19. yüzyılın sonlarında, masaj artık yaygın bir tıbbi tedavi yöntemi olarak ünlü cerrahlar ve
doktorlar tarafından sık sık kullanılmaya başlamıştır. Bunlar; ya kendileri masaj yapmış yada
kendileri için masaj yapmak üzere yardımcılar (genellikle kadınlar) yetiştirmişlerdir. Ama "kötü
şöhretli evler" de masajı, kendi faaliyetleri için paravan olarak kullanmaya başlamışlar ve
bunun üzerine 1894 yılında Londra'da sekiz profesyonel kadın, Eğitimli Masörler Derneği'ni
kurmak üzere bir araya gelmiştir. Bunlar, şimdiki adıyla Onaylı Fizik Tedavi Derneği'nin
kurucularıdır.
Birinci Dünya Savaşı sırasında, masaj, zihinsel hasarların ve sinir hastalıklarının sağaltımında
yaygın olarak kullanılmıştır. Ancak elektrikli cihaz kullanımı giderek yaygınlaşmış ve
İngiltere 'de el masajı arka plana itilmiştir. Elle yapılan masaj gereğinden fazla yumuşak
olarak görülmüştür. Günümüz ilaçları ya da makinelerle aynı sonuçların alınabileceğine
inanılmış ancak deneyimler ilaçların yan etkileri olduğunu, insan elinin yerini hiçbir şeyin
tutamadığını göstermiştir.
Bugün, masajın sağaltım gücü yeniden kabul göstermektir. Masaj, tıbbi tedavi yöntemlerin
bir tamamlayıcısı ve sağlıklı kalmamıza yardımcı olan bir araç olarak bu alandaki hakkı olan
yerini geri almaktadır.
Masajın Büyüsü
Şu Doğu öyküsü, masajın gücünü sergiler. Bir zamanlar, bir köyde Fatma adında genç bir
kadın yaşarmış. Fatma kayınvalidesi tarafından sürekli olarak azarlanıp horlanır dururmuş.
Sonunda Fatma, buna dayanamayarak yaşlı kadını öldürecek bir zehir istemek için köyün
kocakarısına gitmiş. Kocakarı biraz düşündükten sonra Fatma'ya ağır kokulu bir iksir vermiş
ve bu iksirle kayınvalidesine her gün masaj yaparsa altı hafta sonra dileğine kavuşacağını
söylemiş.
Fatma, kocakarının söylediklerine uyarak her gün kayınvalidesine masaj yapmış. Zamanla
yaşlı kadının bütün kötü huyları kaybolmaya başlamış. İki kadın arasında bir duygudaşlık
gelişmiş ve bir süre sonra da birbirleriyle daha iyi anlaşmaya başlamışlar.
Fatma yaptığından pişman olmuş ve zaman geçtikçe daha da çok kaygılanmaya başlamış.
Sonunda tekrar kocakarıya gidip bir panzehir vermesi için yalvarmış. Bilge kadın
gülümseyerek buna gerek olmadığını açıklamış. Fatma'nın her gün kayınvalidesinin tenine
sürüp yedirdiği zehir; yalnızca hoş kokulu bir yağ karışımıymış ve onun bütün kötü huylarının
panzehiri olmuş.
Umuyorum ki, masaj sizin hayatınızı da güzelleştirir, tıpkı Fatma ve kayınvalidesinin hayatını
güzelleştirdiği gibi...
__________________ insanın tüm evrende kesin düzeltebileceği tek bir şey vardır;kendisi |