[serpil22]

Karşılığını Beklemek

Verdiğini anımsayan ve aldığını unutmayanlar kutsal İnsanlardır. "ELİZABETH BİBESCO"
Süleyman ,çok zengin bir aileden gelmemesine rağmen ,canla başla çalışmış,üniversiteyi kazanmayı başarmıştı.

Derslerinde arta kalan vakitler de yarı zamanlı çalışıyor ve masraflarının bir çoğunu ailesine yük olmadan çıkarıyordu ,son sınıfa gelmişti ve farklı bir dalda ihtisas yapmayı istiyordu,ancak ne yaparsa yapsın bunu yapacak maddi gücü yoktu ,ne yapsam etsem de şu hayalimi gerçekleştirsem derken bir gün şans yüzüne güldü.

Avukat olan abisi nin işleri yoluna girmiş ,maddi durumu gün geçtikçe daha iyiye gider bir hal almıştı. Abisi ,ona bu masrafları karşılamayı teklif ettiğin de ise dünyalar Süleyman ‘ın olmuştu .

Ondan bir tek isteği vardı ’istediği ihtisası yapması ve başarı ile bitirmesi’ İhtisasını tamamlayana kadar bu böylede devam etti ,ancak bir süre sonra Süleyman bazı gizli borçların biriktiğinin farkına vardı.

Bir süre sonra gittiği her yerde,aile içinde,kendisine sağlanan bu imkanlardan ve abisine olan minnettarlığından bahsetmesi gerektiğinin farkına varmıştı.

Ona bir iyilik yapılmıştı ve karşılığı, yapılanlara minnettarlık duyulması ve her yerde sergilenmesi şeklinde geri alınıyordu.Evet bir cömertlik yapılmıştı yapılmasına ,ama karşılığı egoların tatmin olunması ve bundan bahsedilerek böbürlenmeleri ile geri alınıyordu.

İşte o zaman Süleyman keşke dedi kredi alsaydım da ,benden beklenilen böyle şeylerin altına girmeseydim.

Hepimiz yaşantımız süresince bu veya benzeri olaylarla azda olsa karşılaşmışızdır.İnsanlar ,insanlık tarihi boyunca o yada bu şekilde her zaman bir beklenti içinde olmuşlardır.

Genelde herkes farkında olarak yada olmayarak yaptıkları iyiliklerin bir kaydını tutarlar .Bu bazen başta bir fedakarlık gibi bize verilse de ,ortak çıkarlar farklılaştığında yada değiştiğinde ‘ben sana zamanın da şunu ,şunu yapmıştım ,o yüzden bunu yapmamalısın ‘şeklinde karşımıza çıkar .

O zaman aslında karşımızda ki kişinin hiçbir karşılık beklemeden bir iyilik yapmadığının biraz geç ve acı olarak farkına varırız.Ortak çıkarlar bitince ,iyilikmiş gibi yapılan, aslında sadece bir beklentinin meyvesi olan bu yardımlar bizden birer ,birer ve canımızı acıtacak şekilde yüzümüze vurularak geri istenmeye başlar.

Sonuçta kafa karışıklığını kandırılmış yada ihanete uğramışlığı hissederiz ve bu belli aralıklarla bizden talep edildiğin de ise bir süre sonra ‘aman bana iyilik yapmayın ‘demeye başlarız .

Çok sevdiğim bir tanıdığımın dediği gibi ‘beni kimse benden çok sevmesin ‘dediğimiz anlar çoğunlukta olmaya başlar.

Peki neden bize karşı bir şeyler yapmaya çalışan bu insanların ,aslında hiç karşılık beklemeden bunu yaptıklarını düşünürüz?

Çünkü hepimizi egosu ,karşılıksız ve koşulsuz bir sevgiyi arar .Bu aslında çocukluktan gelen bir istektir,küçükken bir şeyler bize karşılıksız verilir(genelde) ve sevildiğimizi hissederiz.

Bizler büyüdüğümüz zamanda bunun böyle devam edebileceği yanılgısını yaşar dururuz ve her defasında da hayal kırıklıklarına uğrarız.

Bunun önünü almanın en iyi yöntemi ,hiçbir şey talep edilmese dahi ,adil bir karşılığını belirleyip yerine getirmeye hazır bir durumda olmaktır .Bu arada çok az şey yerine ,karşı tarafın beklentisinin yüksek olduğunu farz etmek bizi daha tedbirli yapacaktır ,aksi taktirde biz borcumuzu ödediğimizi düşünürken ,gerçekte karşı tarafın pekte hoşnut olmadığını fark etmek bizi şaşırtacaktır.

Bize yapılanın bir iyilik mi yoksa bir hediye mi yada bir borç mu olduğunu belirlemek ve buna göre davranmak bizi oldukça rahatlatacaktır.

Eğer bu bir iyilikse karşılığın da bir iyilikte bulunacağınızı ve bunun gerekli olduğunu düşünün .Eğer bu bir hediye ise o zaman en içten duygularınızla teşekkürünüzü dile getirin yada sizde onlara bir hediye alma fırsatını kollayın

Eğer bu borç ise onu kesinlikle geri ödemeniz gerektiğini bilin ve karşınızdakine zamanı ve şekli için net bilgiler verin

Başa kakılan bir iyilik ,daima hakaret yerine geçer.

alıntı..