinizi hiç bir yere yakıştıramaz hale geliyorsunuz. Yapmak istedikleriniz sekteye uğruyor ya da uğratılıyor. Oysa nice yaşlı insan, neler başarıyor!! Şahsen hiç bir zaman ''yaş'' kavramını anlayamadım. Benim yaşım yok gibi hissederim hala..Evet,zaman geçiyor ama bunun adı illaki yaş mı olmalı?? Derdim olgunlaşmak, kendini geliştirmek iken, basit şeylere saplanmak da sıkıcı..
Neyse..Şu an tek istediğim şey,o sandalyede oturup, manzarayı seyretmek, temiz havayı taa ciğerlerime çekmek..
Ve oturuyorum ve oradayım:))