Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04-10-2010, 12:08 PM   #8 (permalink)
yeni bir hayat
Super Moderator
 
yeni bir hayat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,023
Tesekkür: 30,500
1,573 Mesajinıza toplam 7,820 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
yeni bir hayat has a brilliant futureyeni bir hayat has a brilliant futureyeni bir hayat has a brilliant futureyeni bir hayat has a brilliant futureyeni bir hayat has a brilliant futureyeni bir hayat has a brilliant futureyeni bir hayat has a brilliant futureyeni bir hayat has a brilliant futureyeni bir hayat has a brilliant futureyeni bir hayat has a brilliant futureyeni bir hayat has a brilliant future
Standart Cevap: Hayvanların da hakları var...

4 Ekim Hayvanlar Günü ve Bir Köpeğin Seslenişi



Üzerinden seneler geçti, şimdi hatırlıyorum da, ben yavruyken şirinliklerime katıla katıla güler, beni yavrum diye çağırırdın.




Birkaç delinen ayakkabı ve katledilen yastığı saymazsak, kısa zamanda senin en vazgeçilmez dostun oldum. Ne zaman bir muzırlık yapsam bana parmağını sallar ve "nasıl yaparsın" diye çıkışırdın. Ne var ki hemen arkasından kızgınlığın geçerdi ve beni yere yatırı, göbeğimi okşardın.

Çok meşguldün o aralar... Dolaysıyla tuvalet eğitimim tahminimizden uzun sürdü ama el ele verip üstesinden gelmiştik. Sana sokulup da koynuda geçirdiğim geceleri unutamam. sen farkında değildin belki ama ben senin rüyalarını ve hayallerini gizlice dinler, bundan daha mutlu olunamayacağına kanaat getirirdim.

Beraberce uzun yürüyüşlere çıkar, parklarda koşuşturur, dondurma yerdik hatırlıyormusun? Bana sadece külahını verirdin dondurma bana dokunur diye. Ve evde senin işten dönüşünü beklerken sırtımı ılık güneşe verir, huzurlu derin bir uyku çekerdim.
Zamanla işinde daha fazla zaman geçirmeye başladın, boş zamanlarında da kendine bir eş aramaya koyuldun. Ben seni her zamanki gibi sabırla bekledim, sana hayal kırıklıklarınve acılarında teselli oldum. Yanlış kararlarını hiç bir zaman kınamadım, her defasında seni büyük bir sevinçle karşıladım. Sonunda birine aşık oldun ve evlendin.

BARINAĞA TERK EDİLDİM..

Ne varki eşin köpeklerden pek hazzeden biri çıkmadı. Yine de ben onu sevinçle karşıladım ve ona sevgi gösterim. Mutluydum, çünkü sen mutluydun. Sonra insan bebekler geldi aramıza. Yeni yavruların heyecanını sizinle aynen paylaştım. Onların pespembe yumuşacık tenleri, mis gibi bebek kokuları beni heyecanlandırıp hayran bırakıyordu. Ben de onlara annelik etmek istiyordum. Ne yazık ki-her nedense- hem eşin hem de sen onlara zarar vereceğime kanaat getirdiniz ve beni ayrı bir odaya kapattınız hep. Oysa ben sevgiden mahrum kaldıkça, onlara olan sevgim daha çok arttı. Bilmediniz hiç.
Çocuklar büyüdükçe onların en yakın dostu oldum. Tüylerime tutunup tombul bacaklarının üzerinde ilk adımlarını attılar, minicik parmaklarını gözlerime soktular, kulaklarımın içini karıştırdılar, burnuma öpücükler kondurdular. Gerektiğinde onları hayatım pahasına korumaya hazırdım.




Ama bu arada senin dokunuşuna ise hasret olmuştum. "köpeğin var mı?" sorusuna, cüzdanından resmimi çıkarıp,hakkımda şirin hikayeler anlattığın zamanlar artık geride kalmıştı. Senin köpeğin olmaktan çıkıp itin biri oldum; bana yaptığın her masraf sana batmaya başladı.
Sonunda da başka bir şehre tayinin çıktı. Yeni apartmanınızda sana ve aile yer vardı ama bana yoktu. Ailen için en doğru kararı verdin belki ama unutma ki, bir zamanlar ailen sadece benden ibaretti.

Son araba gezintimize çıktığımızda heyecanlıydım. Ta ki barınağa varana kadar. Barınak köpek, kedi, korku ve umutsuzluk kokuyordu. Gereken evrakları doldurduğunu ve "ona çok iyi bir ev bulacağınıza eminim" dediğini hatırlıyorum. Omuz silkip sana karamsar bir bakış attılar. Onlar orta yaşlı, terk edilen bir köpek veya kedinin akıbetinin farkındaydılar.

Oğlunun tasmama yapışan elini zorla açmak zorunda kaldın.Çığlık çığlığa haykırmasına aldırmadın belki ama ben onun adına hem üzüldüm hem de çok endişelendim. Endişem, ona o anda arkadaşlık, sadakat, sevgi ve sorumluluk, bir cana duyulan saygı konusunda vermiş olduğun hatalı hayat dersinde yatıyordu. Başıma son bir kere dokunup bana veda ettin, göz göze gelmemeye özen gösterdin. Gitmen gereken yerler, yetişmen gereken işler vardı ve zaman aleyhine çalışıyordu nasıl ki şimdi de benim aleyhime çalıştığı gibi.
Sen ayrıldıktan sonra, barınaktaki iki tatlı kadın taşınacağı aylar öncesinden bildiğin halde bana uygun bir yuva bulmak için en ufak bir çaba sarf etmediğinden yakındılar. Sadece üzüntü içinde başlarını sallayıp "nasıl yaparsın" sordular arkandan.

Barınakta, zamanları izin verdiği ölçüde bizimle ilgileniyorlar. Bizi besliyorlar tabiiki ama bende iştah falan kalmadı. Önceleri ne zaman biri kafesime yaklaşsa sensindir diye kafesin önüne koşardımm. Belki kararını değiştirdin, belki bunların hepsi kötü bir rüyadan ibaretti veya belki bana acıyan biri beni kurtarmaya gelmişti... Ama anladım ki şirin yavru köpeklerle bu konuda yarışmam söz konusu bile değil. İşte o zaman kaderime razı olup kçşeme çekildim ve akıbetimi beklemeye koyuldum.

VE ÖLÜM...

Önce ayak seslerini duydum onun. El ayak çekildikten sonra beni kafesimden çıkardı. Onu uslu uslu koridorun sonundaki odaya kadar takip ettim. Sessiz, sakin bir odaydı. Beni yavaşça kaldırdı ve masanın üstüne koydu, başımı okşadı, kulaklarımın arkasını kaşıdı, tasalanmamamı söyledi. Kalbim heyecanla çarpıyordu ama aynı zamanda içimi de sonsuz bir huzur kapladı. Sayılı günlerim dolmuştu demek ki ... Kendimden çok onun için üzülüyordum. Üzerimdeki yük çok ağırdı, onu eziyordu ve beraberliğimiz süresince senin de her ruh halini anladığım gibi onun da içinde bulunduğu durumun farkındaydım.

Eli çok hafifti, gözünden akan yaşları görmesem, ön patimdeki damarıma bağladığı turnikeyi neredeyse fark etmeyecektim bile. Seneler önce seni de teselli ettiğim gibi, hafifçe elini yaladım. İğnenin ucunu usulca damarımdan içeri kaydırdı. Önce hafif bir sızı, arkasından damarımda dolaşmaya başlayan buz gibi sıvıyı hissettim.

Kafam ve gözlerim ağırlaştı ve onun merhamet dolu gözlerine bakarak son defa "Nasıl yaparsın" diye fısıldadım. Belki de benim lisanımı anladığı içi, "Ne kadar üzgünüm bilemessin" diye cevap verdi. Bana sarıldı, beni çok huzurlu ve güzel bir yere göndermekte olduğunu anlatmaya başladı. Öyle bir yer ki, bir daha ne ihmal edilecek ne acı çekecek ne de kendimi korumak zorunda kalacaktım. Öyle bir yer ki sevgi ve ışık içinde, bu sefil dünyadandaha farklı güzellikte bir yerdi...
Son nefesimle kuyruğumu son bir kez sallayarak,"Nasıl yaparsın" derken onu kastetmediğimi anlatmaya çalıştım. Kastettiğim sendin, canımdan çok sevdiğim sahibim! Seni her zaman anacağım sonsuza dek bekleyeceğim, bunu bil.

Son dileğim, hayatındaki herkesin sana benim gösterdiğim sadakati göstermesi.....
yeni bir hayat isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla