[sweeet]

KUANTUM OLUMSUZLAMA

İnsanoğlunun zihni bilinç ve bilinçaltından oluşuyor. Bilinç patron, bilinçaltı ise uşak. Ağzımızdan çıkan söz ve değerlendirdiğimiz bir düşünce, bilinçaltı tarafından 'patron böyle istiyor, o halde bunu gerçekleştirelim' olarak algılanıp işleme konuluyor. Sizin ne söylediğinizden daha çok neye yoğunlaştığınızı yani düşündüğünüze bakıyor. Ben evlenmek istemiyorum diye söyleyen birisinin sözü bilinç altı tarafından evlenmek istiyorum olarak algılanıyor. Çünkü ne söylediğin değil ne düşündüğün devreye giriyor ! Peki bilinçaltına nasıl hitap etmeliyiz ki istediklerimiz meydana gelsin?

Bunun iki yolu vardır:

1. Hipnoz ile bilinçaltı programlanır,
2. Telkin ile bilinçaltı programlanır.

Hipnoz ile programlamada, kişinin bilinçaltına inilir ve ona istenilen şeyler direkt olarak söylenir. Yarı hipnoz altındaysa kişinin bilinç altına tam inilemez. Derin seanslarda kişiye bilgi yüklemesi ve bilgi alımı yapılarak programlama tamamlanır.
Diğer metod ise telkindir. İnsanlar iki şekilde telkin edilirler. Birincisi; kendisinin kendisi hakkındaki sözleri, ikincisi; insanların kendisi hakkındaki sözleridir.

Telkin oldukca önemli bir konudur. Bizler çocuk yaşta her şey mükemmel iken, ailelerimizin bilgileri ve yönlendirmeleriyle kendimizi programlamaya başladık. Anne ve babamızın sözlerinin doğru olduğuna inandık ve onların ve çevremizin yarattığı bir kişi olduk. Şu an ki biz, Dünya'ya gelen biz değiliz. Özümüz, yapay duygular yumağı olan ego tarafından sarmalanmış durumda. Ve zihnimizde ego'nun kontrolü altında. Ego'yu meydana getiren, bizi kişilik denilen sınır içine yerleştiren bu telkinlerdir. İnsanlar başkalarına çok az olumlu şey söyler. ancak olumsuz şeyleri yüzlerine bağırarak söylerler. Şuçlusun, hatalısın derler. Ve sizde bunu kabul ettiğinizde bilinçaltı böyle istiyor deyip sizi o kişi haline getirir.

Kişisel gelişim uzmanları bu yüzden olumlamalardan bahsetmektedirler. Kendi bilinçaltımızı yeniden programlamak için sürekli olumlu cümlelerimizi tekrar ederiz. Ancak bu olumlamalar tek başına da yeterli olmaz. Çünkü siz, kuantum olumlamalarınızı okursunuz ve gün içinde bunların tersine 'yapamam, edemem ya da ben böyleyim' diyerek, kuantum olumsuzlama yapmaya başlarsınız. Bu sebeple de isteklerinize ulaşamazsınız. Olumlama yaparken de istiyorum değil, seçiyorum olarak cümlemizi bitirmeliyiz. Kuantum olumlamada gerçekten belirleyici olmalı ancak isteğinize hangi yollardan kavuşacağınız söylenmemelidir. Sadece ne istediğinizi tam olarak belirterek seçin ve onun size nasıl geleceğini söylemeyin!

Kuantum olumsuzlamayla ilgili yaşanmış hikayeler durumun ciddiyetini göstermektedir. Günün birinde bir kadın şöyle demiş: "Ben bir gün sadece parmağımı kaldırıp istiyorum diyeceğim ve insanlar benim isteğimi yerine getirmek için koşuşturacaklar." Kısa bir zaman sonra bu kadın, trafik kazası geçiriyor ve yatalak oluyor. Ve sonra, sadece işaret parmağını oynatarak istiyorum diyebiliyor. Geçenlerde bir gazetede okumuştum, İstanbul'dan, Antalya'ya giden bir taşıtın soğuk hava deposunda kalan biri donarak ölüyor. Ancak ilginç olan şey, aracın soğuk hava deposu çalışmıyor ve içerisinin sıcaklığı 30 derece! Buradan şu anlaşılıyor, demek ki o kişi, burada donarak ölecem, diyerek sürekli bunu tekrarlıyor ve de gerçekten de 30 derece sıcaklıkta donarak ölüyor!(Not:Bu hikayenin öyle çok versiyonunu okudum ki bu öğrenilmiş çaresizliğin akdemik kaynaklardaki klasik hikayesidir.)

Sözlerimi bir bilgenin konuyla ilgili sözleriyle bitiriyorum:

* Güçlü olmak istedim ve Evren bana beni güçlendirmek için zorluklar yolladı.

* Bilgelik istedim ve Evren bana çözmem için sorunlar yolladı.

* Cesaret istedim ve Evren bana üstesinden gelmem için sorunlar verdi.

* Sevgi istedim ve Evren bana yardımcı olmam için sorunlu insanlar yolladı.

* İstediğim hiçbir şeyi elde edemedim; fakat ihtiyaç duyduğum her şeyi elde ettim.

-alıntı-
KUANTUM OLUMSUZLAMA - kahin1980 - Blogcu.com

Not: Kırmızı olarak işaretlediğim kısım olumlama yanında olumsuzlama için bildiğim ne kısa tanımdır. Parantez içindeki not açıklama da bana aittir.