Cevap: Burası Sendai.... 17 Nisan 2009 Evden dil okuluna tirafik lambalarında beklemesem 5 dakikada gidebiliyorum.
Ancak 5 dakika da trafik lambalarında bekleyince 'Tohoku Foreign Language
College' e ulaşmam yalnızca 10 dakika mı alıyor. Bu okulda bizdeki TÖMER ler gibi 8 katlı büyük bir binada japonca nın
yanında bir çok dil eğitimi veriliyor. Tohoku, Sendai ın başkenti olduğu eyalet. Buradaki üniversitenin adı da
Tohoku University. Japonyayı da eğitim dili olarak aynı Türkiyedeki gibi düşünebiliriz.
Türkiyede akademik çalışma yaparken okuduğumuz kaynaklar tamamen ingilizce.
Makale yazarken de ingilizce yazıyoruz. Ancak kendi aramızda hep türkçe
konuşuyoruz. Burası da aynen öyle. Burada sadece ingilizce ile eğitiminizi sürdürmeniz belki mümkün olabilir
ancak yine de zor. Günlük hayatta ise ingilizce hiç bir işinize yaramaz
Sokaklarda latin alfabesi ile yazılmış tabelalara çok nadir rastlanıyor.
Otobüs tabaleları, numaraları dahil full japonca. Genel olarak japon halkı
ingilizce bilmiyor. Yani kısacası kendinize Japonya da yaşamayı seçdi iseniz japonca öğrenmek
zorundasınız. Şimdilik 3 aylık yoğunlaştırılmış dil kursuna kayıt yaptırdım. Hafata içi
hergün 4 saat . Derslere 7 farklı öğretmen giriyor. Kurs başlayalı üç gün
olduğundan henüz 5 ini görebildim. 5 i de bayan ve harika. :Yani
öğretmenlikleri. Derse girerken eğiliyorlar çıkarken eğiliyolrlar. Biri tam
olarak o japon çizgi filimleri(animeler) den çıkmışa benziyor. Oldukça
sempatikler.İngilizce bilmiyorlar. 50 dakikalık ders saatini dakikası
dakikasına oldukaça verimli ve etkin kullnıyorlar. 10 dakikalık ders
aralarında da bir sonraki ders kendilerinin ise genellikle sınıfta
bekliyorlar. Oldukça kaliteli bir eğitim var. Kursda yalnızca 4 kişiyiz. Bir ispanyol, bir çinli, bir de güney koreli.
Çinli ve güney koreli ile ingilizce bilmediklerinden muhabbetimiz yok.
Sadece onlarla dersde hoca konuşturursa japonca konuşuyoruz. İspanyol geçen gün ders arasında hadi kantine gidelim dedi. Okulun 7.
katından 3. katına asansör ile yorulmuş ve birazda sıkılmış olarak inerken
okulun büyüklüğüne bakarak bizdeki alıştığımız Üniversite kantinleri gibi
bir köşesinde çay kahfe gibi sıcak içeceklerin satıldığı ve çaylarını
içerken birbirleri ile muhabbet eden bir insan kalabalığı hayal etmiştim.
Kantine girince çaycıya bana bir çay ver diyecektim. Ancak bu kantin bir
köşesinde iki tane yan yana içecek makinası olan ve içinde yalnızca üç
çekik insanın muhabbet ettiği yerden başaka bir yer değildi. Makineye 120 yen attım. Yazısını okuyabildiğim ve bana tanıdık geldiği için
bir kapuçino aldım. Evet, cola kutusu gibi teneke kutusu içinde bir
kapuçino idi ama soğuktu. Zaten ispanyol(nuriya) bunların soğuk içecek
makinası olduğunu söylemişti. Ben de kendi kendime başa gelen çekilir deyip kapuçinomu bir güzel içtim. Soğuktu ama güzeldi. Geçen gün de bir arkadaşı beklerken sokaktaki makinadan kendime seçtiğim
plastik kutusu içinddeki limonlu çay sıcak çıkınca şaşırmıştım. Eğ ne de olsa, Burası Sendai... |