Alıntı:
Işıklı yol Nickli Üyeden Alıntı
sen EFT yaptıkça başka yönlerini de görebileceksin olayın. Bekliyorum neticelerini yaz bakalım. Engeller bizim hata yapmamızı engellemek için açığa çıkar ama sen gerçekten istiyorsan zaten bu sorunu kolaylıkla aşarsın. |
bu konuyla ilgili EFT ye bugün başlıyorum bakalım. gelişmeleri burada paylaşacağım tabi ki :)
Alıntı:
bird of paradise Nickli Üyeden Alıntı
hep yada hiç düşüncesi: olayları bu şekilde değerlendirmek gerçek dışıdır; çünkü hayat çok seyrek ya öyle yada böyledir. Örneğin, hiç kimse bütünüyle zeki ya da aptal değildir. Aynı şekilde, hiç kimse her şeyiyle çekici ya da tamamıyla çirkin değildir. Oturduğunuz odanın yerlerine bakın şimdi. Mükemmel temizlikte mi? Her noktasında kir ve tozlar mı birikmiş? Bu evrende mutlak yoktur.
Eğer yaşantınızı mutlaklık sınırlarına doğru zorlarsanız, sürekli bunalımda hissedersiniz; çünkü algılarınız gerçekle örtüşmez.
Kendinizi sonsuza kadar övgüye mahkum edersiniz; çünkü yaptığınız hiç bir şey abartılmış beklentilerinizi karşılayamaz. Bu algısal yanlışlığın teknik adı ^^kutupsal düşünmedir^^. Her şeyi say beyaz olarak görürsünüz ve griler yoktur.
İyi hissetmek kitabından alıntı yaptım tam da senin yazdıklarına uygundu, var olmak insanların seni sevmesi ve onaylaması için yeter, olduğun halinle sen yeterince iyisin. Sende olmasını istediğin şeyler olmadığında da sen değerlisin.
Olumlama yaparak ve affetme çalışması yaparak insanların ikna olduğuna şahit olabilirsin. Önce kendi içinde kendi durumunu kabul edip affederek başlamanı tavsiye ederim, için değişirse dışında değişmeye başlar. |
evet doğru. gerçekten de hiçbirşey tam olarak % 100 şekilde en uç noktada değil. çok az da olsa zıttını kendi içinde barındırıyor. mükemmellik dedikleri şey zaten aslında ideal olan değil uç olan bir durum. ve sizin de dediğiniz gibi gerçek dışı.
ben sanırım toplumdaki insanların ben şu anki yaşantımı gerçekçi olmayan şekilde değerlendirişlerine kendimi kaptırıyor olmalıyım. çünkü onlar için sizin de bahsettiğiniz gibi çalışıyor olmak ile çalışmıyor olmak yani onların deyimiyle evde oturmak durumunun arasında hiçbirşey yok gibi. yorumunuz sayesinde onların algılarının ölçülerinin yani ayarlarını bozuk olduğunu anladım. ve onların görüşlerinin kendi algılama ayarlarımı bozmasına izin vermemeye karar verdim. onlar bana istedikleri kadar "evde oturuyor" yaftasını yapıştırsınlar. insan evde de pekala eylemlerde bulunabilir ve birşeyler yapabilir. illaki hergün düzenli olarak belli bir yere gidip gelmek ve karşılığında para kazanmak gerekmiyor. çalışmayan evde oturan insanı "işe yaramaz ve pasif" birisi olarak görmek onların kendi ayıbı. ona bakarsanız "düşünmek" bile bir eylemdir. illa fiziksel hareketlilik de gerekmez.Bazılarının zannettiği gibi evde oturanlar bütün gün pembe diziler izleyip tv karşısında çekirdek çitlemiyor. bu değerlendirmeyi yapan kişiler önce kendi ev hanımı olan evi çekip çeviren ve kendilerini şu anki yaşa getirip yetiştiren emektar annelerine bakmalı ve ondan sonra evde oturanın bir işe yarayıp yaramadıkları konusunda bir daha düşünmeli bence :)
bir de şu 2 uç konusunda kendimden bir örnek daha vermek istiyorum. ben ezelden beri evde oturan birisi de değilim. 5 sene boyunca işhayatı gördüm. bence esas yetenek çalıştığı dönem işkadını olabilmek oturduğu dönem de ev kızı veya ev hanımı olabilmek. hayatımın içinde Plaza kadını da oldum. Ev kızı da. o yüzden insanların bana "sen hayatı görmemişsin tanımıyorsun dışarıyı bilmiyorsun" deme gibi bir hakları olamaz. bundan sonra demeye devam edenlere de ağzının payını vereceğim. artık susmayacağım. buradaki söylediklerimi aynen diyeceğim.
değerli görüşleriniz için teşekkür ederim.