ahmet şerif izgören.. değişim hikayem sanırım bu yazarla başladı.. nasıl desem yaklaşık üç buçuk sene önce bir aşk yüzünden resmen karalar bağlamıştım böyle çok net hatırlıyorum böyle yüksek bir yere çıkıp sadece insanları seyretmek istiyordum.. o zamanlar izmirdeydim en yakın arkadaşım da ankarada dert ortağımdı. diyordum ki böyle odalarım kapalı perdelerim kapalı birinin gelip yeter artık kendine gel demesi lazım camları açması lazım odama güneşi doldurması lazım.. yaşıyorum ama ruhum o evde tıkılı kalmıştı resmen bunu hissediyordum.. arkadaşım bir kitap okumuştu ordaki bir sözü de bana söylemişti.. "Hiç bir zaman gülümsemekten vazgeçme, üzgün olduğunda bile!
Gülümsemene kimin, ne zaman aşık olacağını bilemezsin.. " Gabriel Garcia Marquez
sırf bu söz için kitabı okumak istemiştim...işte hem o ruh halinden kurtulmak için hem de bu kitabı almak için arkadaşımla görüşmüştüm ankaraya geldiğimde.. arkadaşımla görüşmek beni o ruh halinden çıkaramadı.. ama kitap ama kitap.. yani nasıl desem bir çırpıda okudum kitabı bilidğim ama unuttuğum her şeyi tekrar hatırlattı.. dayanamadım bir süre sonra tekrar okudum kitabı.. ama maalesef arkadaşıma vermem gerekiyordu kitabı.. okuduktan sonra tekrar arkadaşıma verdim..
sonra izgörennin sitesinde avucunuzdaki kelebeği duydum o kitabı da okudum hatta danışmanlık merkezi ankaradaymış.. kitaptan bahsederken falan hep ahmet amcam diye anlatıyordum : ) işte avucunuzdaki kelebeği o merkeze götürüp imzalattım çok çok teşekkür etmek için kendisiyle tanışmak da istemiştim ama kısmet olmadı..
benim ayılıp bayılıp iki kere üst üste okuduğum kitabı yani şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır kitabını daha fazla dayanamayıp ilk fırsatta aldım üçüncü kez okudum.. ve şöyle bir güzelliği var o kitabın böyle nasıl deyip kalın kapaklı falan özel basım sanırım.. ve ben bir daha o basıma hiç denk gelmedim... : )