[cent]

Konka büyümesine bağlı burun tıkanıklığı
Mustafa Kartal (Mustafa Kartal)

Konka büyümesine bağlı burun tıkanıklığı

Burun içerisinde her iki tarafta yanlarda bulunan alt, orta, üst konkalar burun fizyolojisinde önemli rollere sahiptir. Ancak bazı durumlarda allerjiye, zihin ve duygu durumuna bağlı karşı duruş olarak büyüyerek burun tıkanıklığına neden olabilirler. Aslında burnun bir boru gibi tamamen açık olması sağlık ve işlerlik açısından uygun değildir. Solunan hava bu konkalara çarparak ısıtma, nemlendirme, temizlenme gibi gerekli işlemlerden geçirilir. Bu nedenle konkaların çıkartılarak burun hava geçişinin açılması başlangıçta hastaya faydalı ve rahatlatıcı gibi görülürse de zamanla burun fonksiyonlarının bozulmasına bağlı olarak rahatsızlık vermeye başlar ve tedavisi imkansız bir hale gelir. Bu konkaların ilaç kullanılarak ve özellikle burun damlaları kullanılarak küçültülmeye çalışılması ileride yakınmaların daha da artmasına neden olur. Rinitis medikamentosa denilen bu durumun tedavi başlangıcında bu tür ilaçların kesilmesi gerekir.

Sinüs iltihabına bağlı burun tıkanıklığı

Burun çevresinde yerleşmiş olan içi hava ile dolu olan boşluklardır. Yüzün her bir yarısında yerleşen dört tipi vardır. Her sinüs bir açıklık ile burun içi ile irtibatlıdır. Sinüslerin içi mukoza dediğimiz örtülerle kaplıdır. Mukozalar mukus dediğimiz salgılar yaparlar. Burun içi nemliliğini sağlayan bu salgılar aynı zamanda vücudumuzu burun içi kirliliğine neden olan toz ve bakterilerden korurlar. Sinüsler çıkan sesin kişinin kendine özgü olmasını sağlarlar.

Sinüzit; sinüs mukozasının iltihaplanması durumudur. Bu hastalık, sinüslerin burun içi ile irtibatını sağlayan sinüs ağızlarının tıkanması sonucu, sinüslerin havalanmasını bozarak, bakteri ve virüslerin yerleşmesine uygun bir ortam oluşturması neticesinde ortaya çıkar.
Öncelikle yüzde ağrı, basınç veya dolgunluk hissi yaratır. Kronikleştikçe ağrının yerini ağırlık veya dolgunluk hissi alır, Burundan cerahatli akıntı, geniz akıntısı, koku kaybı, gece öksürükleri, mide yanması, ağız kokusu ve halsizlik gözlenir.

Akut ve kronik sinüzit.olmak üzere başlıca iki ana gurupta incelenirler.

Akut sinüzit senede bir kaç kez geçirebilir. Soğuğa maruz kalma, alerji, çevresel kirlilik, vücut direncinin düşmesi gibi etkiler ile gelişir. Burunda basınç hissi, burun tıkanıklığı ve ateş ile kendini gösterir. Tedavi geciktikçe ilave sorunlar gelişir. Bu şikâyetler üç ay veya daha fazla sürerse kronik sinüzit adını alır. Sinüzit astım ataklarını artırır. Sinüzit tedavi edilince astım atakları da azalır. Sinüslerden bazıları ince kemik tabakası nedeni ile beyinle komşudur. Bazen sinüzit enfeksiyonu kemik bariyeri aşabilir. Menenjite ve bazen de beyin iltihabına yol açabilir.

Sinüzit ilaçla tedavi edilir. Bunun dışında sinüsün burun içine açılan yerindeki şişkinliği ve tıkanıklığı acıcı dekonjestanlar denilen ilaçlar kullanılır. Buhar solumak veya tuzlu sular da sinüs drenajını rahatlatır. Bununla birlikte ilaçlar kadar önemli tavsiye de bol su içmektir. Özellikle sıcak bitkisei çaylar oldukça faydalıdır ve bol bol tüketmenizi öneririm.Ihlamur bunun için iyi bir seçimdir.

Her sinüs bir delik aracılığı ile burun içine açılır. Kronik sinüzitde bu delik tıkanır. Bu sebeple sinüs içine hava giremez. Hava girmeyen sinüs içinde enfeksiyon gelişir. Nefes tekniklerinin amacı; normal anatomi ve mukozal dokuyu koruyarak,sinüs ağzındaki tıkanıklığı gidererek normal sinüs drenajını ve fonksiyonunu sağlamaktır.

mustafa kartal