yıllardır kendi düşüncelerimle kararttığım dünyamı,artık yavaş yavaş delmeye ve ışığımı yansıtmaya başladığımı düşünüyorum..biliyorum ki bu ışık tamemen açılacak ve ben gerçek dünyamı görme şansına sahip olacağım..
doğuyoruz,büyüyoruz..anne dediğimiz kutsal varlık bizi kendi öğrendikleri doğrultusunda büyütüyor..ailemiz,çevremiz ve tanıdığımız bir çok insan bize hep kendi doğrularını öğretiyor..yine onlara öğretilen doğrularla..okul çağlarımız ve öğretmenlerimiz.. hayatta yaşadıklarımıza, öğrendiklerimizle verdiğimiz cevaplar..hepsi ama hepsi öğretilmiş öğretilerle hayatıımıza doğuyorlar..peki ama egolarımızı bu hale getirip özümüzü unutturan faktörlerde suçlu kim?
işte bunun cevabı koca bir hiç..suçlusu yok..zincir halkaları gibi bağlı herkez birbirine..anneyi suçlasak annesini onun annesini tüm anneleri suçlamamız gerekecek..kimi yada neyi suçlamaya çalışırsak çalışalım sonuçta yine bağlantılı halkalar çıkacak karşımıza..öğleyse suçlu yaşadığımız ve içinde bulunduğumuz anda mı saklı?..hala bir takım şeyleri öğrenmişken, öğretilen eskilerden kurtulamayan belleklerimiz,anı yaşamamak için nasılda direniyor..
oysa sadece bildiklerimizi tatbik etmeye kalksak,öze ulaşmaya adım atmış olucaz belkide..öz,özümüz doğduğumuz anda bizde varolan harika bir hediyeydi oysa..onu kaybetmenin sancısı zamanla öfkeye dönüştü belkide..incindiğimizde,üzüldüğümüzde döktüğümüz gözyaşlarımız,aslında özden gelen duygulardı..belkide zamana inat yarış ediyorduk benliğimizle..geç kalma korkusu taşıyorduk,kendimizi bulamadan ölme korkusu..
kendimi sorguluyorum..acaba hiçbirşey bilmeden önceki hayatım daha mı rahattı..hayır,değildi..çaresizliklerimle başa çıkamadığım günlerde acılarıma göz yaşı dökerdim hep..neden ben?niçin ben?sorusu takılırdı kafama,anlamsızca..yine sabahlardım ancak sabahın ışıklarını gözyaşlarımla karşılardım..şimdi güneşi tebessüm ve şükürle karşılıyorum..sorularım farklılaştı artık..başıma gelenlere neden?niçin ben yerine,almam gerekenler ne?bana ne anlatılıyor..neyi deneyimliyorum..bu beni nasıl bir mutluluğa götürecek?gibi sorulaı sorar oldum..
geçmişin acı izlerini sevgiyle sildim yeni yolumdan..karda yürümek iz bırakır..ama her doğan güneşle bu izler erir..karı izlerimi görmek için sevdiğimde,güneşide nasılsa eriteceğini bildiğim için sevmeyi öğrendim..biri sıcak,diğeri soğuk..soğuğun renginde saflık,sıcağın renginde sevgi var..ben sevgiyi seçtim...soğuklarda beni ısıtması,karanlıkta aydınlatması için..ama...ne kardan korkuyorum nede soğuktan..nasılsa içinde saflık var..saflık bana,temiz duyguları hatırlatır hep..öyleyse geçmişimde yaşadığım her kırgınlığım,artık anılarımda temiz duygularım olarak kalacak..
bunları yazarken,yüzümde tebessüm,gözlerimde yaşlar var..bu yaşlar huzurun ve mutluluğun yaşları..ilk defa bu kadar saf ve katıksız mutluluğu tadıyorum belkide..saf ve katıksız mutluluk..hiç yaşadınız mı bu tarz bir mutluluğu?bizler mutlu olmak için almaya programlandık..hep alınca yada verince mutlu olduk..ya da ben bu şekilde yaşadım..bu yüzden saflık yoktu gülüşlerimde..oysa şimdi?sevgi sözü bile beni mutlu etmeye yetiyor..içinde barındırdığı yüceliğin farkındayım artık..günlüğümle ve sizlerle içimden gelen kelimeleri paylaşmak bile beni mutlu ediyor..
bazen kendi kendime sizleri nasıl sevdiğimi bile soruyorum..tanımadığımız insanları neden sevelim ki sorusunu sormak bile öğretildi bizlere..sanki sevgi yanlızca tanıdıklarımıza has bir sözmüş gibi..oysa sevgi bizleri birbirine bağlayan tek etken..yaratıcının bizlere bahşettiği en güzel duygu..onsuz hayat renksiz,donuk,cansız..öyleyse hayatımda bir şeyler donuksa,renksizse,cansızsa bu sevgisizlikten kaynaklanıyor..sevilmemekten değil,yeterince sevememekten..işe ilk önce kendimi sevmekten başladım..oysa ben herşeyi herkezi sevdiğimi sanırdım..meğer hiç sevmemişim..anladıkça,kavradıkça gördüm ki yaşama ve hayata bağlı ne varsa anahtarı sadece sevgi..
artık bir anahtarın varlığından haberdarım,kapılardanda..şimdi yapmam gereken anahtarı elime alıp kapıları tek tek açmam..istedim ki bunu hep birlikte bulalım..anahtarımızı elimize alıp,kapıların yerlerini bulalım ve tek tek açalım artık..ve bir daha kimsenin anahtarımızı almasına izin vermeyelim..içimden geçenleri olduğu gibi aktardım..bilimsel bir yanlışım olmuşsa affola..
sevgi ve saygılarımla..