20-07-2008, 01:24 AM
|
#2 (permalink)
|
Teğmen
Üyelik tarihi: Jun 2008
Mesajlar: 83
Tesekkür: 0
14 Mesajinıza toplam 48 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: Ben Kimim? 16 Aralık 1770’te Almanya’nın Bonn kentinde doğdum. Flaman göçmeni olan dedem, Köln valisinin sayar müzikçilerindendi. Babam Johann koro üyelerindendi. Babamın amacı beni bir Mozart gibi yetiştirmekti. Bu yüzden çocukluğumun uzun saatleri piyano başında geçti. Gündüzleri odaya kapatmalarla, geceleri cezanın sığınağında… sekiz yaşında halk önünde piyano, keman ve org çaldım. On yaşında sarayın orgcusu Chiristian Gottlob Neefe’den müzik kavramı ve kompozisyon dersleri aldım. On üç yaşında orgculuk yapmaya başladım. On yedi yaşında Viyana’ya gidip Mozart’la tanıştım ve Mozart benim dehamı keşfeden ilk kişi oldu. Annem ölüm uykusunda, babam alkolün tutsağı, iki erkek kardeşimde bakım beklemekteydi. Kilisede ve tiyatrolarda viyola çalarak ailemin geçim kapısına bereketin çıngırağını taktım. Yaşamım bunalımlarla eş anlamlı geçti hep. 32 yaşında en değerli uzuvlarımdan birini tamamen kaybettim. İntiharın eşiğine kadar geldim. İçkiyi değil ama kahvemi kendi ellerimle pişirmeyi çok severim. 42 yaşında yakın bir dostumun eşi sanılan ve adı hiçbir zaman açıklanmayan sevgilimden ayrıldım. Onun için kocaman pipom hiç ağzımdan düşmemiştir. 56 yaşında genç yeğenim Karl’ın r girişimiyle yaşamımda bir yıkım daha oldu. Koku kullanmayı hiç sevmem, ama tam bir temizlik düşkünüyümdür.
Gençliğimde kapalı bir üslubun, rokoko sanatının etkisinde yapıtlar, orta katmanımda derin duygu hareketlerinde yankısını bulan yapıtlar ve ölüme yaklaşırken de egzantirik kişiliğimle romantizme doğru yönelen bir çabanın anıtlarını yaptım.
Mutluluğun kapısını yüreğimin altın anahtarıyla açtığım halde, hiç kimseyi mutlu etme amacıyla beste yapmamışımdır. Bütün yapıtlarım, iç dünyamın parlaklığı sönmeyen aynası gibi olmuştur.
Bir soru: Otuz yıl boyunca yalnız ve yalnız yüreğinin sesiyle beste üreten kim var benden başka?... Yanıtını bulmak için müzik sanatının anıtı sayılan yapıtlarıma ve 8 bin sayfadan oluşan 400 defterin satır aralarına bakınız…
Zamanın aynasında şu fotoğrafı çektirdim… Kısa boylu ve şişmancayım. Siyaset dışında konuşmayı pek sevmem. Daima şık giyinen bir derbederim. Kırmızı yüzümde gür kaşlarım bir demet gelincik gibi durur. Bakışlarım etkileyicidir. Kar rengi saçlarım geniş omuzlarımda dalgalanır. Ağacı insandan daha çok sevecek kadar bir doğa tutkunuyum.
Derler ki klasik dönemi, romantizme bağlayan bir köprüydü yaşamım ve yapıtlarım. 26 Mart 1827’de ölümsüzler köprüsündeki yerimi aldım. Hava fırtınalı, gök gürültülü idi…
BEN KİMİM???...
Cevap:Ludwig Van BEETHOVEN
__________________ |
Offline
| |