Ya Herrü, Ya Merrü
“Tramplenden nasıl atladığıma bak baba” diye seslendi 10 yaşındaki oğlum. Başımı kaldırıp 3 metre yüksekliğindeki atlama tahtasına baktım ve onun tahtanın ucunda durup kollarını açarak atlayış yapmasını bekledim. Daha önce pek çok kez tramplenden atlamıştı ama şimdi şimşek gibi balıklama atlamayı düşünürken cesareti iyice kırılmış görünüyordu.
Yüzme havuzu rahat atlayabilmesi için boşaltılmıştı. “Yapabilirsin Robby” diyerek cesaret vermeye çalıştım. Ama yapamadı. O akşam yapamadı. 20 dk boyunca dalışı yapabilmek için gereken cesareti toplamaya çalıştı ve havuz kapanınca sonunda vazgeçti.
“Hayal kırıklığına uğradım” dedi. Robby eve giderken “Çok kötü hissediyorum. Aslında yapabileceğimi biliyorum. Biliyorum yapabilirim.”
Ertesi akşam beni tekrar yüzmeye gitmeye ikna etti. Önceki akşam gibi yüzmeye giden bir biz vardık. “Bu sefer yapacağım” dedi. Kendinden emin. “Seyret!”
Ben seyrederken o merdivenleri tırmandı ve tahtanın ucuna yürüdü. Ben yine O’nu cesaretlendirdim. O yine tereddüt etti. Bir önceki akşam gibi cesaretini kaybetti. Korkusunu hiçbir zaman yenemeyip atlayamayacakmış gibi görünüyordu.
Görevli cankurtaranlar onu neşelendirmeye yardım ettiler. Hepimiz teşvik ettik. “Hadi atla. Düşünme. Sadece atla!”
30 dk boyunca O’nu zorladık. O da 30 dk boyunca hamle yaptı ve durdu. Eğildi ve doğruldu ve O’nu engelleyen korkuyla cebelleşti.
Ve sonra oldu. Kollarını uzattı, kenardan eğildi ve suya balıklama atladı!
Sudan gülüşler ve tebrik sesleriyle çıktı. Yapmıştı. Sonunda yapmıştı ve eve gitmeden önce üç kez daha yaptı.
Robby, o akşam korkularıyla yüzleşmeyi öğrendi. Ama aynı zamanda, bazı şeylerin, ona kendinizi adamadan yapılamayacağını da öğrendi. Boşluğa iki küçük sıçrayışla, adım adım atlanamaz ve bir dalışın bir seferde küçük bir parçası yapılamaz. Bazı şeyleri tümüyle yapmanız gerekir.
Bazı şeyler kendinizi adamayı gerektirir. Peki sizin başarmanız için ne gerekiyor? “Haydi başlıyorum” diyecek misiniz?