Üç önemli konu daha:
AKCİĞERLER
Hayatın içinde olma kapasitemizi temsil ediyor.
Akciğer sorunları hayatı doyasıya yaşamaktan korkmak anlamına geliyor.yada dolu dolu yaşamaya hakkımız olmadığını düşünüyoruz.
Kadınlar genelde daha hafif ve yüzeysel nefes alırlar.Asırlar boyu kendilerinin iknci sınıf vatandaş olduklarını düşündüler.Bügün herşey değişiyor.Toplumun tam üyeleri olarak yerlerni alıyor ve daha derin dolu dolu nefes alıyorlar.
Nefes darlığı ve sigara tiryakiliği hayatı reddediş yollarından biridir.Varolmanın değersiz olduğuna dair derin inancın maskelenmiş halidir.
Suçlamak ve yargılamakla sigara alışkanlığı yenilmez.Önce temel inanç değişmelidir.
(Hayatı seviyorum,hayatı dolu dolu ve özgürce yaşamak en doğal hakkım.Sevilmeye layığım.hayatı dopdolu yaşamayı seçiyorum.)
GÖĞÜSLER
Annelik sembolü.Göğüs sorunları bir kişiye bir yere,bir şee,bir deneyime ''aşırı annelik'' yaptığınızı gösteriyor.
Annelik sürecinin bir parçası da çocuğun ''büyümesine'' izin vermektir.Elimizi nerede çekeceğimizi bilmek,ipleri büyüyen çocuğa teslim etmek zorundayız.Aşırı koruyucu olmak,çocugun kendi deneyimlerinin üstesinden gelmesine hazırlıklı olmasını önler.
Korkularınızı aşın ve evrensel aklın her birimizin içinde varolduğunu bilin.
(Kendim olmakta özgürüm,başkalarının da kendileri olma özgürlüğüne saygı ve sevgi ile yaklaşıyorum.Herkes büyüyüp gelişmeli)
KANSER
Derin acı,uzun süre taşınmış kırgınlık,sır,bedeni kemiren hüzün..nefreti içine derinlere gömmek..
Çok uzun süredir bastırılmış derin bir kırgınlığın bedeni sözcüğün tam anlamıyla yemesi hastalığıdır.
Tabiki tek sebep sadece düşünce sistemimiz olamaz..Dış koşullarla birlikte sağlık sorunlarının üzerine bozuk psikolojimizide ekleyerek zemin hazırlamış oluruz.
Bu gün sinir stres ve psikolojik durumların sağlık üzerinde ne kadar etkili olduğu artık aşikardır.
Mesela çocuklukta güven duygusunu kaybettiğimiz derin bir olay yaşanır.
Bu yaşanan asla unutulmaz.Hep saklanır..
Kişi kendine acıma duygusuyla yaşar,uzun süreli,geliştirici,anlamlı ilişkilere giremez.
İnanç sisteminden ötürü hayatı bir dizi düşkırıklığı olarak görür.Ve üstüne sağlıksız ortamlarda çalışmış olabilir,dengesiz beslenebilir vs.vs...
Bunun yanında umutsuzluk acizlik ve kaybetme duygusu düşüncelere hakim olur.Tüm sorunlarımız için başkalarını suçlamak kolay hale gelir.
Bunlar da hastalıklara kapı açar..
Bu bahsedilen düşünce ve duygu durumları her kişinin yaşamında az çok edindiği deneyimlerdir.
Bu satırlar çok yoğun yaşanan ve çok uzun süre taşınan kırgınlık, kızgınlık, öfke duygularından kaçınmam için bana ışık tutan satırlar olmuşlardı..
Böyle duygu durumlarımla barışık olup, içinden çok çabuk nasıl çıkacağımı,kitaplardan ve sizlerden öğrendim. 96
Öfke kırgınlık, kızgınlık duyguları tabiki yaşanılması olağan olan duygulardır..
Bunları taşımayı, içimize gömmeyi, büyütmeyi bırakıp;yönetmeyi ve doğru şekilde ifade etmeyi, çabucak içinden çıkmayı öğrenmeye başlayınca sağlıklı çizgiyi yakalamışız demektir.
Sevmeyi öğrenmek,kendini severek kabul etmek kanseri aşmanın anahtarıdır.
Bizler elimizden geldiğince psikolojik durumuzu düşünce sistemimizi sağlıklı kılmaya çalışalım ki sağlıklı bir bedene daha da yakın olalım..Ve hastalansak da bununla nasıl daha kolay başa çıkabileceğimizi bilmiş olalım..
(Geçmişle ilgili herşeyi sevgiyle affediyorum.Yaşamımı mutlulukla doldurmayı seçiyorum.Kendimi seviyorum)
Devam edecek.