Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Nov 2006 Bulunduğu yer: tekirdağ,Çerkezköy
Mesajlar: 662
Tesekkür: 29
269 Mesajinıza toplam 773 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: küresel pazarlama NİYERYALILAR
İletişim konusunda da biraz sorunlular. Bireysel inisiyatif almaktan korkarlar. "Evet" anlamında kafa sallayıp, iş imzaya gelince, aslında hayır demek istedikleri gibi durumlarla sıkça karşılaşıldığı söylenir.
Son derece karmaşık bürokratik ve hiyerarşik yapıları nedeniyle, karar almaları çok uzar. Yerel firmaların, karar verme aşamasında, bekleye bekleye derviş olduğu söylenir; bir kez karar verilince de muratlarına ererler. Karar vermeleri uzasa da, işe kendilerini kenetleyip batılı emsallerinden çok daha hızlı bitirirler.
İş ilişkilerinde, ise çok resmidirler. Yüzleri hiç gülmez. Ancak iş bitince rahatlarlar.
FRANSIZLAR DETAYCI
Fransızlarla çalışmak zordur denilir. Bunun nedeni de teorik olmaları, kılı kırk yarmaları ve aşırı detaycı olmaları gösteriliyor. Hatayı ise kesinlikle kabul etmiyorlar. Geleneksel olarak biraz “snob” oldukları söyleniyor.
AKDENİZLİLER
İspanyol ve İtalyan yöneticiler tipik Akdenizli özelliğini taşıyorlar. Son derece arkadaş canlısı ve samimiler. Ancak İtalyanların verdikleri teklifleri, fiyat açısından çok iyi analiz etmek gerekiyor. Zira çok kurnaz bir tavır içerisinde olabiliyorlar. Randevuya geç kalma konularında Kuzey ülkelerine kıyasla daha esnekler.
TÜCCAR HOLLANDALILAR
En dikkati çeker özellikleri, işi çabuk ve verimli şekilde bitirme isteklidirler. İş ilişkilerinde Amerikalılar gibi informal davranırlar. Almanların tersine birbirlerini ilk isimleriyle çağırmayı tercih ederler. İş ilişkilerinde ise güvenilir ve dürüst olarak tanınırlar. Hollandalı yönetici için, "Biraz serttir" değerlendirmesi' yapanlar, onun esnek olmayan yaklaşımına dikkat çekiyorlar: Bu yorumu yapanlar şöyle devam ediyorlar: "Biraz agresiflerdir ve bunun dozunu kaçırmaya eğilimlilerdir.
Pazarlıkta oldukça başarılı olan Hollandalılar için Avrupan’ın Yahudisi" yorumu da yapılır.
YUNANLIYI ARA DA BUVLASIN!
Yunan yönetici kadar rahatı yok. Ofisine gidersiniz, telefon edersiniz ama yöneticiyi biraz zor bulursunuz. Türk işadamlarına göre, "Yunanlı yöneticiler lütfen ticaret yapıyorlar." Hatta onlarla iş yapanlar "Biraz da laubali oldukları söylenebilir," diyorlar.
ÇİNLİLER BİREYCİLİK
Çinliler, "süper esnek" diye tabir edilen "tam oryantal bir yaklaşımla yöneticilik yaparlar. El sıkışmadan önce hayli pazarlık ederler. Çok çabuk karar verirler, dolayısıyla yüksek risk alırlar. Takım çalışmasına aldırmazlar. Bireycidirler “Önce ben, sonra ailem, sonra işim, sona devletim…” felsefesinin etkisini onlarda açıkça görmek mümkündür.
TAYVANLI CİN GİBİ!
Tayvanlı yönetici kafasını ihracata takmıştır. Onun için de iş dışında sosyal hayat falan bilmez. Güvenilirlik açısından ciddi sorunlara yol açtıkları söylenir. Anlaşmayı pek takmazlar. Anlaştığınızı sandığınız anda gidip başkasıyla anlaşıp, sizi "cin çarpmışa" çevirebilirler.
GÜNEY AFRİKALI RİSKİ SEVİYOR
Güney Afrikalı yönetici, ticaret anlayışı olarak Uzakdoğu ile Avrupa'nın bir karışımı olarak değerlendiriliyor. G. Afrika ile iş yapan Aktel Elektronik Genel Müdürü Bekir Aktaş, bu ülke yöneticilerinin ticarette "Her türlü numarayı çevirebileceği" saptamasında bıılunuyor. Aktaş'a göre, G. Afrikalı yönetici işin bitmesi için, her yolu mubah görüyor. Ama tüm bunları işi bir an önce bitirmek için yapıyor. Bu arada çok yüksek oranda risk alıyor.
SUUDİLER HAYIRLA ANILMIYOR
Bu ülkeyle iş yapan Türk yöneticileri, Suudi yöneticileri pek hayırla anmıyor. Ülkeyi yakından tanıyan yöneticilere göre, Türk firmaları, Suudi yöneticilerin iş felsefesinin sonuçlarından dolayı epey acı çekmişler.
SİSTEMATİK KANADALILAR
Kanadalı yönetici modern yönetim tekniklerini uygulamakta ataktır, Delegasyona inanır. Kanadalı yöneticileri çok yakından tanıyan Netaş yetkilileri, Kanadalıların, eğitime ve yüksek teknolojiye önem verdiklerini belirtiyor. Çok da sistematik çalışıyorlar.
Ayrıca çok dürüst olarak biliniyorlar, Kanadalı yöneticinin iletişim kurmak açısından da sorunu yok.
AMERİKALI KÂRI GÖRMEK İSTER
Yıllarca Türk Amerikan İşadamları Derneği'nin başkanlığını yapan Erdal Kabatepe, Amerikalı yöneticilerin çok uluslu ve orta-küçük ölçekli şirkette çalışmalarına göre iki ayrı tipte değerlendiriyor. Kabatepe’ye göre çokuluslu şirketlerin yöneticileri dış pazarlarda deneyim kazandıktan sonra tepeye tırmanıyor. Dolayısıyla tecrübeli ve profesyoneller geleceğe yönelik olayları yorumlamakta çok ustalar, kendilerine özgü prensipleri var ve bunlardan pek taviz vermiyorlar.
Amerikalı yöneticiler bir işe girerken, hemen kârı görmek istiyorlar. Uzun vadeli işlerden kaçınmaya özen gösteriyorlar. Gecikmeler karşısında ise sabırsız davranıyorlar. Umutlarını kestiklerinde ise anında dönmeyi tercih ediyorlar.
Yatırım yaparken “ince eleyip sık dokurlar”, anca karar vermede asla gecikmezler. İş görüşmelerinde çok rahat ve resmiyetten uzaktırlar. Görüşmenin sonundan hemen samimi olurlar. İnisiyatif kullanmada başarılıdırlar. Daha görüşme biter bitmez kararını uygulamaya koyar. Uygulamada ise çok esnek ve pozitiftirler. İşte, açık ve dürüstler.
SAMİMİ MEKSİKALI
Meksika'da yöneticileri kamlı ya da özel sektörde çalıştıklarına göre değerlendirmek gerekiyor. Çünkü bu ülkede kamu sektörünün ekonomideki ağırlığı çok büyük, ayrıca ABD'ye yakınlıkları nedeniyle bu ülkenin kültüründen de etkilenmişler.
Meksika'da uzun yıllar yöneticilik yapan Turcas Petrolcülük Genel Müdürü Osman Kerman, özel sektör yöneticilerinin Harward ve Yale'de eğitim gördüklerini belirtiyor.
İş ilişkilerinde profesyonel ve esnekler. Kerman'a göre kamu sektöründeki bürokratlar yoğun hiyerarşi ve bürokrasi altında boğulmuşlar. Akdeniz sıcaklığını ve samimiyetini taşıyor.
İSVEÇLİLERLE İLETİŞİM ÇOK RAHAT
Problem yaratmayacak tarzda davranırlar. İş ilişkilerinde hep olumlu davranmaya özen gösterirler. İskandinav ülkelerini yakından tanıyan Yılmaz Çakır, İsveçlilerde art niyetin olmadığını belirtiyor. İş ilişkilerinde kullandıkları lisanın da önemli olduğunu belirten Çakır, İsveçliler çok net İngilizce konuştukları için iletişimin çok rahat olduğunu ekliyor. "Bir şeyi yanlış anlamaya dayalı yapmanın bin bir yolu var. Bu açıdan Batı Avrupa'nın en rahat çalışılabilen, yöneticileri İsveçliler."
Çakır, dışarı gidecek İsveçli yöneticilerin titizlikle seçildiğini, bu yaklaşımın da başarıyı getirdiği üzerinde duruyor. Bağımsız davranabiliyorlar. Ama asla randevuya geç kalanları affetmiyorlar. Finlandiya ve Norveçli yöneticilerin tarzı da İsveçlilere çok benziyor.
ÇELİK DİSİPLİNLİ ALMANLAR
Alman yönetici, bir makine kadar disiplinli ve profesyonel, İş ve özel hayatını birbirinden ayırmayı başarıyor. İşi bitirmede çok kararlı davranıyor, Amerikalıların aksine uzun vadeli düşünüyorlar.
Mercedes-Benz'in Genel Koordinatörü Bedirhan Çelik'e göre, Almanlarla iş yapmak çok kolay değil. Bunun nedeni de Almanların çok gerçekçi olması. Almanlarla 27 yıldır çalışan Çelik, Alman yöneticilerin ağır ve yavaş karar verdiklerini söylüyor. Ama karar bir kez verilince, geri dönmek yok.
Şirketlerinin organizasyonuna ise hiyerarşik bir yapı hakim. Philips Genel Müdürü Atok İlhan'a göre ilişkiler resmi bir düzeyde seyrediyor ve de münasebetlerinde biraz katılar. Fatih Akol bunu şöyle ifade ediyor. “Nuh deyince peygamber demiyorlar”
MUHAFAZAKAR İNGİLİZLER
Disiplinli ve muhafazakar olarak tanınan İngiliz yöneticileri, dünyayı çok yakından izliyor. Ancak takım çalışmasından pek hoşlanmıyorlar. Onları yakından tanıyanlar “Muhteşem politikacıdırlar" değerlendirmesini yapıyorlar. Bazı işadamlarına göre, saman altından su yürütmede üstlerine yok. Bu nedenle İngilizlerle iş yapacaklara, "anlaşmanızı mutlaka yazılı hale getirin" önerisinde bulunuluyor.
DEMİR PENÇE JAPONLAR
Japon yöneticiyle birlikte "katılık" kavramı öne çıkıyor, Esnek olmak onların hiç tanımadığı bir davranış biçimidir. Korkunç bir iş disiplinine sahip olmaları ise önemli özelliklerinden biridir.
Onlarla iş yapanlar Japonların yabancılara hiç güvenmediklerini, attıkları her adımda çok temkinli davrandıklarını söylüyorlar.
__________________ Neoglance Derneği -nurhanza |