17-06-2010, 11:00 AM
|
#7 (permalink)
|
Üyelik tarihi: Apr 2010
Mesajlar: 4
Tesekkür: 389
25 Mesajinıza toplam 180 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Davranışlarına Ayanlık Yaptığım Arkadaşı Hayatımdan Çıkarmışken Tekrar Karşıla Alıntı: Belgin ∞ Nickli Üyeden Alıntı
O halde bende duymak istemediklerinizi yani gerçekleri söyleyeyim Arkadaşınız sizin kendinizi sınamanız için karşınıza çıkmış. Konu burada onun ne kadar yol katettiği değil, sizin ne kadar yol katettiğiniz aslında, bunu göstermek için karşılaşmışsınız tekrardan. Bunu sorgulamanızda zaten ortada bir yanlışlık olduğunu farketmenizden kaynaklanıyor. 'Onu affettiğimi ve izlerini sildiğimi düşünürken neden karşılaştım?' Şimdi bir anı yaratalım bu karşılaşmadan yola çıkarak: Salona giriyorsunuz, benim ve ailemin bulunduğu masaya oturuyorsunuz. Ben sizi tanımıyorum siz de beni. Size ikram edilen yemeklerden bir güzel yiyorum, bana gelen yemekleri size ikram etmeden bitiriyorum, siz tekrar söylüyorsunuz ben açgözlülük yaparak tam tabağınıza uzanırken...... Siz bana haklı olarak tepki gösteriyorsunuz. Lütfen bunlar bize ait, bunları eşim kendi parasıyla aldı ve bizim yememiz için. Lütfen el sürmeyin. Bunu arkadaşınıza dememenizin nedeni ne olabilir? Tepki vermemeniz neden kaynaklanıyor? Sizden hala birşeyler almasına, sizin enerjinizi ve eşinizin enerjisini tüketmesine izin vermenizin nedeni ne olabilir? Masadan kalkıp gidecek kadar yüzeyde olmasa bile o en derinlerinizdeki kendinize bile itiraf edemediğiniz duygularınız ne olabilir? Hayatınızdan çıkardığınızı sanırken tekrardan karşılaşarak sizi üzmesine ne gerek vardı ki? Ya da gerçekten hayatınızdan çıkarsaydınız onunla karşılaşır veya karşılaşsanız bile size bunları yapmasına izin verir miydiniz? Sevgiyle.. | Sevgili Belgin cok tesekkür ederim yorumunuz icin. Dün gece kisaca yazdiklarinizi okudum, gece boyunca kafama takilidi, sonra burada samimi oldugum Türk bir psikolog arkadasim var, ona telefona acip sizin yazdiklarinizi sordum... Ve kendi teshisimi anlattim ona: Ben bu arkadasima hep karsiliksiz verdim, cünkü o Alman bir ve bir Türk olarak onun na hep ihtiyac duymustum, o eski arkadasimla ayni anaokuluna, ayni ilkokula, ayni liseye birlikte gitmistik. Ev sahibimizin kizi kendisi ve bir Türkle evlendi:) Kendisinden hic bir sey alamadim, hep ben verdim acikcasi... Onun Alman olusundan kaynaklandiginin farkindayim, bunada cocukluktan bu yana yasiyor olmamizdan kaynaklanan bir göcmenlik psikolojisi diyelim. Ister istemez öteki olduk cocukken, (burada bir kücük kasabada dogdum ve büyüdüm, kasaba halki Türklere yüzümüze gülmelerine ragmen farkli davraniyorlardi, bizde kendimizi hic durmadan ispatlamak zorunda hissediyorduk, cünkü yasitlarimizla sokakta oynuyorduk, okula birlikte gidiyorduk... Burada birinci nesil olan anne ve babami bu durum rahatsiz etmiyordu, onlar kendilerini izole etmislerdi digerleri gibi. Simdi daha rahatiz, icimizden milletvekilleri , is adamlari, akademisyenler vs. cikardik. Yabancilar kanunu tasarlanirken artik bizlerde fikir sahibiyiz. Ben bu eski arkadasimla cocuk yastan bu yana yasamis oldugum hep kendimi ispatlamayi yasadim, bu konuda ehli kisilere gidip danistim bile, ama hala icimde bir seyler kalmis... Farkina vardim... Ayrica kocasina ailece cok sevgi duyariz, bu nedenle yemekleri kasik kasik almasina itiraz etmedik, kocasi kendisini uyarmisti, tekrar cok tesekkür ediyorum. Sevgilerimle... |
Offline
| |