Cevap: yolculuk başlıyor Gönlünden Geçeni Gör!
Hapishanede günlerini sayan iki mahpus
birlikte duvara bir delik delerler. Deliği
sadece başlarının sığacağı kadar genişlettiklerinde,
hadi dışarı bir bakalım, derler.
Önce biri başını delikten dışarı uzatır ve
ekşimiş bir yüz ifadesiyle, "Çok kötü ağabeyciğim,
çok kötü!" der. "Her taraf çamur,
sis… Göz gözü görmüyor." Diğeri
şaşırıyor ve başını dışarı uzatıyor. Bakar, bakar…
Ve hayran bir yüz ifadesiyle; "Muhteşem!"
der. "Muhteþem bir gökyüzü,
ağaçlar, bulutlar, kuşlar çiçekler var…"
Hayatta nereye bakarsanız onu görürsünüz.
Gözlerinizi çevireceğiniz yer de kalbinizin
rotasının nereye yöneldiğine bağlıdır.
Dümeninizi kontrole alarak, umudunuzu
kuşanarak, hayallerinizi de peşinize
takıp denizlere açılmak için önce sizi
engelleyen tüm halatları çözmelisiniz.
Yüreğimiz bakıp da göremediğiniz, görüp
de el erdiremediğiniz tüm düğümlere küçük dokunuş yapar.
Onları anında çözemez belki ama alternatif
çözüm yolları sunarak en doğrusuna
karar vermeniz için yol gösterir. Hazır cevaplar
vermek yerine, unuttuğumuz soruları
hatırlatır.
En önemlisi, pırıl pırıl bir gökyüzü ve çamur
kapli bir yeryüzünde gözlerinizi yükseklere
çevirme cesaretini göstermemizi
ister.
Seçim sizin!
Unutmayın, gönlümüzden geçeni görür,
kalbimizin söylediğine inanırız. Sonunda,
gördüklerimiz ve inandıklarımız oluruz! |