Yaşadığımız çoğu hastalığa düşünce sistemimizle de zemin hazırladığımıza inanlardanım.
ve bir çok rahatsızlığın bize bir şeyler anlatmaya çalışan sinyaller olduğunu biliyorum.onlar aslında bizi pozitif düşünmeye iterler..
Vucudumuz ve düşünce sistemimizle ilgili ciddi bir işbirliği vardır..
Eğer ne düşündüğümüzün sıklıkla bilincinde isek, yani düşüncelerimizin efendisi olmak konusunda çalışıyorsak aşağıda yazacaklarımı test etmek basit olacaktır..
Bazı rahatsızlıkları yaratmak neyseki sadece iki kere olumsuz düşünmeyle hemen mümkün olmuyor..senelerce alışıla gelmiş olumsuz düşünce zincirleri, büyük kırgınlıklar, derinlere gömülü beslenen gücenmişlikler, öfke belki de ileride faturası pahalıya gelecek zararlara zemin hazirliyor olabilir..Bu yüzden lütfen düşünmenin önemini algılayalım..Bu olumsuz düşünceleri yaşamak elbetteki doğaldır ama bunlarla bedenimizi yormayalım, çabucak kurtulup olumlu düşüncelere girmenin yollarını arayalım..
Bazen ise yasadığımız basit rahatsızlıklar örneğin ağrılar yada öksürmek yada boynumuzun tutulması, parmağımızı kesmemiz kısa süreli güçlü düşüncenin hemen ardından gerçekleşebiliyor..işte test edebiliriz dediğim düşünce modellerimiz bunlardı..
Burada bedende hastalık yaratan olası düşünce kalıplarını sağlık yaratmakta kullanacağımız yeni düşünce modellerini yada olumlu ifadelerin açıklaması var.
Her hastalığın zihinsel nedeni herkes için yüzde yüz geçerli değildir elbette..
Ama en azından hastalığın nedenlerini araştırmaya başlamamız için önemli bir başlangıç noktasına değiniyor olabilir.
Alternatif sağlık yöntemleri konusunda çalışan bir çok kişi zihinsel nedenlerin %90 oranında doğru olduğunu savunuyor.
aşşağıda vucudumuzdaki bazı bölgeler ve olası bazı rahatsızlıklar ele alınmış.ve örnek pozitif düşünce modeli verilmiştir.
fikir vermesi açısından olumlu bir yazı diye düşünüyorum.
BAŞ:Bizi temsil ediyor.dünyaya gösterdiğimiz şey.Genellikle başımızla tanınırız.baş bölgemizde bir sorun varsa bu,genellikle ''bizde'' çok yanlış bir şey olduğu duygusunu taşıdığımızdandır.
(sakin gevşek huzurluyum..güvendeyim.kendime güveniyorum..kendimi seviyorum)
SAÇ:Dayanıklılığı temsil eder.gergin ve korku dolu olduğumuzda sıklıkla omuz kaslarında başlayan katılaşma,başımızın tepesine hatta göz çevresine kadar yaılır...Saç,saç kökleriyle beslenir.kafa derimizde gerginlik olduğunda sıkılmaktan dolayı saç nefes alamaz..Ölür ve dökülür..
gerginlik sürüyorsa,kafa derisi gevşeyemez.saç kökleri sıkıştırdığı için yeni şaç büyüüyemez.sonuç kellik.
Gerginlik güçlü olmamaktır.gerginlik zayıflıktır.Gerçekten güvenli ve güçlü olmak demek,sakin,dengeli ve huzurlu olabilmektir.Bedenlerimizi daha çok gevşetmeliyiz saç derimizi de..
(sakin gevşek huzurluyum..güvendeyim.kendime güveniyorum..kendimi seviyorum)
KULAKLAR:İşitme kapasitesinitemsil ediyor.eğer kulaklarımızda sorun varsa,genellikle işitmek istemediğimiz bir şeylerin olup bittiği anlamına gelir..Kulak ağrısı işttiğiniz birşeyden kızgınlık duyduğumuzun göstergesidir.
kulak ağrıları çocuklarda yaygınca görülür.Çocuklar genellikle evlerinde işitmek istemedikleri şeyleri duymak zorunda kalabiliyorlar.
Çoğu ailede çocuğun kızgınlığını ifade etmesine izin verilmez.Çocuk olayları değiştirme gücüne sahip olmamasının tepkisini kulak ağrısı yaratarak gösterebilir.tabiki bilinçsizce yaratılan ağrılardır bunlar.kimse olumsuz bir deneyimi bilerek kendine çağırmaz.vucudun da bir dili vardır ve vucud kendini bu şekilde korur..Şiddetle işitmek istemessiniz vucud bu isteğinizi duyar ve kendince önlem alır. mesela kulağınız tıkanır yada ağrır..
(Tanrıyı dinliyorum.hayatın coşkusunuişitiyorum hayatın bir parçasıyım.sevgiyle dinliyorum.çevremde uyum var iyi ve hoş şeyler işitiyorum.)
GÖZLER:Görme kapasitesini temsil eder..göz sorunları görmek istemediğimiz birşeyler olduğu anlamına gelebilir.kendimizle yada hayatla ilgili, geçmişle şimdiyle yada gelecekle ilgili görmek istemediğimiz şeyler..
Şu anda olanları görmezden mi geliyorsunuz?Neyle yüzleşmeyi şstemiyorsunuz?Şu anda mı yoksa gelecekten mi korkuyorsunuz?
Eğer gerçekleri net bir şekilde görebilseydiniz,şu anda görmediğiniz neleri görüyor olacaktınız?
Kendinize ne yaptığınızı görebiliyormusunuz?
(Özgürüm özgürce ileriye doğru bakıyorum çünki hayat sonsuzdur.mutluklarla doludur.Sevecen gözlerle bakıyorum.Kimse bana asla zarar veremez..)
Astigmat:kendini olduğu gibi görme korkusu(kendi güzelliğimi ve görkemimi görmeyi seçiyorum)
Katarakt :geleceği görememek yada karamsar görmek..(hayat sonsuz ve haz doludur)
Miyop :gelecek korkusu(kutsal hayatın rehberliğine güveniyorum)
Glokoma :taşlaşmış affetmezlik(sevgi ve şevkatle bakıyorum)
Konjunktivit:hayatta görülen şeylere öfke ve düşkırıklığı duymak(sevginin gözleriyle görüyorum uyumlu bir çözüm yolu var ve bu yolu kabul ediyorum)
BAŞ AĞRILARI:Kendini yanlış,değersiz,geçersiz görmekten kaynaklanıyor.bir daha başınız ağrıdığunda kendinizi hangi konuda yargıladığınıza dikkat edin.Kendinizi affedin.
Migren türü ağrılar mükemmeliyetçi olan ve bu yüzden kendilerine çok baskı yapan kişiler tarafından yatarılıyor.migrende yoğun olarak bastırılmış kızgınlık olabilir.
(Kendimi olduğum gibi seviyor ve onaylıyorum ve affediyorum)
SİNÜS:Sinüs agrıları burnun çok yakınında hiisedilir..hayatınızda size çok yakın olan birisinden rahatsızlık duymuş olabilirsiniz.o kişi tarafından ezildiğinizi vs.vs. hissediyor olabilirsiniz.
Olayları kendimizin yarattığını unutuyoruz..Sonra da sıkıntılarımızın suçunu başkalarına atarak gücümüzü o kişiye(kişilere) vermiş oluyoruz.
hiç kimsenin, hiç bir olayın,hiçbir şeyin üzerimizde gücü yok..
Zihnimizde düşünen sadece bir kişi var.Biz.zihnimizde barış huzur,uyum denge yarattığımızda hayatımızda da bunlar olacaktır.
(Hayatımda barış ve huzur var güvendeyim.)
BOYUN :Boyun, düşüncelerimizde esnek olma,sorunun öteki yüzünü görmek,başka bir kişinin bakış açısını anlamayı temsil ediyor.
Boynumuzla ilgili sorunlar kendi bakış açımızın doğruluğu konusunda inatçı bir tutum sergilediğimiz anlamına geliyor.
(esneğim.başka bakış açılarını da sevgiyle algılyorum)
BOĞAZ:Boğaz,istediğimiz şeyi söyleyebilme ve kendimizi ifade edebilme yeteneğini temsil ediyor.Boğazla ilgili sorunlar bunları yapmaktan korkmak,hakkımızı aramaktan çekinmek,''ben buyum'' demek cesaretini gösterememekten kaynaklanıyor.
Kızgınlık boğaz ağrılarının başlıca nedeni.eğer soğuk algınlığı da varsa zihinsel karışıklık da yaşıyoruz demektir..
Larenjit:konuşamıyacak kadar öfkeli olmak demek.
Boğaz,bedendeki yaratıcı akışı da simgeliyor.
Yaratıcılığımızı ifade ettiğimiz bu bölgede,yaratıcılığımız engellendiğinde,boğazla ilgili sorunlarımız olur
Boğazdaki enerji merkezi beşinci çakra,bedende değişimin olduğu yerdir.değişime karşı koyduğumuzda,değişimin tam ortasında yada değişmeye çalıştığımızda(allah allah boğazım gıcık kaptı
) genellikle boğazımızda etkinlik artar.
Öksürdüğünüzde yada biri öksürdüğünde dikkat edin.
Ne konuşuluyordu? Neye tepki gösteriyoruz? Direnç ve kabullenmememi? Yoksa değişim süreci içindemiyiz?
Öksürmek kendini keşfetmede önemli bir araçtır.Öksürdüğünüzde yada yoğun bir gıcıkla gelen yoğun öksürükle boğuştuğunuzda elinizi boğazınıza koyarak yüksek sesle '' Değişmeye Hazırım'' ya da ''Değişiyorum'' demenizi tavsiye ederim ben hep diyorum.Ve yararını çok gördüm.Bu benim sonradan dindiğim en güzel alışkanlıklarımdandır.
(Düşündüklerimi hissettiklerimi,isteklerimi sevecenlikle ve özgürce dile getirebiliyorum.Yatarıcıyım.Sevgiyle konuşuyorum)
alıntı
Umarım ilginizi çekmiştir, zamanla elimden geldiğince hepsini sizinle paylaşacağım..görüşmek üzere..
sevgiler