Administrators ♥Ozlem Şahin ♥
Üyelik tarihi: Feb 2007 Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: nefes egzersiziyle ağrıya son! holotropik terapiler de biyokimyasal gelişmeler
holotropik nefes terapilerinin sonucunda oluşan olağan dışı bilinç durumları gündelik yaşantının
ve normal olarak adlandırılabilecek algı dengesinin ve her zaman yaşanan bilincin haricinde varılabilecek
bilinç durumlarını anlatmak için kullanılan genel bir terimdir.
holotropik nefes terapisinde ortaya çıkan olağan dışı bilinç durumlarına benzer durumlar;
uyku, rüya görme hali, hipnotik durum, vecd, meditasyon, yoga ve enerji uyumlamaları ile
varılan bilinç durumları, uyarıcı maddelerle varılan yüksek doz kafein, metamfetamin,
marijuana vb., anestetik ve nöronolinhibitör maddelerle varılan pentotal, fenobarbital,
halotan benzodiazepinler, duyusal yoksunlukla varılan bilinç durumları, halüsinasyon,
lsd 25, psilosibin, meskalin, pcp, mdma ve henüz adı konulmamış tüm bilinç durumlarını
kapsayan çok geniş bir konsepti içerir.
öncelikle normal bilincin uyanıklığı/farkındalığı oluşturan şartlarına göz atmak gerekir.
normal bilinç eeg nin alfa veya beta ritminde olduğu ya da eeg'nin 8-23 hz arasında olduğu,
tüm algıların dengelenmiş ve korteksin filtresinden geçirmişolduğu bir bilinç halidir.
beyin belli bir an içinde temelde beş tip algıyı değerlendirir:
* dışarıdan gelen uyarılar beş duyu ile tanımlanması.
* vücutla ilgili eklemler ve kaslardan gelen uyarılara cevap tesirler (kaslarda kuvvet veya gerginlik artışı/azalışı)
* vücudun kendi içinden gelen uyarılar (diş ağrısı veya kaşıntı gibi )
* düşüncenin içinden gelen uyarılar
* hem korteksten, hem de içgüdü merkezi olan limbik sistemlerden gelen tüm uyarılar
holotropik terapi sürecinde kişilik değişimi
beyin tüm uyarıları filtre ederek ve birleştirerek toplam bir algı düzeyi çıkarır.
bu düzeyinin altındaki uyarılar genellikle bilince ulaşmaz. geride kalırlar.
tüm oluş aslında beynin kendi kendisine, olağan normal hayatı sürdürebilmek için
oluşturduğu bir denge sisteminden farklı bir şey değildir. ben / kişilik/ normal bilinç denilince,
bu alışılmış beynin süzgecinden geçirdiği ve ortalama olarak ortaya koyduğu algılar ve bunlara
karşı kişinin gösterdiği tepkilerin bütünün anlamak gerekir.
benlik üzerinden bazı ilaçların ve yöntemlerin etkisi altında, irade denilen normal bilince ait
fonksiyonlar tamamen kalkabilir. ileri düzeydeki bilinç durumlarında ise kişi artık aynı kişi olmayabilir,
bambaşka bir yapı yani farklı bir kişilik kendini gösterebilir.
holotropik nefes terapisinde ve lsd-25 etkisinde pek çok bilinç dışı, arkaik, ortakbilinç altına ait değerler
ön plana çıkabilir. aynı rüyalarda olduğu gibi kişi bambaşka birisini oynayabilir, bir çok kişilik geliştirebilir.
holotropik terapiler de biyokimyasal gelişmeler
beyin ve vücut, parasempatik ve sempatik sistemler denen iki sinir sisteminin etkisi altındadır.
sempatik sistem uyanıklığı ve yaşamın devamını sağlamak için dış dünyadan gelebilecek tehlikelere
karşı insanın karşı koyma gücünü sağlar. bir yaşamı tehdit eden bir algı karşısında bilincin açılması,
beyindeki noradrenerjik nöronların aktivasyonu ile gerçekleşir.
örneğin locus coerulesun, aşırı aktivasyonu panik reaksiyona neden olduğunda böbrek üstü bezinden
kana adrenalin isimli hormonsalgılanır. uyanıklığı sağlayan nöradrenalin ve beyin sapındaki serotoninerjik
nöronlar tarafından salgılanan serotonindir de.
ayrıca bu dengenin kurulmasında dopamin, gaba, enderfinler ve diğer nörotransmitterlerin de rolü vardır.
genelde "amin" yapısındaki nörotransmitterler, vücutta yüksek enerji üretime yol açan ve ergotropik
olarak isimlendirilen bu sistemi aktive ederler.
bilinçteki elektriksel ve elektro-kimyasal durumlar / olağan dışı bilinç durumları, belleğin nörotransmitterlerin
farklı dengelerdeki etkileşimi ile ortaya çıkar.
kimyasal maddelerle veya dışarıdan verilen uyarılarla bu dengeleri değiştirmek mümkündür.
parasempatik sistem ise daha ziyade vücudun dinlenme ve gevşeme sırasındaetkili olan sistemidir,
salgı bezleri ve sindirim sistemi parasempatik sistemin kontrolü altındadır.
bu sistem aktif olduğunda vücudun ürettiği enerji azalır.
beyinde asetil kolin isimli nörotransmitter, parasempatik nöronlardan salgılanır.
dinlenme durumlarında ve uyku sırasında parasempatik sistem daha hakimdir.
“beden-zihin ayrılmaz bütünlüktür” kavramını ortaya koyan prof. alen hobson a göreuyku sırasında
beyin olağan dışı bilinç durumları sergiler. rüyalar birçeşit halüsinasyondur ve her bilinç halinin karşılığı
olan bir elektro-kimyasal duruma aittir.
bu anlayışa göre beden-zihin birlikteliği, bilincin tüm vücuda ve vücut fonksiyonları na yayılır. böbrek üstü
bezinin veya karaciğerin de en az beyin kadar bilincin yapısında etkilidir.
kuvantum fiziğindeki birleştirilmiş alanlar teorisinde olduğu gibi vücut fizyolojisi ile beyin birleşmiştir ve birbirinden
ayrı değildir. bu anlayış beden-zihin kavramı maddeden ve vücuttan ayrı bir bilinci ve ruh gibi kavramları reddetmektedir.
çünkü oksijen ve glikozun olmadığı yerde nöronların oluşturduğu aksiyon potansiyelleri, nörotrans-mitter iletimi oluşamaz.
yani bilinç olamaz.
örneğin ltp /long term potentiation/ uzun süreli güçlendirme) denilen bir elektro fizyolojik olgu, belirli uyarılar sonucunda
beyindeki nöronların sonraki benzer uyarılara verdiği elektrofizyolojik ve nörokimyasal mekanizması olduğu son 20 yılda açığa çıkarılmıştır.
oksijen, glikozun veya yeterli sodyum ve potasyum konsantrasyonunun olmadığı yerde ltp de gerçekleşemez.
yani öğrenme ve bellekde olamaz; bu nedenle maddenin ötesindeki bir ruhun belleğinden de söz edilemez
mustafa kartal.
__________________ ben mevlana değilim, insan ol öyle gel.. |